“Sahte kurs merkezleri ülkede kaos ve güvenlik sorunlarına neden oluyor”
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) yaptığı yazılı açıklamada, niteliksiz eğitim veren kurs merkezlerinden kaynaklanan kaos ve güvenlik sorunlarının ortadan kaldırılması için çağrı yaptı.
Bugün Kıbrıs
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) yaptığı yazılı açıklamada, gazetemizin gündeme getirdi kurs merkezlerindeki usulsüzlüklere dikkat çekti.
KTEZO, kurs merkezlerinde binlerce öğrencinin olmayan öğrenci kayıtları ile okullara kaydedildiğine işaret ettiği açıklamasında, bazı kurs merkezlerinin sahte olduğu ve niteliksiz eğitim sunduğunu belirtti. Bu durumun ülkede kaos ve güvenlik sorunlarına neden olduğunu vurgulan KTEZO, “Yasalarda değişiklik yaparken denetimi de yapacak kurumları yeniden ele almalıyız” dedi.
Suçun üremesi ve işlenmesi için yasal altyapı yaratıldığını kaydeden KTEZO açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu ülkede rantın ucu sonuna kadar açık. Ucunun dokunmadığı yer neredeyse kalmadı. Her yerden her şeyden patlak veriyor. Bugüne kadar her kademeye, kamuoyuna açık, bıkmadan usanmadan bu yöntemlerle bir yere gidilemeyeceğini söyledik, anlattık.
Üniversitelerin üniversite olmadığını, kurs yerlerinin kurs yeri olmaktan çıktığını dillendirdik, uyardık, girişimler görüşmeler yaptık, izahını ortaya koyduk.
Hiçbiri işe yaramadı. En son ortaya çıkanlar tam bir kirlenmeyle karşı karşıya olduğumuzu bizlere açıkça gösterdi.
Bu işlenen suçlara ve rezilliklere hepimiz ortağız. Tek tek ve toplum olarak sorumluluklarımızı taşımak zorundayız.
Tüm bu olup bitenleri bilmiyor muyduk?
Tedbir almak için, üzerine yürümek için, denetlemek için bizi tutanlar mı vardı?
İlgili olan herkes de biliyor ki, ortaya çıkan buz dağının görünen kısmıdır.
Suçun üremesi, işlenmesi için yıllar yılı, başından sonuna yasalarla da tahkim edilmiş, büyük bir altyapı yaratılmıştır.
Sırasıyla soracak olursak…
Üniversiteler gerekli eğitimleri verecek kapasiteye, standartlara sahip midirler?
Kuruluş amaçları gerçekten eğitim mi?
Öğrenci kriteri var mı?
Derslere devamlılık sağlanıyor, denetleniyor mu?
Devamında ölçme ve değerlendirmelere ait gerekli hassasiyet gösteriliyor mu?
Her gün, her yıl Bakanlar Kurulu’nun kararıyla sınıf atlandığı, çağ nüfusunun yüzde 75’inin üniversiteye gittiği bir ülkede tüm bu soruları defalarca sorduk.
Dahası, gelen öğrenci adaylarının para kaynağı olduğunu, ülkelerinden kaçmak için geldiklerini, kayıttan sonra okullarla ilişiklerini kopardıklarını söyleye söyleye dilimizde tüy bitti.
Göz ardı edilen ve bir türlü halen daha gündeme girmeyen kurs merkezlerinde de ayni durum söz konusudur.
Binlerce öğrenci olmayan öğrenci kaydı ile ülkede birilerine sadece kaynak yaratılıyor. İddia da büyük!!! kuaför ve berber yetiştiriyormuşuz…
Ülkenin ihtiyacı olsa neyse…
Bu kurs merkezleri sayesinde meslek edinip de ülkesine geriye dönenler olsa yine neyse! Hayırın bir iş yapmış sayılacaktık.
Ancak maalesef çoğunluğu zavallı, aç, üst üste evlere sıkıştırılmış insanlarla birlikte sadece ülkede kaos ve güvenlik sorunu yaratıyoruz.
Sorun belli, çözüm de belli…
En önemlisi, suçun üretilmesine kaynak olan unsurları ortadan kaldırmak için harekete geçmek zorundayız. Yasalarda değişiklik yaparken denetimi de yapacak kurumları yeniden ele almalıyız.”