Solyalı, Siyasal Partiler (Değişiklik) Yasası ile ilgili konuştu

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Ürün Solyalı, Yasanın 2015 yılında geçirildiğini dolayısıyla yürürlüğe girdiği tarihin öncesini kapsamadığını, değişikliğin ise işlenmiş olan bir suça veya yolsuzluğa af sağlamadığını söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili ve Meclis Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi üyesi Ürün Solyalı Bugün Kıbrıs’a yaptığı değerlendirmelerde, Siyasal Partiler (Değişiklik) Yasasının iddia edildiği gibi işlenmiş olan bir suça veya yolsuzluğa af sağlamadığını, yargılama kapsamı dışına itmediğini söyledi.

CTP milletvekili Solyalı, Siyasal Partiler (Değişiklik) Yasasının Meclis Komitesi görüşmelerinde Sayıştay Başkanlığı, Başsavcılık, UBP, CTP, DP, YDP, YKP, Bağımsızlık Yolu, MDP ve bağımsız vekiller ile temsilcilerin yer aldığını dile getirdi. Solyalı şöyle devam etti:
“İlgili yasa değişikliği görüşmeleri KKTC’de kayıtlı bulunan tüm siyasi partilere davet gönderilmek sureti ile başlamıştır ve toplantılara Sayıştay Başkanlığı, Başsavcılık, UBP, CTP, DP, YDP, YKP, Bağımsızlık Yolu, MDP ve bağımsız vekiller ile temsilciler katılmıştır.
Konular, tüm paydaşlar ile detaylı bir şekilde görüşülmüştür. Pratikte doğan sorunları ve çözümleri tüm açıklığı ile konuşulmuştur.”

“YASA SUÇLULARI AFFETMİYOR”
Solyalı, 2015 yılında çıkarılan Siyasal Partiler Yasasının, yürürlüğe giriş tarihinden itibaren Partilere muhasebe sistemlerini ve belge arşivlerini yeni yasaya uygun bir şekilde düzenlemeleri için bir süre vermeyi ihmal ettiğine dikkat çekti. Yapılan değişiklik ile yasanın yapıldığı dönem verilmeyen sürenin iade edildiğini, kurultayını 2015 yasası öncesi yapıp Siyasal Partiler yasasına göre 3 yıl sonra yenileyen partilere denetimlerinin aynı usulle yapılmasını sağlamayı amaçladığını söyleyen Solyalı, “Siyasal Partiler Yasası, 4 Kasım 2015 tarihinde geçen ve takdir edersiniz ki o günden sonrasını kapsayan bir yasa. Yani 2013-2015 tarihleri için özel hükümler içeren bir yasa değil çünkü o dönemlerde bu yasa yürürlükte değildi.

Siyasal Partiler; Kasım 2015 tarihinde yürürlüğe giren yasa yürürlüğe giriş tarihinden itibaren Partilere muhasebe sistemlerini ve belge arşivlerini yeni yasaya uygun bir şekilde düzenlemeleri için bir süre vermeyi ihmal etmiş ve denetim pratiğinde eski yasa ve yeni yasa süreleri ve yöntemleri iç içe geçmiştir. Bu da doğallığında bir uygulanamazlık doğurmuştur.

Değişiklik, kurultayını 2015 yasası öncesi yapıp Siyasal Partiler yasasına göre 3 yıl sonra yenileyen partilere denetimlerinin aynı usulle yapılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Denetimin önünü kapayan herhangi bir düzenleme yoktur. Denetimde yeknesaklık sağlama amacı vardır” dedi.

Yasada yapılan diğer bir değişikliğin saklanacak olan evrakların dijital alanda saklanabilmesine imkan tanıyan çağdaş bir değişiklik olduğunu kaydeden Solyalı, Siyasal Partilerin denetlenmesi ile ilgili usul ve esasların bir tüzüğe bağlanmasının da başka bir önemli değişiklik olduğunu belirtti.

“ARA SEÇİM ANAYASANIN EMRİ”
Ara seçimleri de değerlendiren CTP’li vekil, müdahale ile oluşan Gayrı-Meşru Hükümete karşı partisinin defalarca erken Genel Seçim çağrısı yaptığını anımsatarak, erken seçim kararının üretilmesi için gerekli Meclis çoğunluğuna sahip olmadıklarını söyledi. Kudret Özersay’ın 2019’da 4’lü Hükümet’ten çekildiği gibi, 2022 yılında da Meclisten çekildiğine işaret eden Solyalı, Anayasanın Meclis’ten eksilen sayı için ara seçim yapılmasını emrettiğini söyledi.

CTP’nin, sürekli bir şekilde müdahale ile oluşan Gayrı-Meşru Hükümetin toplum iradesini yansıtmadığını, halkın sürekli fakirleşmesine rağmen herhangi bir tedbirin alınmadığını ve alım gücünün korunması ile ilgili yasal enstrümanların kullanılmadığı ve siyasi kararların üretilmediğini, eğitimde, sağlıkta sürekli kaos olduğu ve otoriter bir tavır ile yönetim kurgulanma iddiasında olduğunun altını çizen Ürün Solyalı, “Toplumun yalnız ve gözden çıkarılmış hissettiğini hep vurguladık ve erken seçim çağrısı yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.

Erken Seçim kararının üretilmesi için meclis çoğunluğuna ihtiyaç olduğu tartışmasız. Muhalefet bu meclis çoğunluğuna sahip değil.
Sn. Özersay’ın istifası ardından bir kişilik koltuk için Yüksek Seçim Kurulu 25 Haziran’ın en uygun tarih olduğu ve ara seçimin bu tarihte yapılması önerisini Meclise iletti.

Bu anayasal hüküm karşısında CTP’nin Anayasa’ya rağmen bir tavır takınması sözkonusu olamazdı. Dolayısı ile ‘Meclis seçim yapmak zorunda değildi’ iddiaları ‘Anayasa’yı çiğnemeliydiniz’ iddiası ile aynı değerdedir” dedi.