Emine Dizdarlı, Apostolos Andreas Manastırında yaşanan olayla ilgili açıklamada bulundu
Eski Ombudsman ve Yüksek Mahkeme Yargıcı Emine Dizdarlı, Apostolos Andreas Manastırı'nda yaşanan olayın basit bir suçtan öte, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan hakların ihlali olduğunu vurguladı.
Emine Dizdarlı, Apostolos Andreas Manastırında yaşanan olayla ilgili açıklamada bulundu
Eski Ombudsman ve Yüksek Mahkeme Yargıcı Emine Dizdarlı, Apostolos Andreas Manastırı'nda yaşanan olayın basit bir suçtan öte, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan hakların ihlali olduğunu vurguladı.
Bugün Kıbrıs
Eski Ombudsman ve Yüksek Mahkeme Yargıcı Emine Dizdarlı, Apostle Andreas Manastırı’nda yaşanan olayın hukuki boyutu hakkında bir açıklama yaptı. Dizdarlı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (European Convention on Human Rights) her bireye düşünme, vicdan ve din hürriyeti tanıdığını belirtti.
Dizdarlı’nın vurguladığına göre, 1950 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ek 1’inci Protokolü, Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından 39/1962 sayılı yasa ile kabul edilmiştir ve KKTC Anayasası’nın Geçici 4’üncü maddesine göre yürürlükte olan mevzuat arasında bulunmaktadır. Dizdarlı, Anayasa Mahkemesi’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni iç hukukumuzun bir parçası olarak kabul ettiğini belirtti.
Dizdarlı, ülkemizde yürürlükte olan Fasıl 154 Ceza Yasası’na dikkat çekerek, bu yasanın “Din Aleyhine Suçlar” başlığını taşıdığını ve dinlere hakareti, dinsel toplantıları rahatsız etmeyi ve dinsel duyguları incitmeyi cezalandırdığını belirtti.
Apostle Andreas Manastırı’ndaki olayın sadece basit bir taciz veya rahatsızlık olayı olmadığını vurgulayan Dizdarlı, bu eylemin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile korunan bir hakkın ihlali olduğunu ifade etti.
Dizdarlı’nın paylaşımının tamamı şöyle:
“APOSTLE ANDREAS MANASTIRI OLAYININ HUKUKİ BOYUTU
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ( European Convention on Human Rights) temel metni insan hakları ve özgürlüklerini güvence altına alan veya koruyan bir Sözleşmedir. Söz konusu Sözleşmenin 9’uncu maddesine göre, her şahıs düşünme, vicdan ve din hürriyetine sahiptir.
1950 Avrupa İnsan H akları Sözleşmesine ek 1’inci Protokol ile birlikte Anayasamızın 90’ıncı maddesi hükümlerinde öngörüldüğü koşula uygun olarak 39/1962 sayılı yasa ile Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından kabul edilmiş ve kabul olunduğu tarihte yürürlükte olan 90’ıncı maddeye muadil 1960 Anayasasında 196’ncı madde olarak yer almıştır. Sözü edilen 39/62 sayılı yasa, yürürlükte olan Anayasamızın Geçici 4’üncü maddesine göre hâlen yürürlüktedir ve uygulamakla yükümlü olduğumuz mevzuat arasında yer almaktadır.
Anayasa Mahkemesinin birçok kararında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin iç hukukumuzun bir parçası olduğu kabul edilmiştir. Bilindiği üzere vicdan ve din özgürlüğü K.K.T.C Anayasasının 23’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, herkes vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlüğüne sahiptir.
Ülkemizdeki yasal mevzuat göz önünde bulundurulduğunda Apostle Andreas Manastırında meydana gelen hadise sadece basit bir rahatsızlık veya taciz olayı değildir. Fasıl 154 Ceza Yasasının Dördüncü Kısmı “Din Aleyhine Suçlar’ı” içermektedir. Mezkur Yasanın 138’inci maddesi dinlere hakareti, 139’uncu maddesi dinsel toplantıları rahatsız etme, 141’inci maddesi dinsel duyguları incitmek niyetiyle söz atma ve 142’inci maddesi ise dine hakaret eden yayınlar ile ilgili cezaları düzenlemektedir. Özellikle 141’inci maddesi tahtında tasarlanmış bir niyetle herhangi bir kişinin dinsel duygularını incitmek amacıyla, herhangi bir söz sarf eden veya o kişinin işitebileceği bir ses çıkaran veya onun görebileceği herhangi bir hareket yapan kişi suç işlemiş olur ve bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Apostle Andreas Manastırında yapılan eylem sadece hafif bir suç olmayıp Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından güvence altına alınan hakkın ihlalidir.”