Eski Başbakan Soyer: “UBP’den devraldığımızda Dome da Mare Monte de batıktı”

Bugün Kıbrıs’a konuşan dönemin başbakanı Ferdi Sabit Soyer, iki otelin de UBP hükümetleri döneminde iflasa sürüklendiğini belirtti. “Mare Monte’yi elden çıkarmaktan başka çaremiz kalmamıştı” diyen Soyer, hükümetin bir an önce Vakıfların ve Merit Grubunun kaybını gidermesi gerektiğini ifade etti.

Bugün Kıbrıs

Halkın ulaşabildiği plajlardan Alsancak’taki Mare Monte plajının belediyeye devri istenirken dönemin Bakanlar Kurulu kararına imza atan CTP’li eski başbakan Ferdi Sabit Soyer, otelin yıllar içinde biriken borçlarının karşılanamaz boyuta geldiğini ve Vakıfların neredeyse tüm parasının bu otellere gittiğini başka iş yapamaz hale geldiğini ifade etti. “Ya elden çıkaracaktık ya da Vakıflar başka hiçbir iş yapamayacaktı” diyen Soyer, o günün koşullarını ve neden bu kararın alındığını Bugün Kıbrıs’a anlattı. Soyer, Mare Monte’nin açık ve objektif bir ihale sürecinin ardından en yüksek teklifi veren Merit Gruba 4 milyon sterline devredildiğini belirtti. Soyer, “Para Vakıflara devredildi. Vakıflar İdaresi bu parayla işçilerin, çalışanların emekli paralarını, maaşlarını, kıdem tazminatlarını ve ödenmemiş ücretlerini, borçlarını ödedi” dedi.

Soyer’in süreci aktardığı açıklamaları şöyle:

“Cumhuriyetçi Türk Partisi o dönem hükümet olduktan sonra Vakıflara bağlı olan Dome Otel ve Mare Monte ile ilgili şununla karşı karşıya kaldı: İkisi de zararda ve tamamen Vakıfların desteğiyle ayakta kalıyor, Vakıfların kaynağı tükeniyor, bu tarihsel kurum, esas görevi olan sosyal ve kültürel alana yeterince kaynak aktaramıyordu. Ya elden çıkaracaktık ya da Vakıflar başka hiçbir iş yapamayacaktı. Bütün kaynaklar bunlara gidiyordu. Turizm emekçileri maaşlarını alamıyor, kıdem tazminatı ya da ücretler ödenemiyordu.

Bunun üzerine Vakıflar yönetimine görev verdik bir çalışma yapmalarını istedik. Ortaya şu ana fikir çıktı: Dome ve Mare Monte çalışanlara devredilsin, bunun için de kaynak oluşturulsun. Sendika ile de görüştük ve ortak fikir bu idi ancak Mare Monte özelinde kurtarılamazdı. Altı ay çalışıyor altı ay kapanıyordu otel. Her açıldığında bakım onarım masrafları müthiş derecede artıyor içinden çıkılamaz bir hal alıyordu. Ve Vakıflar bir plan yaptı sendika ile görüşüp Bakanlar Kurulu’nda onayladık. Dome Otel çalışanlara devredilecek, Mare Monte ihale usulü ile devredilecekti.

Açık ve objektif bir ihale sürecinin ardından en yüksek veren Merit Gruba devrettik. 4 milyon sterlinlik ihalenin bedeli Vakıflara devredildi. Vakıflar İdaresi bu parayla işçilerin, çalışanların emekli paralarını, maaşlarını, kıdem tazminatlarını ve ödenmemiş ücretlerini, borçlarını karşıladı.

Mare Monte’nin bir bölümde eski eser vardı, o zamanki ihalede eski eser alanı yoktu fakat yatırımı kazananlar işe girişince diğer alanda da eski eserler çıktı. Bunun üzerine işletme haber etti Eski Eserler Dairesi gitti tespit etti ve yapım faaliyeti durduruldu. Biz hükümetten gittik. Bu işi çözecekler ve devam edeceklerdi.

Kazanan işletmeci plajı halka açtı. Halk kullanırdı ve bakımı yapılırdı. Ondan sonra ne olduysa bu belediye ile işletmecinin arasında gerginlikler oluştu. İşletmeci dedi ki ‘Biz size orayı verdik ama devam ettiremiyoruz onun için sözleşmenin gözden geçirilmesi lazım, süre verilmesi lazım, biz zarara girdik, ya paramızı verin ya bu işi çözün’. Şimdi mesele yargıdadır. Bu eylemler de bu arada başladı. Vakıflar ve Merit arasındaki bu sorun çözülmelidir. Hükümet kayıpların giderilmesi için harekete geçmelidir. Olayı sabote etmek için başkalarının üzerinden spekülasyonlar bir işe yaramaz, meseleyi çözmez.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi