Akşener: “İsrail ve Çin büyükelçileri beni tehdit etti”
"Bir siyasi partinin kadın genel başkanını iki katil devletin büyükelçileri rahat bir biçimde tehdit edebiliyorsa bizim dış politikamız iflas etmiş demektir."
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Hacıbektaş’ta yaptığı konuşmada; iki farklı ülkenin büyükelçilerinden tehdit aldığını söyledi.
Akşener şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin gri listede olduğu ve Gazze’de çocuklar, kadınlar öldürülürken, Gazze’de soykırım uygulanırken, katil Netanyahu canı istediği gibi davranırken, para istemek zorunda kaldığımız için katil Netanyahu’yu destekleyen hiçbir ülkeye posta koyamadığımız alengirli bir dış politikayla karşı karşıyayız. Katil Netanyahu dediğim için İsrail Büyükelçisi beni tehdit etti ama bu ilk değil. Uygur Türkleriyle ilgili de orada yapılanların ne kadar çirkin bir soykırım olduğunu, kampların kurulduğunu, o kamplardaki çocukların bir Çinli gibi yetiştirilmek üzere alındığını, dininden, aidiyetinden koparıldığını, erkeklerin hapse alındığı bir ortamda bütün kadınların bulunduğu evlere Çinli erkeklerin konulduğu Doğu Türkistan’ı dillendirdiğim için açık bir şekilde Çin Büyükelçisi de beni tehdit etti. Yani haksızlığın karşısında sizlerin desteği ile duran, grubu olan, milletin yüzde 10’luk teveccühüne mazhar olmuş bir siyasi partinin kadın genel başkanını iki katil devletin büyükelçileri rahat bir biçimde tehdit edebiliyorsa bizim dış politikamız iflas etmiş demektir.”
“YENİDEN YOLLARA DÜŞTÜK”
Akşener, Türkiye’nin tüm şehirlerinde kendi adaylarının yerel seçimleri kazanabilmesi için iyi belediyecilik uygulaması ile 2028 genel seçimlerinde Türkiye’yi yönetme iddiası kapsamında yeniden yollara düştüklerini kaydetti. Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de iki yumruk arasında sıkıştırılmış bir siyasi atmosfer vardı. O siyasi atmosferde değerlerimiz üzerinden o kadar derin bir kavga vardı ki bu kavga siyasetçilerin işine geliyordu. Seçmenimizin, milletimizin hiçbir derdinin konuşulmadığı ve seçmenin velinimet sayılmadığı bir siyasi atmosferi yıkmak, o siyasi atmosferden milletimizi velinimet ve patron yapmak üzere bir yolculuğa çıktık. Bugün o yolculuğun 7 sene sonra bir başka safhasındayız. Kurulduğumuz günkü heyecan, şevk, direnç ve iradeyle yeni bir yolculuğa başlamış durumdayız. Biz bu ülkeyi canından, istikbalinden ve geleceğinden çok sevenleriz. Bu ülkenin her bir ferdi bu ülkeyi, bu milleti canından çok sevmektedir. Biz de onların içinden birileriyiz. Biz bu ülke için büyüklerimizin yaptığı gibi bu ülkenin kadim bir uygarlık olarak ilelebet yaşayabilmesi için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirenleriz.”
AA, Independent Türkçe