İmamoğlu: “Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinde böyle büyük bir ittifak olmadı”
"Gençler karar verdi mi olur. Çünkü onlar çok adiller, kendileri için hiçbir şey istemiyorlar. Milletin iktidarını Türkiye'nin geleceğini istiyorlar."
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, dün Ardahan ve Kars’ın ardından Uşak’ta Millet Buluşması’nda vatandaşlarla bir araya geldi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
“BÜYÜK BİR KADROYUZ”
13’üncü Cumhurbaşkanı’nı ağırlayacak bu meydan hazır mıyız? Milletçe hazır olmak tam da böyle bir kararlılık ister. Uşak’a da bu yakışır. Ben bir şey anlatacağım size ben o kadar yakınım ki Uşak’a çünkü ben doğdum doğalı, benim evimde annem, babam, dedem, ninem, babaannem bana Uşak’a da bu yakışır derler benim için. Peynirli’deki adım Uşak. Çünkü Karadeniz’de evin erkek çocuklarına Uşak denir. Ben de evin tek erkek çocuğuyum. Onun için ben de ailenin uşağıyım. Onun için şimdi adaş sayılırız. Bu güzel kentin evladı geldi bu güzel kentin kardeşi geldi, arkadaşı geldi, dertleşmeye geldi, sohbet etmeye geldi. Geleceğe hep beraber umut saçmaya geldi. 13’üncü Cumhurbaşkanımızla yola çıkan Mansur Başkanımı ağırladınız, şimdi ben varım. Tabii burada olmayan diğer ittifak partilerimiz var. İYİ Parti var, Saadet Partisi var, Gelecek Partisi var, DEVA Partisi var, Demokrat Parti var. Büyük bir kadroyuz.
“GÜÇLÜ BİR İTTİFAKLA BAŞLAYAN SÜREÇ BİZE İSTANBUL’U KAZANDIRDI”
Hazırız yönetmeye ve bu memleketi adalet eksenine oturtmaya. Gençlerimize, onların emekleriyle elde edeceği geleceği hazırlamaya hazırız. En büyük ekip, işte bu memleketin 86 milyon insanımızın evlatları. Biz bu memleketin evlatlarıyla bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz. Bir avuç insanın değil bir avuç insanın çoluğu çocuğuyla değil. Biz 86 milyon insanımızın evlatlarıyla yönetmeye geliyoruz. Güvencemiz çok büyük. Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinde böyle büyük bir ittifak olmadı. Bakın bunun ilk meyvesini belki ben tattım, İstanbul’u kazandık. Hep beraber kazandık. Biliyorum beni Uşaklı hemşerilerim de orada yalnız bırakmadılar. Bu ittifakın tadını ben biliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun o gerçekten çok özel organizasyonunun ittifakının İstanbul’u kazanırken ki buradan anmalıyım hepinizin huzurunda İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e de teşekkür ediyorum. İşte böyle güçlü bir ittifakla başlayan süreç bize İstanbul’u kazandırdı. Şimdi büyüdü, milletin ittifakına dönüştü millete Türkiye’yi kazandıracak. Türkiye’nin geleceğini kazandıracak.
“GENÇLER KARAR VERDİ Mİ OLUR”
Biz sorumluluğumuzu sizinle beraber yerine getireceğiz. Uşak’ı biliyorum. Çok önemli, değerli sanayici dostlarım oldu. Bu kentin insanıyla Büyükşehir Belediyesi’nde de çalışıyorum. Az önce Dış İlişkiler Müdürüm bu şehrin evladı, geldi, anneciğiyle beni buldu, sarıldık birbirimize. Bu şehrin insanıyla çalışıyorum. Bu şehrin insanı özenli insan. İşine düşkün, şehrine düşkün, memleketine düşkün, adalete düşkün, evladına, çoluğunun çocuğunun geleceğine düşkün bir şehir. Biz bu şehri hak ettiği değere de kavuşturacağız. Bu şehrin geciken hangi işi var ise hızlı treninden çevre yoluna bu şehrin yaşadığı maden sorunundan tarımla ilgili gelişmesine varıncaya kadar her konusu masamızda önemli bir noktada duracak. Bu şehrin gençleri de bizim için çok kıymetli. 26 bine yakın üniversite genci var bu şehirde. O gençlerin mutsuz oldukları KYK yurtlarını da biliyorum. Biz onların yurtlarını, İstanbul Büyükşehir Belediye’sinin yurtlarını görüyorsunuz değil mi? Onların anneleriyle, babalarıyla yaşarcasına titiz, o yurtların her birisinin aynısını Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun taahhüdü olduğu gibi bir yıl içerisinde bu ülkenin öğrencilerinin yurt sorununu çözeceğiz. Ben ekonomik sorunun en travma…Gençlerin en çok iktidar sloganını seviyorum. Niye biliyor musunuz? Gençler karar verdi mi olur. Çünkü onlar çok adiller, kendileri için hiçbir şey istemiyorlar. Milletin iktidarını Türkiye’nin geleceğini istiyorlar. Onlara, o süreci hep birlikte hazırlayacağız. Sevgili gençler. Size pırıl pırıl yurtlarınızı hazırlayacağız dedim.
Beni en çok üzen şeylerden birisi, İstanbul’da o yurtlara yerleştirdiğimiz gençlerimizin yüzde 30’u, 40’ı eğer bu yurdu bulamasaydım, bu güzel ülkenin farklı coğrafyasından gençler, ‘Ben ne yazık ki üniversite okumaya gelemeyecektim’ dedi ve bunun büyük bir kısmı da genç kızlarımız. Bakın eğer 21 yüzyılda Cumhuriyetin yüzüncü yılında biz genç kızlarımızı ve oğullarımızı ekonomik sıkıntılarından dolayı üniversiteye gidemeyecek duruma düşürmüşsek yazıklar olsun. Cumhuriyetin yüzüncü yılına yakışmadığı biz bu kadersizliği, talihsizliği değiştireceğiz. “Bu ülkede ben okuyamıyorum, yurt bulamadığım için üniversiteye gidemiyorum ya da sıkıntı çekiyorum, yemek bile yiyemiyorum” diyen tek bir genç olmayacak. Bütün gençlerimizin bu anlamda ihtiyaçlarını karşılayacağız ve gençlerimizin sadece o konuda değil, liyakatle işlere girebildikleri bir ülke var etmekten tutun, mesleğiyle beraber iş bulabildikleri bir ülke var etmeye kadar her konularına sahip çıkacağız.
“TÜRKİYE GÖNÜLLÜLERİ’NE KATILIM İSTİYORUZ”
ma gençlerle bir sözleşme yapmam lazım. ‘Türkiye Gönüllüleri’ne katılım istiyoruz. Sevgili gençler ayrışmak yok, birleşmek var, birleşe birleşe kazanacağız var mıyız? Sevgili gençler. Bu bir siyasi parti seçimi değil. Bu seçim ideoloji seçimi de değil. Bu seçim Türkiye’nin demokrasi seçimi. Hak hukuk, adalet seçimi. Birileri ‘Ben ayrışmak istiyorum’ diyebilir, birileri ‘Ben yolumu başka bir yere çevirdim’ diyebilir. Beni ilgilendirmiyor ama beni gençler ilgilendiriyor. Uşak’taki gençler ilgilendiriyor. Memleketin her yerindeki gençler ilgilendiriyor. Gençler, firesiz topyekûn oylarınızı Millet İttifakı’na oylarınızı adaletiyle, erdemiyle, devlet insanlığıyla, tek bir kuruşuna bu ülkenin zeval vermeyecek anlayışıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na istiyoruz.
“SEÇİMİ HEP BİRLİKTE KAZANACAĞIZ”
Biz Türkiye’nin öbür ucunda. Ardahan’dan, Kars’tan Uşak’a geldik. Yarın sabah ben İstanbul’dayım açılışlarımız var, sonra Yalova’dayım. Cumhurbaşkanımız başka yerlerde ve Sayın Mansur Başkanım ve diğer liderler, bu ülkeyi karış karış gezeceğiz. Mücadelemiz büyüktür. Bu mücadeleyi verirken, ben şahsen şu anda burada görüyorum. En ön safta hanımefendi görüyorum hanımefendileri. En ön safta hemen onların yanında gençleri görüyorum, o genç, yakışıklı delikanlıları, güzel hanımefendileri görüyorum ve kısacası memleketimin insanlarını görüyorum. Kararlı olacağız. Seçimi hep birlikte kazanacağız. Bu kötülük dönemine, yalana, iftiraya son vereceğiz. Hukuksuz yere, yani güçlülerin karar alabildiği değil, adil kararların alındığı bir Türkiye için mücadele edeceğiz ve hep birlikte kazanacağız.
“HER TANIDIĞIMIZ İNSANLA KONUŞACAĞIZ”
Şimdi sözleşmelerimizi yapacağız. Sonra ben sahneden ayrılacağım. Ve sahneyi elbette ki bugün beklediğiniz 13’üncü Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bırakacağız. Size az önce sevgili kardeşimin, Uşaklı hemşerimin sorduğu soruyu, yani biz hep beraber bu topluluk ve bu toplumun tanıdığı insanları ikna ederek sandığa götürdüğü ve sandıkta görev aldığı ama siyasi partiler üzerinden ama Türkiye Gönüllüleri üzerinden görev aldığı o coşkulu demokrasi şölenine hep birlikte hazır mıyız? Çalışacağız, kalan günlerin her anını değerlendireceğiz. Ne yapacağız? Her tanıdığımız insanla konuşacağız. Memleketimizi konuşacağız, dertleşeceğiz. Gözünün içine bakarak dertlerini dinleyeceğiz, çözümlerimizi anlatacağız. Bu çalışmaya nefer olmaya, coşkulu mücadeleyi vermeye, seçime kadarki bu sürecin her anını bu işe ayırmaya, özellikle gençler, arkadaşlarınızla konuşmaya, hiç kimsenin ayrışmasına müsaade etmemeye, hanımefendiler, sizin sözünüzü dinlerler yeğeniniz, kızınız, oğlunuz, akrabalarınız günlerinizde konuşacaksınız, Cumhurbaşkanımızı anlatacaksınız. Bu coşkulu çalışma temposuna var mıyız?
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI
O zaman İstanbul Sözleşmesi’ni yapalım? Nasılsa biz gelince İstanbul Sözleşmesi de devreye girecek. Ama alışılmış bir sözleşmemiz var. Her şey çok güzel olacak. Vallahi 13’üncü. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Uşak hazır. Karadeniz’in uşağı Uşaklılardan söz aldı. Evine çok güçlü dönüyor. İstanbul’a gidiyor sizin sözünüzü orada anlatıyor.”