İsias Davası: Başbakanlık müsteşarı mahkemedeki ifadesinde zorlandı
İsias Otel’in enkazına ilk ulaşanlardan Başbakanlık Müsteşarı Durali Güçlüsoy: “Biz çok bekledik... Birileri bize bir çorba versin, yardım etsin, yapabileceğimiz bir şey var mı diye sorsun... Ne vicdani ne ahlaki olarak bir yardım gördük, bu da bizi çok üzdü. İnşallah bir daha bunları yaşamayız”
İsias Davası: Başbakanlık müsteşarı mahkemedeki ifadesinde zorlandı
İsias Otel’in enkazına ilk ulaşanlardan Başbakanlık Müsteşarı Durali Güçlüsoy: “Biz çok bekledik... Birileri bize bir çorba versin, yardım etsin, yapabileceğimiz bir şey var mı diye sorsun... Ne vicdani ne ahlaki olarak bir yardım gördük, bu da bizi çok üzdü. İnşallah bir daha bunları yaşamayız”
Bugün Kıbrıs/Emine Yüksel
Adıyaman’da görülen duruşma son gününde devam ediyor…
Başbakanlık Müsteşarı Durali Güçlüsoy avukatların talebiyle tanık kürsüsüne çıktı. Depremden hemen sonra ilk uçakla Türkiye’ye giden ekibin başında olduğunu belirten Güçlüsoy, yaşananları mahkemeye aktardı:
“Yaptığımız plana göre arama kurtarma çalışmalarına başladık. Enkazda canlı çıkarmak güç olduğundan hassas bir çalışma yaptık. Gece gündüz çalışmalara devam ettik. Üçüncü günün sabahına kadar durmadan çalıştık. Enkaz yola doğru yıkıldığı için çalışma araçlarının alana girmesi zordu.
Odaların nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyorduk. Üçüncü günün sabahı enkazda otel çalışanı birini bulduk, onu sivil savunma ekiplerinin yanına götürdüm. Onun yönlendirmesiyle çalışmalara devam ettik. Biz bildiğimiz her yeri, AFAD dahil aradık. Yardım istedik. Kim varsa bize gönderin dedik. Biz çok bekledik… Birileri bize bir çorba versin, yardım etsin, yapabileceğimiz bir şey var mı diye sorsun… ama yılmadık altıncı güne kadar çalışmalarımızı sürdürdük.
Ne vicdani ne ahlaki olarak bir yardım gördük, bu da bizi çok üzdü. İnşallah bir daha bunları yaşamayız.
Binanın yıkılış şeklinden yaşam alanlarının oluşmadığını tespit etmiştik. Bina öne doğru yıkılmıştık. Yol kapalıydı iş araçları içeri giremiyordu. İsias Otel’in yanındaki bina yaşam üçgeni oluşturacak şekilde yıkılmıştı.
Bizim sivil savunma ekiplerinin değerlendirmeleri de bizim orada gördüğümüz de çekiçleme etkisi mümkün değildi.
Biz ilk gün sessiz dinleme dediğimiz teknik dinleme ile enkazı dinledik. Bir ses aldık ve rehber arkadaşımızı kurtardık.
Biz enkaza geldiğimizde iş makinalarını enkazın etrafına topladık ancak hiçbirini kullanamadık, çünkü ağır iş araçlarının enkazda kaldıracağı parça yoktu. Madenciler de enkazdan dolayı giremeyeceklerini söyledi.
Enkazdan çıkardığımız cansız bedenlerin yüzde 99’u yataklarında çıktı. Hatta bir çifti de yataklarına sarılır şekilde çıkardık. Bu bizi çok üzmüştü.
Enkazı ziyaret ettiğimde parçalanan binanın kalıntılarının orada aynı şekilde durduğunu gördüm.
Biz 6 Şubat akşamüstü enkaza vardığımızda kimse yoktu. Vali bizim geldiğimizi duyduğunda yanımıza geldi.”
SANIK AVUKATLARI SORGULADI
Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Ülviye Bozkurt’un avukatı, Durali Güçlüsoy’a, Ahmet Bozkurt, otel müdürünü ve oğlu Mehmet Fatih Bozkurt’u enkaz alanında görüp görmediğini ve yol kapalı ise ambulansların yoldan nasıl geçtiklerini sordu. Orada kimsenin olmadığını söyleyen Güçlüsoy, trafiğin adliyenin önünden verildiğini kaydetti.
Mehmet Fatih Bozkurt, Güçlüsoy’a yola dökülen enkaz parçalarının nasıl olduğunu sordu. Güçlüsoy, yolda kumlaşmış beton parçaları ve dağılmış kum olduğunu kaydetti.
Ülviye Bozkurt’un avukatı ise Kıbrıs kafilesini enkazdan çıkardıktan sonra ekiplerle Türkiye’den ayrılıp ayrılmadıklarını sordu. Güçlüsoy verdiği yanıtta, “Ekibimizin bir kısmını alıp ayrıldık, diğer ekibimiz burada kalıp arama kurtarma çalışmalarına katıldı” ifadelerini kullandı.