‘Love Erdoğan’ davası başladı: Fiil yok, dava var!

AKP Gazimağusa Gençlik Kolları tarafından polise şikayet edilen Sol Hareket üyeleri, ‘Love Erdoğan’ afişine "yazı yazmayı düşünmek" suçuyla mahkemeye çıkarıldı. Bugün Kıbrıs'a konuşan Avukat Mine Atlı, "Bu düşünce üzerine Savcılık dava okumaya başladıysa sanık kutusu çok daha kalabalık olmalı" dedi.

Bugün Kıbrıs

Sol Hareket üyeleri Erkan Çavuş, Buse Güzelay, Fikri Marasalı ve Abdullah Korkmazhan’ın 2021 yılında ‘Love Erdoğan’ afişine yazı yazmayı düşündükleri için haklarında açılan dava bu sabah Mağusa Kaza Mahkemesi’nde başladı. AKP Gazimağusa Gençlik Kolları tarafından polise şikayet edilen Sol Hareket üyelerinin, “hafif bir suç işlemek için gizli ittifak oluşturmak” suçlamasıyla çıktıları mahkeme 24 Nisan’a ertelendi.

Mahkemeye çıkarılan Sol Hareket üyelerinin avukatlığını üstlenen Mine Atlı Bugün Kıbrıs’a yaptığı değerlendirmede, davanın hukuki değil siyasi olduğunu vurguladı. Atlı, bu davada Ceza Yasasında belirtilen herhangi bir suç olmadığının altını çizerek, “Hatta dava ithamnamesinde bile sözde “suçun” hangi maddeye dayandığına yönelik herhangi bir açıklama dahi bulunmamaktadır” dedi.

Müvekkillerinin bahsedilen fiili işlemesi halinde bunun ifade özgürlüğü kapsamında olup olmadığını tartışan bir müdafaaları olacağını dile getiren Atlı, o dönemde kendi dahil birçok kişinin asılan billboardları yok etmek istediğini, savcılığın bu istek üzerine dava açmaya başlaması halinde sanık kutusunun daha kalabalık olması gerektiğini vurguladı.

Yapılmayan bir fiil ile ilgili “gizli bir ittifak” iddiasının söz konusu olduğunu belirten Atlı şöyle devam etti:

“AKP’nin Love Erdoğan billboardlarına ben dahil olmak üzere yok etmek isteyen birçok kişi olmuştu. Bu istek üzerine Savcılık dava okumaya başladıysa sanık kutusu çok daha kalabalık olmalı.

Bu temiz insanlar, işlerini güçlerini bırakıp tamamen mesnetsiz bir dava için sürekli Mağusa Kaza Mahkemesi’ne gitmek zorunda kalacak.
Mahkeme, gündeminin ne kadar yoğun olduğunu ve yakın bir tarihte takvim belirleyemeyeceğini haklı olarak belirtmiştir. Onca kriminal vaka ile ilgilenmek zorunda olan Savcılık böylesi mesnetsiz, siyasi davaların peşinde koşarak, mahkemenin değerli vaktini çalmak ve insanları siyasi görüşlerinden dolayı cezalandırmak dışında amaca hizmet etmez.

Müvekkillerim böylesi bir fiili işlemiş olsaydı, bunu kabul edip, bunun ifade özgürlüğü kapsamına girip girmediğini tartışan bir müdafaamız olacaktı.

Söylenecek çok şey var ancak konu mahkemeye intikal ettiği için takdiri mahkemeye bırakarak bir avukat olarak daha fazla yorum yapmak istemiyorum.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi