Ersin Tatar’ın Basın Günü resepsiyonundaki konuşması

Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar dün akşam gerçekleşen Basın Günü resepsiyonunda ifade özgürlüğü ile ilgili, "İfade özgürlüğü güzel ama her şeyin bir haddi var, prensibi var! Basında bazı düzenlemelerin gerektiğinin de altını çizerek belirtmek istiyorum" dedi.

HABER MERKEZİ

Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar’ın dün akşam Lefkoşa’da gerçekleştirilen 11 Temmuz Basın Günü resepsiyonunda yaptığı konuşmanın ifade özgürlüğü ile ilgili kımı şöyle:

“Kıbrıs’ın özel koşullarında, ekonomimizin nispeten dar bir çerçevede olması, reklam gelirlerinin yıllar itibarıyla artırılamayışı bütün bunlar olumsuzluklar olabilir. Ama ifade özgürlüğüne gelindiğinde dediğim gibi, bu noktada çok büyük başarılarımız vardır. Bu ülkedeki ifade özgürlüğü çoğu ülkede yoktur. Hatta öyle olaylarla karşı karşıya kalıyoruz ki ifade özgürlüğü kisvesi altında onur kırıcı hakarete varan saldırılar ve insanları küçük düşürücü yorumlar yapılabiliyor. Ama bunların karşısında açılan davalarda yıllarca bekleyip bir netice alamıyoruz. Bunu da söylemek lazım. Çünkü madalyonun bir bu yanı var bir de diğer yanı var. İfade özgürlüğü güzel ama her şeyin bir haddi var, prensibi var, ilkesi var ve mesleki kurallar vardır. Dolayısıyla ben bu akşam ödül kazananları tebrik ederken tüm basın camiasına teşekkürlerimi sunarken, KKTC’nin geliştirdiği imkanlarla, teknolojiyle ifade özgürlüğünün en üst noktaya gelebildiğini, bunun heyecanını ve coşkusunu yaşarken, aynı zamanda basında da bazı düzenlemelerin gerektiğinin de altını çizerek belirtmek istiyorum. Çünkü her şey kuralına göre, bu mesleğinde elbet kuralları vardır. Bu meslekte çok önemli hizmetler vermiş gelmiş geçmiş çok önemli isimler bu memleketin ifade özgürlüğüne, kurumsal yapısına hizmet etmişlerdir.

Bunların başında Dr. Fazıl Küçük gelir. Hem Halkın Sesi gazetesini kurmuş hem toplum lideri olarak yıllarca gazetesinde o önemli makaleleri yazmak suretiyle toplumuna, halkına yön vermiş, milli mücadeleye önderlik ve liderlik etmiş ama kalemini hiçbir zaman o zamanın şartlarında istismar etmemiş. Her zaman basın ahlak ve ilkelerine uyarak kalemini ve gücünü kullanmıştır. Ki o zamanlar Halkın Sesi gazetesi en fazla tirajı olan ve ses getiren bir gazeteydi. Dolayısıyla herkes meslek kurallarına uymak suretiyle, herkesin haysiyetini onurunu ona göre kendi kalemine sahiip çıkması lazım. Ama esas halkımızın bilgilendirilmesi, halkımızın yönlendirilmesi, halkımızın tarafsız objektif haber alabilmesi ve KKTC’nin gelişmesi için yayınlar, yazılar, haberler üretilmelidir. Sadece siyaset değil, kendi insanımızın spor haberlerini, sosyal ve her türlü sanatsal etkinliklerini yayabilmek, Kıbrıs Türk halkının sesini tüm dünyaya duyurabilmektir.”