KTÖS: “Kamu okullarının ‘üvey evlat muamelesi’ görmesinin sebebi Eğitim Bakanıdır!”

KTÖS, Değirmenlik Lisesi önünde bugün yaptığı açıklamada, Türkiye'den öğretmen talep edilmesine tepki gösterdi, Mart ayında yayımlanması beklenen detaylı bina analizlerinin akıbetini sordu.

HABER MERKEZİ

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Değirmenlik İlkokulu’nda yapılan basın toplantısında birçok alanda sayısız işsiz öğretmen varken, Eğitim Bakanı’nın Türkiye’den öğretmen talep etmesini eleştirdi ve “Bu ülkenin yetişmiş insan gücü, bilgi, beceri ve potansiyeli var!” dedi.

Maviş, dün sosyal medyadan paylaştıkları münhal ilanının Eğitim Bakanlığı’nın Facebook paylaşımı ile doğrulandığını ifade ederek, “Bakanlık 99 istemiş, Elçilik 116 vermiş, 1 tane olsa ne yazar!” dedi. Maviş, listede eksiklikler bulunduğunu vurgulayarak yeni bir talep yazısıyla bir Eğitim Bakanı, bir Müsteşar, üç tane de Daire Müdürü talep etmeleri gerektiğini ifade etti.

Maviş, 14 farklı branşta TC Eğitim Bakanlığı’na bağlı 280 öğretmenin hali hazırda okullarda görev yaptığını belirterek, görev yapan tüm öğretmenlerin emeklerine teşekkür edilip, Türkiye’den öğretmen talep edilmesinin sonlandırılması talep etti.

Maviş, ülkemizde yetişmiş insan gücü var, üniversitede dirsek çürütmüş özel eğitim, rehber öğretmen ve diğer öğretmenlerin emeğinin çalınması utanç vericidir, diyerek, bu utancın kaynağının Eğitim Bakanlığı olduğunu belirtti.

Maviş, okulların depreme karşı dayanıklılık testlerine de değinerek, okul güvenliği ve bina güvenliği ile ilgili de konuştu. İlk öğretime bağlı beş okulda binaların boşaltıldığı, üç okula konteyner sınıflar konulduğunu, iki okulda ise binaların kullanılmadığını belirten Maviş açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bu okulların durumu ne olacak. Konteyner okullar, konteyner sınıfların devamını istemiyoruz. Bununla birlikte diğer okulların durumu ne olacak, binalar güvenli mi değil mi? Eğitim Bakanına göre deprem anında okulların yıkılma riski var! Çocuklar, öğretmenler ve eğitim çalışanları için endişe ediyoruz. Her okulu İsias oteli gibi düşünmek zorundayız, ortada tamamlanmış çalışma yok, ayrılmış bir bütçe yok, Eylül ayında ne yapacağız?”

Maviş ailelere yaptığı çağrı da ise, “Kamu okullarının üvey evlat muamelesi görmesinin sorumlusu Eğitim Bakanı’dır. Okullar kalabalık ise, binalar riskli ise, öğrenci, öğretmen mutsuz ise, sizlerden tuvalet kağıdı için bile para talep ediliyor ise, bundan Eğitim Bakanı sorumludur” dedi, Eğitim Bakanına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Atanmış başbakan Ünal Üstel’in grevlerden ve eylemlerden mutlu olduğunu dile getiren Maviş, öğretmenin, öğrencinin önemsenmediğini topluma zarar veren anlayışın da bu olduğunu ifade etti.

Maviş, okulların bugün ayakta durmasının, okul yöneticileri, öğretmenler ve ailelerin sayesinde olduğuna işaret ederek bir kuruş bütçe vermeyen Bakanlığın okullar üzerindeki uhdesinin geçersiz olduğunu vurguladı, ‘çekin ellerinizi öğretmenimizin üzerinden’ dedi.

200 OKULDA 835 BİNA TARANDI
Maviş’ten sonra sözü KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener alarak basın açıklamasını okudu. Gelener, gerçek eğitim gündemlerimden birinin deprem risk raporu ve okul güvenliği olduğunu söyleyerek, Şubat ayında yaşanan ve hepimizi derinden yaralayan deprem sonrası, sendikanın KTMMOB ile yakın istişare içerisinde olduğunu belirtti. 1 ay gibi kısa bir sürede İnşaat Mühendisleri Odası’na bağlı mühendislerin, ülke genelinde yaklaşık 200 okulda 835 binayı tarayarak olası bir deprem sırasında yıkılma durumuna göre risk sıralaması yaptığını ifade eden Gelener, rapora göre, sadece belirli okullar değil ülke genelinde neredeyse tüm devlet okullarının ve hastanelerinin mutlaka bir bakım-onarımdan geçmesi tespit edildiğini belirtti.

“OKULLAR AFETLERE HAZIR DEĞİL”
Rapor sonrası ileri tetkiklerin yapılarak bu binaların güçlendirilmesi, bir bölümünün yıkılması ya da tamamen yeniden yapılması gerektiğini söyleyen Gelener, Kıbrıs’ın deprem riski açısından yüksek riskli bir bölgede bulunması ve deprem kuşağı üzerinde olmasının yarattığı potansiyel tehlikeler orta olduğuna da işaret ederek, “Okulların deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazır olmadığı herkesin malumudur” dedi.

Gelener, ilköğretimde 112 okulda öğretmenlerin görev yaptığını, bu okulların 89 tanesinin 1974 öncesi inşa edildiğini, 50 yılda sadece 23 tane yeni okul inşa edildiğini vurguladığı açıklamasında, bu okulların da inşaat aşamasında yönetmeliklerin gereği saha ve malzeme kontrollerinin ne kadar sağlıklı ve standartlara uygun yapıldığının bilinmediği dile getirdi.

DETAYLI RAPOR BEKLENİYOR
Mart ayından beridir yayınlanan liste üzerinden okul binalarının ileri tetkiklerinin yapılması ve detaylı bir raporun ortaya çıkmasını beklediklerini anımsatan Gelener, Hükümetin ve Eğitim Bakanlığının bunun neden tamamlanmadığına dair toplumu bilgilendirmediğini vurguladı.

Gelener, okulların, öğrencilerin sosyalleştiği, bilgi ve beceriler kazandığı ve hayata hazırlandığı kurumlar olduğunu belirterek, zamanlarının büyük bir kısmını okullarda geçiren öğrencilere mutlu, güvenli, sağlıklı ve başarılı bir eğitim ortamı ve öğrenme süreci sağlamanın devletin en temel görevi olduğunun altını çizdi.

Gelener, “Okullarımızda sağlıklı ve güvenli bir eğitim öğretim ortamı oluşturulması için gerekli tüm tedbirlerin alınması, velilerimizin gönül rahatlığıyla çocuklarını okullara göndermeleri elzemdir” diyerek okul güvenliğini, öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer personelin kendilerini fiziksel, psikolojik ve duygusal bakımdan güvende hissetmeleri olarak tanımlanabilir şeklinde ifade etti.

Gelener, okul güvenliği, öğrencinin ve diğer okul personelinin okula gitmek amacıyla evinden ayrılması anından başlayarak tekrar evine gelinceye kadar geçen tüm aşamaları içerir, diyerek 13 maddede sendikanın taleplerin sıraladı.

Güvenli bir okul ve eğitim ortamı için yapılması gerekenler:

1. Okul bina ve eklentilerinde tehlike arz eden durumların ivedilikle ortadan kaldırılması,
2. Okul çevre trafiğinin okul giriş-çıkış saatlerinde gözetim altına alınması,
3. Okul çevresinde öğrencilerin sosyal ve sağlık bakımından gelişimini olumsuz etkileyen hususların belirlenmesi ve bu bağlamda tedbirlerin alınması,
4. Okul bahçelerinde bulunan her türlü oyun parkı ve spor alanının güvenli bir şekilde düzenlenmesi,
5. Okul bahçesinde öğrenciler için tehlike oluşturan trafo gibi ciddi tehlike kaynaklarının acilen kaldırılması,
6. Okul ve okul çevresinin yeterince aydınlatılması,
7. Yaşanabilecek her türlü doğal afet ve acil durum karşısında okul nüfusu ve öğretmen sayısı dikkate alınarak belirli çalışanlara bu konularda eğitimlerin verilmesi,
8. Okul bina ve eklentilerinde yangın tehlikesine karşı önlemler alınması,
9. Okullarımızda temizlik ve hijyen koşullarının en üst düzeyde sağlanması yönünde tedbirlerin alınması,
10. Okullarımızın sınıf, laboratuvar, kantin vb. gibi yerlerde ısı, ışık ve havalandırmanın sağlık şartlarına uygunluğu yönünde gerekli önlemlerin alınması,
11. Güvenli ve sağlıklı okul ortamının sağlanması, sürdürülebilir şartların oluşturulması için her türlü eğitim ve rehberlik faaliyetlerine önem verilmesi,
12. Okul ve kurumlarda şiddet, saldırganlık ve akran zorbalığı oluşmasına neden olabilecek risk faktörlerinin belirlenmesi ve bu faktörlerin etkilerini en aza indirecek tedbirlerin alınması,
13. Okul binalarına kamera ve alarm sistemlerinin kurulması,

Gelener, konunun takipçisi olacaklarını, eğitim ortamlarında risk ve tehlike yaratan koşulların düzenlenmesi için mücadele edeceklerini vurguladı.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi