BM: Ortadoğu’daki durum alarm verici
BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), acil İsrail-Filistin oturumu düzenlendi.
BM: Ortadoğu’daki durum alarm verici
BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), acil İsrail-Filistin oturumu düzenlendi.
Birleşmiş Milletler, Gazze’deki durumun kötüleştiğine dikkati çekerek, “Ortadoğu’daki durum alarm verici” açıklamasında bulundu.
BM Ortadoğu, Asya ve Pasifikten Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari, barışçıl bir gelecek için tek çözümün, siyasi yolun tekrar inşa edilmesi olduğunu söyledi.
Khiari, Gazze’deki durumun kötüleşmeye devam ettiğini belirterek, “Ortadoğu’daki durum alarm verici” dedi.
Batı Şeria’da da gerginliğin arttığına dikkati çeken Khiari, “Son haftalarda, İkinci İntifada’nın ardından en yoğun İsrail operasyonlarına tanıklık edildi” ifadesini kullandı.
Khiari, yerleşimci şiddetinin de artarak devam ettiğini ve endişe verici olduğunu kaydetti.
İNSANLAR SAVAŞ METODU OLARAK AÇLIĞA MAHKUM EDİLİYOR
Filistin’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Majed Bamya ise Gazze’deki insani facianın savaş sonucu gerçekleşmediğini vurgulayarak, “Bu, İsrail tarafından insanlara baskı uygulamak ve kaçmalarını sağlamak için kullanılan bir araç” değerlendirmesinde bulundu.
Açlığın da savaş koşulları sonucu ortaya çıkmadığını söyleyen Bamya, “Bu savaş metodu olarak açlığa mahkum etmektir” dedi.
Bamya, İsrail’in tam teşekküllü saldırılarının 2,3 milyon Filistinliyi hedef aldığını belirterek, “80 günden fazladır, 2,3 milyon Filistinli geceden gündüze hayatları için savaş veriyor” diye konuştu.
İsrailli yetkililerce yapılan beyanların suç hedefini açık bir şekilde ortaya koyduğunu aktaran Bamya, “Amaç, bir insan grubunu yok etmek, onları yerinden etmeye zorlamak” ifadesini kullandı.
Bamya, İsrail’in hiçbir zaman suçlarından ötürü sorumlu tutulmayacağına işaret ederek, “Soykırıma uğrayan bir halk adına ne söylenebilir ki?” sorusunu yöneltti.
Katliamların bir gün sona ereceğini ama insanların yaşadıklarını nasıl unutacağını bilmediğini belirten Bamya, şunları kaydetti:
“Sevdiklerimizi onurlu bir şekilde gömemediğimizi, onları plastik torbalara koyduğumuzu, 8 bin Filistinli çocuğun anestezi olmadan ameliyat edildiğini nasıl unutacağız? Çığlıklarını duyabiliyor musunuz? Acılarını hissedebiliyor musunuz? Kendi çocuklarınız olduklarını tahayyül edebiliyor musunuz? İnsan, soykırımı nasıl unutur? Ama bize yine de 75 yıldır çektiklerimize rağmen yaşadıklarımızı geride bırakmamız söylenecek”