Prof. Dr. Tosun: “İkinci turu üç değişken belirleyecek”
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, “Bu üç değişken ikinci turu ipin kimi göğüsleyeceğini belirlemiş olacak” dedi.
Prof. Dr. Tosun: “İkinci turu üç değişken belirleyecek”
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, “Bu üç değişken ikinci turu ipin kimi göğüsleyeceğini belirlemiş olacak” dedi.
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde üç değişkenin belirleyici olacağını dile getirdi. Tosun, “Seçime katılmayan yüzde 10 civarında bir kitle var. Bu kitleyi kendi yönünde ne ölçüde seferber edebilecek, bu ilk değişken… İkincisi, Tayyip Bey’e oy veren seçmen ne oranda ikinci turda sandığa gidecek. Üçüncüsü, Sinan Oğan seçmeni ne yapacak. Bu üç değişken ikinci turu ipin kimi göğüsleyeceğini belirlemiş olacak” dedi.
İz Gazete’den Gizem Taban’ın haberine göre Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Türkiye’de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçim sonuçlarını değerlendirdi. Prof. Dr. Tosun, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi hakkında yorumlarda bulundu.
SÜRPRİZ BİR SONUÇ OLDU
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda sandıklara itirazlar gündeme geldi, muhalefet ‘oylar bloke ediliyor’ eleştirisinde bulundu. Ancak son verilere göre Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında 5 puanlık bir fark var. Seçim günü yaşananlar doğrultusunda değerlendirmeleriniz neler?
İtirazlar sonucunda tekil olarak bazı değişiklikler olabilir ama sayımı devam eden yurtdışı oyların da sayılmasından sonra ikinci tura eğilimi çok çok yüksek görünüyor. Seçimin Kemal Bey lehine olacağını öngörenler açısından sürpriz bir sonuç oldu. Çünkü, mitinglerdeki kalabalıklara, kampanya performansına, kampanyadaki söylemlere ve araştırma sonuçlarına bakıldığında Kemal Bey’in daha ağırlıkta olduğu, hatta birinci turda kazanabileceğini ilişkin yaygın bir kanaat vardı. Ama Türkiye’nin siyasal-kültürel değerlerinde milliyetçi-muhafazakar değerlerin seçmen nezdinde çok önemli bir yeri var, son derece etkili…
EKONOMİ GERİ PLANA İTİLMİŞ
Pandemi, deprem, ekonomik kriz ve pek çok probleme rağmen Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı AKP’li Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 49 oy almasını nasıl değerlendirirsiniz?
Türkiye’de rasyonel seçmen kitlesinin öngördüğü; iktidarların ekonomik performansı bile partilere ve adaylara yönelik destek anlamında çok doğrusal bir ilişki olmadığını gösteriyor. Bu anlamda yetişmiş olduğu sosyal çevre, geldiği gelenek ve aile faktörü etkili oluyor. Bir de AKP örneğinde; sosyal yardımlar, özellikle parti üyeliğinin çok yüksek düzeyde olması, AKP üyelerinin kontrol edilmesi gibi pek çok etken bu ekonomik oy verme davranışını geri plana itmiş görünüyor.
ERDOĞAN AVANTAJLI AMA…
İkinci tur için hangi aday daha avantajlı görünüyor, hangi adayın ipi göğüsleme ihtimali daha yüksek görünüyor?
İlk turdaki 4-5 puan civarındaki fark, Tayyip Bey’in ikinci tura seçmenin sayısal ağırlığı anlamında avantajlı girmesini sağlıyor ama ikinci tur, yeni bir seçim sonuçta… Varsayımsal olarak birinci turda oy verdiği için ikinci turda da o adaya verme konusunda sapan dünya örnekleri var. Dünyada başkanlık sistemiyle yönetilen ve başkanlık seçimlerinin iki turda olduğu seçimlerin yüzde 30’unda birinci turda ikinci olan aday, ikinci turda seçim kazanabiliyor. Bu tür sapmalar olabiliyor. Ama tabi ki Tayyip Bey avantajlı… Çünkü kendi kitlesini kontrol ediyor ve MHP ve milliyetçi seçmenin de desteğini alıyor. Bu, önemli bir destek… Balkon konuşmasında da yaptığı gibi beka söylemini devam ettirecek. Parlamentoda da çoğunluğu kazandığı için iktidar vurgusu yapacak. Bu da avantaj… Eğer Tayyip Bey’e oy veren seçmenden Kemal Bey’e yönelecek bir güç olabilirse bu da kampanya performansıyla ilgili… Şu aşamada ‘Bu iş bitmiştir’ diye bir değerlendirme yapmak doğru değil.
ÜÇ DEĞİŞKEN BELİRLEYİCİ
İkinci tur için kısıtlı bir süre varken Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu aradaki farkı kapatmak için seçmeni ikna edebilir mi?
Üç değişken var. Seçime katılmayan yüzde 10 civarında bir kitle var. Bu kitleyi kendi yönünde ne ölçüde seferber edebilecek, bu ilk değişken… İkincisi, Tayyip Bey’e oy veren seçmen ne oranda ikinci turda sandığa gidecek. Üçüncüsü, Sinan Oğan seçmeni ne yapacak. Bu üç değişken ikinci turu ipin kimi göğüsleyeceğini belirlemiş olacak. Muhalefetin, sandığa gitmeyen seçmenin neden sandığa gitmediğini ve nasıl sandığa gidebileceğini kısa süre analiz edip ona göre bir söylem geliştirmesi gerekiyor. Muhalefetin çok süratli hareket etmesi gerekiyor.
SIİAN OĞAN YORUMU
Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın Türkiye genelinde ortalama yüzde 5 oranında oy alması dikkat çekti. Bunu nasıl yorumlarsınız?
Sinan Oğan’ın İzmir’deki oy gücü ile Orta Anadolu’daki oy gücü aynı değil ancak ortak bileşen, milliyetçi reflekslerin dikkat çekmesi… Seçim öncesi yapılan araştırmaların gösterdiği gibi; genç, ilk kez oy kullanan, değişim isteyen, mevcut liderlere ilişkin beklentilerinin karşılanamamasından dolayı yeni arayış içinde olan bir seçmen kitlesi var. Bunlar Batı’da daha Atatürkçü, Orta Anadolu’da daha milliyetçi ve biraz muhafazakar bir kitle… Sinan Oğan’ın milliyetçi söylemleri, özellikle göçmen sorununa yaklaşımı, genç olması ve demografik niteliğinden dolayı seçmenin kendini özdeşleştirmesi… Tüm bu faktörler yüzde 5 oy almasında etkili oldu.
OĞAN’IN KİTLESİ NE YAPAR?
Muhalefet, Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan ile anlaşma sağlarsa, Oğan’a oy veren seçmen kitlesi ikinci turda ne ölçüde Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelir?
Sinan Oğan, siyasi kariyeri nispeten eski ama aday olarak yeni bir aday… Belki de kendisine oy veren genç seçmenlerin hayatında ilk kez görmüş olduğu bir politikacı… Sinan Oğan’a destek verenler homojen bir kitle değil. Ağırlıklı olarak değişimci, tepkili, Atatürkçü ve seküler bir seçmen… Bu seçmenler için birkaç araştırma bulgusunu dikkate aldığımızda; Sinan Oğan’ın kendisinin ikinci tura kalmaması halinde, öncelikle Kemal Bey’e yönelebilecekleri, bir kısmının sandığa gitmeyeceği, bir kısmının da Tayyip Bey’e oy vereceği görünüyor. Yani oyları dağılıyor ama seküler, Atatürkçü ve genç seçmenin öncelikle Kemal Bey’e yöneleceği ihtimali daha yüksek görünüyor.
DÜŞÜŞÜN NEDENI ARAŞTIRILMALI
CHP, İzmir’de 14 milletvekili çıkardı, yani 2018 seçimlerindeki milletvekili sayısıyla aynı sayıyı yakaladı, hatta oy oranında düşü yaşandı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise, İzmir CHP’nin en güçlü olduğu kent olarak nitelendirilmesine rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’na yüzde 63 oy çıktı. CHP açısından baktığımızda İzmir’de ciddi oranda bir yükseliş görünmüyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada ne yüzde 63’e bakmak gerekiyor ne de 41 oranına bakmak gerekiyor. Anlamak için her bir ilçeyi tek tek incelemek gerekiyor. Oy oranlarındaki düşmenin nedeninin araştırılması gerekiyor. Kendi tabanından bir miktar kayıp olsa da CHP İzmir’de tabanını koruyor. Ancak neden İYİ Parti büyüyor da CHP büyüyemiyor? CHP seçmeninden İYİ Parti’ye bir geçiş olmuş olması muhtemel… İYİ Parti’ye hem MHP’den hem CHP’den geçiş olmuş. İzmir’de İYİ Parti’nin, son dakikada karar vermiş ve kararsız seçmenlerden çok ciddi anlamda destek aldığını düşünüyorum.
AKP’DE 8 VEKİL SÜRPRİZ DEĞİL
AKP’nin İzmir’de 8 milletvekili çıkarması çok beklenen bir şey değildi, 2018’deki milletvekili sayısını korudu. Nasıl yorumlarsınız?
21 yıllık bir iktidar var ve bu iktidarın inşa ettiği bir sosyoloji var. Bu sosyolojinin, siyasetten maddi ve manevi anlamda ödüllendirme beklentileri var. Tüm bunları AKP karşılıyor. İzmir’de de karşılıyor. Dolayısıyla İzmir’in sosyo-demografik yapısına bakıldığında; Türkiye’nin farklı illerden göç alan bir kent ve bu göç yoluyla kente gelen insanlar geldikleri yerin siyasal-kültürel değerlerini de getiriyorlar. Bu açıdan bence AKP için 8 milletvekili sürpriz değil. Çünkü iktidar olmanın avantajları var ve kent merkezinden çeperlere gidildiğinde öyle ya da böyle bir sosyolojik tabanı var. Bütün bunlar düşünüldüğünde çıkan sonuç normal. Burada önemli olan CHP’den AKP’ye oy geçişi var mı? Böyle bir şey yok. CHP açısından bir başarısızlık, AKP açısından da CHP sirayet etme anlamında bir başarı yok.
SEÇİME YAKIN DESTEK DÜŞTÜ
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Türkiye genelinde de İzmir’de de beklenen sonucu alamadı. Bu sonuç, sürpriz oldu mu?
Anlaşılan o ki seçim günü yaklaştıkça TİP’e verilen destek düştü. Bir buçuk ay öncesinde TİP’nin daha yüksek bir oy alacağını öngörüyordu. TİP’e oy vermeyi düşünen seçmen; bunun kaybettirme risklerinin olabileceği, bu kaybın da CHP’nin milletvekili sayısına mal olabileceği düşüncesiyle çekilmiş olabilir. İzmir’de zaten TİP’in milletvekili çıkarabilecek kadar bir gücü yoktu, kentin sosyo-ekonomik statü açısından gelişmiş olan çevrelerinde bir oy gücü vardı ama İzmir genelinde sayısal anlamda milletvekili çıkarmaya gücü yetmiyordu.
MHP, NEDEN 1 VEKİL KAYBETTİ?
MHP, Türkiye genelinde yüzde 10 oy alırken, İzmir’de ise 1 milletvekili kaybetti. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?
İzmir’in milliyetçi seçmeni, Orta Anadolu’daki milliyetçi-muhafazakar seçmenden farklı… İzmir’deki seçmen daha seküler-milliyetçi seçmen. Dolayısıyla bu kez tercihi; seküler milliyetçiliğin siyasal temsilci adresi olarak İYİ Parti’yi görmesiyle ilişkili oldu.
STRATEJİK OYLAR GERİ ÇEKİLDİ
HDP, 2018 seçimlerinde Türkiye genelinde yüzde 13’e yakın oy alırken bu seçimde Türkiye genelinde yüzde 10 civarında oy aldı. Bu düşüşü nasıl değerlendirirsiniz?
İster İzmir ister Türkiye örneğinde bakalım; 2018’deki oy HDP’nin kemik seçmeni değildi, HDP’ye yönelen en az 3-4 puanlık bir stratejik bir oy vardı. O stratejik oy veren seçmenlerin bu seçimde geri çekildiği görünüyor. Bugün ulaşmış olduğu oy oranı HDP’nin net oy oranı…