KTOEÖS Başkanı Eylem: “Hükümet, AKP’nin dayattığı talimatları harfiyen uyguluyor!”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, hükümetin laik, bilimsel eğitim yerine gerici politikalara kaynak aktarmasını sert bir dille eleştirerek, hükümete bir dizi sorular yöneltti.

Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, UBP-DP-YDP hükümetinin AKP’nin dayattığı protokolleri yerine getirme çabalarını sert bir dille eleştirdi. Eylem yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin Anayasa ve yasalara aykırı icraatlarını sürdürdüğüne dikkat çekti.
UBP-DP-YDP hükümetinin AKP’nin Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü adı altında dayattığı talimatları yerine getirmek için Anayasaya ve yasalara aykırı icraatlarını sürdürdüğü ifade eden Eylem, ikinci ilahiyat koleji yapımı için, mütevelli heyeti başkanı UBP milletvekili Sunat Atun olan, Suna ve Ata Atun Mağusa Tarihini Araştırma ve Yazın (SAMTAY) Vakfı’na ait Mağusa Tuzla’daki arazinin bedelsiz olarak Kıbrıs İlim Ahlak ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na (KİSAV) devrettiğine işaret etti.

Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planına aykırı olduğu halde arazi içerisinde depo olarak başlayan inşaatın okula çevrilmesi için devlet tarafından Şehir Planlamaya baskı yapıldığını söyleyen Eylem, ilgili makamların konuyla ilgili adım atıp atmadığını sordu.
Başkan Eylem açıklamasında, KİSAV ile Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokole göre, yapılan okullarda şeriat müfredatına göre eğitim verilmesi koşulunun bulunduğu vurgulayarak bu koşulun yerine getirilmemesi halinde arazi ve bina kayıtsız şartsız vakfa geçeceğini dile getirdi.

Açıklamada, hükümetin eldeki kaynakları dökülen okullar ve çocukların konteynerlere mahkum edilmesi gibi sorunlara çözüm bulmaya kullanmak yerine, AKP’nin yönlendirmesiyle vakıflara yönelik projelere aktarmasını da eleştiren Selam Eylem, “Laik, bilimsel eğitim için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz!” diyerek hükümetin gerici politikalarına karşı kararlılığını vurguladı.

Eylem’in hükümete yönelttiği sorular ise şöyle:

“SAMTAY’ın KİSAV’a tahsis ettiği arazi Türk malı mıdır?
Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planına aykırı olduğu halde bizzat devlet eliyle şehir planlamaya siyasi baskı yapılması suçtur. Basında yer alan bu haber suç duyurusu değil midir? İlgili makamlar ne yapıyor?
TC tarikatlarının uzantılarından olan bu vakıfla Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokole konulan, mevcut ilahiyat kolejinde de uygulanan şeriat müfredatı koşulunu kabul edip imza atan bakanlık yetkilileri Anayasa ve Milli Eğitim yasasına aykırı bir protokole imza atarak suç işlemişlerdir. Yetkililer hala daha, hangi yüzle bilimsellikten, laiklikten, Atatürkçü olmaktan bahsetmektedir?
AKP Türkiye’de eğitim faaliyetlerini diyanetle, vakıf, dernek ve tarikatlarla sürdürmekte, eğitimi gericileştirip, içini boşaltıp çağdaş toplum modelinden uzak, kolay yönetilebilen, sorgulamayan, biat eden bir toplum modeli oluşturma hedefiyle tasarlamıştır. Aynı modeli buraya monte etme hedefi olan bu talimatları yerine getirmeye çalışan UBP-DP-YDP hükümeti koltuk uğruna ülkemize, çocuklarımıza, geleceğimize yaptıkları kötülüğün farkında mıdır?
Kıbrıs’ın kuzeyinde kaç vakıf, dernek, kaç örgüt, kaç paralel üst yapı kurdurulmuştur? Hangisi hangi partiye, tarikata bağlıdır? Amaçları nedir? Hangi faaliyetleri yapmak için program yapmışlar, talimat almışlardır? Hangilerinin faili meçhullerle, hangilerinin kara para, insan kaçakçılığı, hangilerinin toplumsal dönüştürmeyle bağlantısı vardır? Elçilikle bağlantılarını gizlemeden tüm topluma dayattıkları organize biçim uluslararası bir suç değil midir? Meclis dahi neden ses çıkarmamaktadır?
Eğitim Bakanlığının KİSAV’la imzaladığı protokolde, eğitim öğretim saatleri dışında ‘öğrencilerin öğrenmelerine ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak maksadıyla belirlenen bir mekanın vakfın kullanımına verilmesi’ koşulu da yer almaktadır. Bu, örgün eğitim dışında da vakfa çocuklarımıza her türlü eğitim faaliyeti için izin verilmesi anlamı taşımıyor mu? Mevcut ilahiyat koleji ve diğer tarikat yurtlarını, kuran kurslarını ‘denetleyemediği gibi’ böyle bir talebi de denetleyemeyecek, müdahale edemeyecek olan bakanlık bu protokole imza atarken bile bile çocuklarımızı gözden mi çıkarmaktadır?
Hala Sultan külliyesini yapan, bunun içerisine ilahiyat koleji, yurtları, camiyi, üniversite binalarını yapan vakfın ikinci ilahiyat kolejini eğitim bakanlığına yaptırtma amacı nedir?
Deprem vergisi toplayan hükümet, dökülen okullarımızda hiçbir çalışma başlatmamışken, çocuklarımızı, öğretmenlerimizi konteynerlere mahkum ediyorken toplanan parayı bu okulun yapımı için mi kullanacaktır?”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi