Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Ürün Solyalı Kıbrıs Postası’nda Ulaş Barış’ın konuğu oldu. Yeni atanan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Özel Temsilcisinin gelişinden sonra başlayacak süreci değerlendiren Solyalı, CTP’nin yol haritasını aktardı.

Solyalı, “Biz bu sürecin izleyeni olmayacağız, bu sürecin bir tarafı olacağız” dediği konuşmasında, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, eski müzakereci, milletvekili ve bakan Özdil Nami, CTP Dış İlişkiler Sekreteri ve milletvekili Fikri Toros ve milletvekili Armağan Candan’ın da yer aldığı komisyonun çalışmalarının başladığını ifade etti. Solyalı, CTP’nin bu süreç boyunca Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis dahil her kesimle görüşmeler gerçekleştireceğine dikkat çekerek, güçlü bir lokomotif etkisi yaratacaklarını vurguladı.

Solyalı’nın konuşmasının konu ile ilgili kısmı şöyle:

“CTP kararlıdır. Bu sürecin doğru bir şekilde kurgulanması anlamında. Bu sürecin izleyeni olmayacağız, bu sürecin bir tarafı olacağız. CTP güçlü şekilde başlıyor. Bu sürecin doğru şekilde, doğru zeminde ilerlenmesinin peşindeyiz, ihtiyacımız budur.
Hem bölgesel aktörlerin hem Avrupa Birliği’nin hem Türkiye’nin hem güneyin liderleriyle, bu işle ilgilenenleriyle CTP temas kuracak. Güneyin samimiyetini ölçeceğiz. Türk tarafının da artık dilini de hareket alanını da değiştirmesi ve geliştirmesi gerekiyor. Bu sürecin bozulmasına taraf olmaması, yani dünyanın suçlanan tarafı olmaması gerekiyor. Eğer yeni bir süreç kurgulanacaksa bundan Kıbrıslı Türklerin kazanacağı birçok şey olacak, sonuçtan bağımsız. Elbette kazanacağımız en büyük şey federal zeminde Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği üyesi, dünyaya açılan, artık normal ülkeler gibi burada da değer gören hem demokrasisi hem ekonomisi hem de özgürlükleri değer gören alanı yaratmaktır en büyük dileğimiz. Ama o bile olmayacaksa ve bir süreç başlayacaksa eğer önceden anlaşacağımız birçok nokta varsa bunun sonucunda yine Kıbrıslı Türkler 2004’te kazandıkları gibi bir şeyler elde edecek. Ama biz sonuç odaklıyız. Bu ara formüllere sıkışıp kalmıyoruz. Biz federal bir çözümün en erken sürede gelmesi için Rum liderliğiyse Rum liderliği, Türkiye ise Türkiye, Avrupa Birliği ise Avrupa Birliği, uluslararası organizasyonlar… Yani biz Sosyalist Enternasyonal tam üyesiyiz mesela. Orada birçok yoldaşımız vardır. O yoldaşların önemli bir kısmı bu meseleyi iyi biliyorlar, onların da bulundukları ülkelerde kendi idarelerine baskı kurması, -kimi hükümettedir, kim değildir- dışardan içeri gelecek bir baskının da kurgulanmasının peşindeyiz, bunu söyleyeyim. Bunu tasarlamaya başladık. Çok kısa vadede hatta bu hafta belli görüşmelerin başladığını göreceksiniz. Dolayısıyla önce görüşmeler başlasın sonra basına düşecek.
CTP tabii ki hep vardı ama, şu anda kendi içerisinde çok güçlü bir komisyon kurdu. Dış ilişkilerin, Kıbrıs meselesinin, temasların nasıl olacağıyla ilgili. Bu konuda beşeri sermayemiz müthiş kalabalık. Sayın Talat’tan, Özdil Nami’ye, Özdil Nami’den Fikri Toros’a, Fikri Bey’den Armağan’a birçok isim vardır komisyonun içinde. Tabii ki parti başkanımız Tufan Erhürman da. Bunların bir masada örgütlendiği ve bunun gücüyle dışarı çıkacağı bir ortam yaratıyoruz. Dolayısıyla CTP güçlü bir lokomotif güç oluşturacak.”