Çin, ülkedeki insan hakları ihlallerine dair kapsamlı raporlar hazırlayan analistleri kara listeye aldı.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning’in Los Angeles merkezli araştırma ve veri analitiği şirketi Kharon, onun soruşturma direktörü Edmund Xu ve İleri Savunma Araştırmaları Merkezi’ne bağlı insan hakları analisti Nicole Morgret ile konuyla ilgili olarak görüşmelerde bulunacağını belirtti.

Ayrıca bu kişilerin Çin’de sahip oldukları her türlü varlık donduruldu ve mülklerine el kondu. Çin’deki başka kuruluşların ve bireylerin de onlarla herhangi bir işlem yapması veya başka şekilde işbirliği yapması yasaklandı.

Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde yer alan açıklamada Mao, şirkete, Xu ve Morgret’e yönelik yaptırımların ABD hükümetinin Sincan’daki insan haklarına ilişkin yıllık raporuna misilleme olduğunu söyledi.

Haziran 2022’de yayınlanan bir makalede Morgret şunları yazmıştı: “Çin hükümeti, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni sanayileştirmek için ortak bir girişimde bulunuyor ve bu da giderek artan sayıda şirketin burada üretim faaliyetleri kurmasına yol açtı. Merkezi olarak kontrol edilen bu sanayi politikası, hükümetin Uygurları ve diğer Türk halklarını zorla çalıştırma ve asimile etme çabalarında önemli bir araç haline geldi.”

“KAMPLAR KAPATILDI”
Çin bu tür iddiaları tamamen reddediyor ve bahsi geçen kampların artık kapandığını ileri sürüyor. Ancak eski mahkumların çoğuna başka yerlerde uzun hapis cezaları verildiği bildiriliyor.

Çin’in iddialarını doğrulamak mümkün olmuyor çünkü Uygurların, Kazakların ve diğer Müslüman azınlıkların bölge dışına hareketleri dahil, gazetecilerin, diplomatların ve diğer kişilerin bölgeye erişimi de sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

HONG KONG ÜZERİNDEKİ BASKI ARTARAK DEVAM EDİYOR
Bu arada Çin, yarı özerk Hong Kong kentinden düzinelerce yetkiliye vize yasağı ve çok çeşitli yaptırımlar uygulamaya devam ediyor.

Hong Kong hükümeti, Çin’in 2019’daki kitlesel hükümet karşıtı protestolara yanıt olarak kapsamlı bir ulusal güvenlik yasası yürürlüğe koymasından bu yana ifade özgürlüğü ve demokrasiye ağır baskılar uyguluyor.