Bugün Kıbrıs/Emine Yüksel

İsias Davasında otelin sahibi müteahhit Ahmet Bozkurt tutuklu bulunduğu cezaevinden Adıyaman mahkemesine online bağlanarak ifade verdi. Avukatların sorularını yanıtlayan Bozkurt, suçlamaların tümünü reddederek binayı kusursuz yaptığını savundu. Bozkurt kendisinin ve mühendislerin kusursuz olduğunu iddia ederek herhangi bir ceza alınması halinde cezanın ertelenmesi talebi olduğunu, davalara katılmama sebebinin de yaşadığı hastalıklar olduğunu belirtti.

Adıyaman’da davayı izleyen Bugün Kıbrıs editörü Emine Yüksel, Ahmet Bozkurt’un mahkemedeki ifadesinde şunların yer aldığını aktardı:

“Nervürlü demir kullanmak için fazladan para verdim. Çok fazla demir kullandığım için eleştirildim.

9. katın bitiminden sonra ölümlü iş kazası oldu, işçinin ölümüne dayanamadım, inşaatı durdurdum. Uzun süre inşaat atıl kaldı bu yüzden. İnşaata madde kullananlar dadandı. Etraftan inşaatın bu şekilde bırakılmaması için talep geldi. 2001’de Erdem Yıldız Bey projeyi inceledi. Hiçbir değişiklik yapılmadan devam edildi. Hesap uzmanları zeminden en üst kata kadar analizlerini yapıp kontrol etti. Konuttan otele dönüştürmede bir sorun olmadığını tespit ettiler. Otel olmasına çok uygundur, sakıncası yoktur dediler. Teşvik aldım otelimi bitirdim. Kalkınma Bankası gelip teftiş etti. Odaları tek tek ölçtüler. Kaçak kat, yan bina ile birleştirildi iddialarını kabul etmiyorum.

2011 yılında enerji kaybından dolayı yasa değişikliği oldu. 31.12.2011 yılına kadar ısı yalıtımı olmayan binalara ek belge istenmeden ısı yalıtım yapma hakkı tanındı. Ben de huna dayanarak belgeler istenmediği için kendi imkanlarımla bunu yaptırdım.

2014 yılında bir denetim geçirdim, orada yapı denetim belgesi istendi. İşyeri açma ve çalışma belgesi istendi. Bu belgeler için inceleme yaptılar, burada bir değişikliğe ihtiyaç olmadığı söylendi ve bana bunun belgesi verildi. Belgeler dosyada.

2016 yılında bana bir ofis lazımdı. Merdiven kulesi ve asansör kulelerinin oraya üstünü pergola ile kapatıp ofis haline getirdim. Ancak restorana sızıntıları engelleyemedik.

(İmar affından bahsedilince…) Kaçak olarak bahsedilen yeri de bu affa sığınarak yine pergolalarla kapattım. Kesinlikle beton kullanılmadı orada. Bölünmesi gereken yerleri betopanla kapattım. Müracaat etmemiz lazımdı, o gün ben rahatsızdım. Yapamadım, otel yetkilileri de yapamadı, dolayısıyla oğlum Mehmet Fatih Bozkurt’a talimat verdim, tarihi kaçırmamak için ve belgeyi aldık.

Otel yenileme kredisi için başvuru yaptım. 2018’in başıydı. Teknik elemanlar gelip inceleme yaptı. Bana 1 milyon 115 bin lira kredi çıktı. Otelde yenileme projesi başladı. Bu kredi 3 dilim halinde ödendi. Kalkınma Bankası her dilimi serbest bırakmak için kontrole geldi. Kontroller tamamlanmadan dilimler serbest kalmadı.

2021 tarihinde, benim anonim şirket kurmam gerekiyordu. 5 ortağın olması lazımdı. Ben de çocuklarımı yazdım. O şartnameyi yerine getirmek için. Eşim de vardı ancak başkan bendim, bütün yetki bendeydi. Çocuklar yüzde 5 hisseyle ortak, hiçbir yetkileri yok. 2004’te hisse devirleri yapıldı. Otelde bulunmadığım zamanlarda işleri götürmesi için eşime münferiden imza yetkisi verdim. Ben olmadığımda imzalanması gereken evrakları imzalaması için. Çocuklarımın yine yetkileri yoktu. Hisselerde hiçbir değişiklik yapmadan oğlum Mehmet Fatih Bozkurt’a münferiden imza yetkisi verdim. Kızlar evlilikten dolayı Adana’da yaşıyorlar…

(Hakim uzayan ifadeye müdahale etti. Suçlamayı okuyarak, bu yönden savunma yapılmasını istedi)

Çocuklarımın bu işle hiçbir ilgi ve alakaları yok, bir suç varsa benimdir. Ama bize iftira atıyorlar Suçlamaları kabul etmiyorum, hepsi iftira. Bu iftiraları atanlar, hayatlarında Adıyaman’ı görmemişler. Bunların hepsi asılsız, yalan.

Bunlar da benim Adıyaman’daki bilinirliğimden dolayı, iş hayatımdan dolayı beni çekemeyenlerin iftirası. Basın da bu işin içine girdi. Bunlar hepsi yalan, iftira. Bunların hiçbiri gerçek değil, ben işime çok büyük önem gösterdim, otelin yıkılma sebebi, asrın felaketleri diye adlandırdığımız depremin şiddetinin yüksek oluşudur.

Otelin yanında bitişik nizam 4 bina var, daha önce yaşanan depremlerde diğer binalarda çatlaklar oluşmasına rağmen benim otelimde hiçbir sorun yaşanmadı. Ben bu binayı torunlarıma bırakmak için yaptım, çok özen gösterdim.

Normal bir deprem olsaydı, yönetmeliğe uygun bir deprem olsaydı benim otelim yine yıkılmazdı. Japon bilim adamı depremin şiddetinin 10, sonraki ifadesinde de 9 olduğunu söyledi. Ben de enkazın altından çıktım.”

Bugün Kıbrıs