Gazze’de 38. gün: Hasta ölümlerinde artış var, hastanelerde durum vahim
Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve DSÖ, Gazze'deki durum için bir kez daha açıklama yaptı ve 'insani felaket' değerlendirmesi yaptı.
Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan çatışmalar 38. gününde devam ediyor.
Gazze’deki hükümete göre, İsrail’in saldırılarında ölenlerin sayısı 11 bin 100’ü aştı. İsrail ise 7 Ekim’den bu yana 43’ü Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 361’i asker 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
Kızılhaç Örgütü: Gazze’de durumlar, insani bir felaketin uçurumuna hızla yaklaşıyor
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Gazze’de sivillerin güneye geçişleri sürecindeki tehlikelerden dolayı oldukça endişeli olduğunu duyurdu.
Gazze’de temizlik malzemeleri, su, gıda ve barınak gibi zorunlu ihtiyaçlardan mahrum 100 bin kişi olduğunun belirtildiği açıklamada “Gazze’de durumlar, insani bir felaketin uçurumuna hızla yaklaşıyor” ifadesi kullanıldı
İnsanların gitmeleri istenen güney bölgesine ilişkin ise “Gazze’nin güney bölgesi, üzerlerindeki kıyafetler dışında hiçbir şey olmadan gelen çok sayıda insanın ihtiyaçlarını karşılayacak donanımdan yoksundur ve alınan insani yardım miktarı da tamamen yetersizdir” bilgisine yer verildi.
Hastanelerin çevresinin insanlarla dolu olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, saldırıların yapıldığı bu bölgelerde hasta, yaralı, çocuk, bebek ve sağlık ekipleri gibi hayati tehlikeye en çok maruz kalan grupların bulunduğuna dikkat çekildi.
DSÖ: GAZZE’DEKİ ŞIFA HASTANESİ’NDE DURUM ÇOK VAHİM
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus Şifa Hastanesi’ndeki sağlık çalışanlarıyla yeniden iletişime geçmeyi başardığını belirtti, “Şifa Hastanesi’nde durum çok vahim. Hasta ölümlerinde feci oranda artış var. Ne yazık ki hastane artık hastane olarak hizmet veremiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Hastanede elektriğin ve suyun olmadığı, internetin ise çok zayıf olduğu 3 gün yaşandığını kaydeden Ghebreyesus, bu durumun temel bakım hizmetlerinin sağlanmasını önemli derece etkilediğini belirtti.
Ghebreyesus, bölgede sürekli duyulan silah sesleri ve bombalamaların, zaten kritik olan koşulları daha da kötüleştirdiğini vurguladı.
Güvenli bölge olması gereken hastanelerin, ölüm, yıkım ve çaresizliğin yaşandığı alanlara dönüştürülmesine dünyanın sessiz kalamayacağının altını çizen Ghebreyesus, “derhal ateşkes” çağrısında bulundu.
İRANLI SİNEMACILAR İLE İRAN-IRAK SAVAŞININ KİMYASAL SALDIRI MAĞDURLARINDAN ORTAK GAZZE BİLDİRİSİ
İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, Tahran Barış Müzesi ve İran Sinema Evi’nin ortak bildirisini, Barış Müzesi’nin yüzden fazla kimyasal saldırı mağduru üyesi ile ünlü yönetmen Mecid Mecidi’nin yanı sıra Leyla Hatemi, Şebnem Mukaddemi, Davud Mirbakıri, Humayun Esediyan, Muhammed Mehdi Askerpur gibi onlarca sinema emekçisi imzaladı.
Bildiride, imzacılar, İranlı sanatçılar, İran-Irak savaşı (1980-1988) gazileri ve o dönem kullanılan kimyasal silahların mağdurları olarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’ten Gazze’de kuşatma altındaki kadın, çocuk ve sivillere yönelik yaşanan açık zulmü önlemesi için elinden geleni yapmasını istedi.
Bildiride, “Sayın Guterres, isteseniz de istemeseniz de bulunduğunuz konum günümüz insanlığının tarihsel vicdanını temsil ediyor ve onun performansı, gelecek nesiller için bir yargılama belgesi olacaktır” ifadelerine yer verildi.
İSRAİL SAVUNMA BAKANINDAN ‘ESİRLERİN KURTARILMASI İÇİN ANLAŞMA YAPILABİLECEĞİ’ SİNYALİ
İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, Hamas’ın elindeki İsrailli esirlerin serbest kalması için “anlaşma yapabileceklerini” belirtti.
HAMAS’TAN AÇIKLAMA: ŞİFA HASTANESİNİN YÖNETİMİNDE TARAF DEĞİLİZ
Hamas, kendilerinin Şifa Hastanesinin yönetiminde taraf olmadıklarını, karar alma mekanizmasında bulunmadıklarını duyurdu. Hamas, Telegram sayfasından yayımladığı yazılı açıklamada, İsrailli yetkililer ve ordu sözcüsü tarafından yapılan açıklamalara cevap verdi.
AA’da yer alan habere göre, açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Hamas Hareketi, Şifa Hastanesinin yönetiminde bir taraf değildir. Orada karar alma mekanizmasında herhangi bir varlığı yoktur. Hastane, teknik ve idari işlerini yürüten Filistin Sağlık Bakanlığının yönetimine tümüyle bağlıdır.
Şifa Hastanesi, işgal güçlerinin hastaneye yalnızca 300 litre yakıt verilmesi teklifinin elektrik, yiyecek ya da su olmaksızın hastaneye sığınan kuşatma altında olanların, sağlık ekiplerinin, bebeklerin çocukların, hastaların acıları ve çektiği işkenceleri hafife almak anlamına geldiğini ortaya çıkarmıştır. Söz konusu yakıt miktarı, jeneratörleri yarım saatten fazla çalıştırmaya yetmez.”