Güney, Pile konusunda henüz bir sonuca varılamadığını açıkladı

Güneydeki Hükûmet Sözcüsü Constantinos Letymbiotis, Ulusal Konsey toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantının gündemini aktardı. Sözcü, Pile ve göç konularının yanında, Kıbrıslı Türklerle ilgili açıklanacak tedbir listesine de değindi.

Hükûmet Sözcüsü Constantinos Letymbiotis, bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayında yapılan uzun bir Ulusal Konsey toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pile/Pyla konusunda henüz bir sonuca varılmadığını ve barış gücüyle temasların sürdüğünü söyledi.

Sözcü, Ulusal Konsey’in Pile’deki gelişmeleri, BM Genel Sekreter Yardımcısı’nın Kıbrıs’taki temasları ışığında Kıbrıs sorununu ve Cumhurbaşkanı’nın Genel Kurul için New York’a yapacağı ziyareti ve göç konusunu ele aldığını söyledi.

Görüşmenin yapıcı, faydalı ve özlü bir tartışma olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, tüm siyasî güçlere, siyasi liderlere ve eski Cumhurbaşkanına gösterdikleri yapıcı tutum için teşekkür etti.

Cumhurbaşkanının, müzakerelere yeniden başlama çabalarımızın ele alınışı ve aynı zamanda BM Genel Kurulu bağlamında New York’a yaptığı seyahatle ilgili olarak kapsamlı bir bilgilendirme yaptığını belirtti.

“Cumhurbaşkanı ilk andan itibaren somut girişimlerde bulundu, bizim tarafımızın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Cumhurbaşkanı’nın kendisinin, müzakerelerin kesintiye uğradığı yerden derhal yeniden başlamasına hazır olduğu açıkça ortaya kondu” dedi.

Sözcü, Cumhurbaşkanı’nın tüm siyasî liderlerle görüştüğünü belirterek “memnuniyetle söyleyebileceğimiz şey, ulusal hedeflerin ulusal birlik gerektirdiğidir ve bugün Ulusal Konsey toplantısında gördüğümüz de tam olarak budur” dedi.

“Ulusal birlik, yapıcı ve anlamlı bir görüş alışverişi, tüm siyasî güçlerin bir araya gelerek ulusal çıkarları ve ulusal menfaatleri her şeyin üstünde tutması” dedi.

PİLE İÇİN ULUSLARARASI SEFERBERLİK
Cumhurbaşkanı’nın ayrıca Pile’de meydana gelen son olaylar ve Türkiye’nin planlarını engellemek için diplomatik erken müdahale konusunda bilgi verdiğini ve bunun da benzeri görülmemiş bir uluslararası seferberliğe yol açtığını söyledi.

Sözcüye göre siyasî güçler, Hükûmetin, Cumhurbaşkanı’nın ve Dışişleri Bakanı’nın uluslararası toplumu harekete geçirme konusundaki doğru tutumunu ve “çerçeveyi çok spesifik parametrelerle belirleyen ve Güvenlik Konseyi’nin üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveye, siyasî eşitliğe sahip iki bölgeli iki toplumlu federasyona ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı’nın da yinelediği bir pozisyon olan Kıbrıs sorunu için bir BM Genel Sekreteri elçisinin atanması ihtiyacına desteğini teyit eden Güvenlik Konseyi Bildirisi’ni kabul ettiler.

GÖÇ KONUSUNDA İLK KEZ GİDENLER GELENLERDEN FAZLA
Letymbiotis, Göç konusunun da ele alındığını ve Cumhurbaşkanı’nın Hükûmetin izleyeceği yol, gelişmeler, eylemler ve atacağı adımlar hakkında bilgi verdiğini söyledi.

Letymbiotis, “Cumhurbaşkanı’nın açıkça ifade ettiği üzere, bu Hükümet, Cumhurbaşkanı’nın yönetim programı doğrultusunda, konuyu bütünsel olarak ele alacak kapsamlı bir göç politikasını öncelikli hedef olarak belirlemiştir” dedi.

Sözcü, Kıbrıs’ın bir cephe ülkesi olarak son yıllarda yüksek göç akımları aldığının ve göç konusunun toplum için endişe verici konulardan biri olarak ortaya çıktığının iyi bilindiğini yineledi.

“Son dört ayda gördüğümüz şey, Göç meselesinin varoluş tarihinde ilk kez sayıların tersine dönmesi, ilk kez gidenlerin gelenlerden fazla olması, geçen yıla göre aylık bazda iki kat daha fazla başvurunun işleme alınması, ayda 1.000 yerine 1.800 başvurunun yapılmasıdır” dedi.

Hükûmet Sözcüsü ayrıca iltica başvuru departmanına 27 ek sınav görevlisi alındığını ve prosedürleri daha da hızlandırmak için önümüzdeki ay 25 kişinin daha işe alınacağını söyledi. Mevcut alt yapıyı güçlendirme ve yeni yapılar oluşturma sürecinde olduğumuzu da sözlerine ekledi.

Yürütmenin siyasî güçlere Göç Müsteşarlığının kurulmasına ilişkin yasa tasarısının bir an önce ileriye götürülmesi çağrısına atıfta bulunarak “ki bu tasarının göç meselesinin daha radikal bir şekilde ele alınmasında katalizör bir rol oynayacağı, yürütülen süreçlerden açıkça anlaşılmaktadır” dedi.

“DEVLET ŞİDDET OLAYLARINA, KAMU GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATAN OLAYLARA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEKTİR VE BU MÜZAKERE EDİLEMEZ”
Ulusal Konsey üyelerinin ortak bir çizgisi olduğunu ve “şiddet olayları, maddi provokasyon ve hayatları riske atma olayları yoluyla sorunu çözemeyeceğimizin açık ve net olduğunu” vurguladı.

“Şiddet şiddeti getirir ve bu hep birlikte verdiğimiz bir mesajdır. Hükûmet, Kıbrıs Cumhuriyeti, Devlet şiddet olaylarına, kamu güvenliğini tehlikeye atan olaylara müsamaha göstermeyecektir ve bu müzakere edilemez” dedi.

Pile meselesi ve bir anlaşmaya yakın olup olmadığımız sorusuna Sözcü “henüz bir sonuç yok” dedi.

“Barış Gücü ile sürekli temas halindeyiz. Çerçeve, Güvenlik Konseyi tarafından oybirliğiyle kabul edilen bildiriyle belirlenmiştir ve bu da Türkiye’nin tampon bölge rejimini devirme planlarını engellemektir. Bu açıktır ve bildiri aracılığıyla, barış gücünün görev tanımını sağlamak, işgalci rejim tarafından işgalin yayılmasını önlemektir” dedi.

Sözcü, Hükûmetin öncelikli hedefinin Türkiye’nin tampon bölge rejimini devirmeyi, barış gücünün görev tanımına meydan okumayı ve işgali genişletmeyi amaçlayan planlarını engellemek olduğunu da sözlerine ekledi.

“Bunlar bizim ya da Güvenlik Konseyi’nin tartıştığı konular değil” dedi.

“KIBRISLI TÜRKLER İÇİN AÇIKLANACAK TEDBİRLERİN LİSTESİ BASINDA YAYIMLANDIĞI GİBİ DEĞİL”
Kıbrıslı Türkleri ilgilendiren tedbirlerin Genel Kurul’da açıklanıp açıklanmayacağı sorusuna Sözcü, buna Cumhurbaşkanı’nın karar vereceğini söyledi. Sözcü, tedbirlere son şeklinin verildiğini ve Cumhurbaşkanı’nın açıklanması gerektiğine karar verdiği zaman açıklanacağını sözlerine ekledi. Söz konusu tedbirlerin Kıbrıslı Türk yurttaşlarımızın günlük yaşamlarını etkileyen bir dizi alanla ilgili olduğunu söyledi.

“İlgili yayınları gördük, size bunların o tedbirler olmadığını söyleyebilirim, bazıları olabilir, ancak açıklanacak tedbirlerin listesi bu değil” dedi.

Chloraka’da yaşanan olayların siyasî sorumluluğunun olup olmadığı ve milletvekillerinin istifa çağrısında bulunduğu yönündeki bir soruya Sözcü, siyasî sorumluluk alma kararının Cumhurbaşkanı’nın anayasal bir yetkisi olduğunu söyledi.

“Devlet olarak endişe duyduğumuz ve hedefimiz olarak belirlediğimiz şey kamu güvenliğini sağlamaktır. Bu, elverişli bir devletin oluşturulmuş organları aracılığıyla kolluk kuvvetleridir ve şu anda beklediğimiz ve umduğumuz şey de budur” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın New York’taki temasları ve herhangi bir haber olup olmadığı sorulduğunda, birçok temasta bulunacağını ve programda değişiklik yapılır yapılmaz açıklanacağını söyledi.

Görüşmelerin yeniden başlaması için Genel Kurul’un bir dönüm noktası olarak belirlendiğini ve bu önemli temasları dört gözle beklediklerini yineledi. “Genel Kurul sadece şimdi değil, zaman içinde bir dönüm noktası olarak belirlendi. Büyük ve önemli bir dönüm noktasıydı, özellikle de Cumhurbaşkanı’nın son Avrupa Konseyi sonuçlarını da içeren son sonuçlarla büyük bir diplomatik çaba sarf ettiği ve çok önemli temaslarda bulunacağı New York’a gitmesini dört gözle bekliyoruz” dedi.

Sözcü ayrıca Miroslav Jenča’nın Türkiye’deki temaslarıyla ilgili bir soruya da “şu ana kadar elimizde somut bir bilgi yok ancak BM Genel Sekreteri’ne rapor verdikten sonra New York’a gitmeden önce ya da orada bulunduğu süre zarfında bir güncelleme yapılacağından eminiz” yanıtını verdi.

KHA