“Bizler Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortakları ve vatandaşlarıyız”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıslı Türklerin hak ve özgürlüklerinin, giderek otoriterleşen Ankara ve onun Kıbrıslı Türk işbirlikçileri tarafından tehdit edildiğinin altını çizerek, “Kuzeyde var olma mücadelesi veriyoruz, güneyde ise haklarımızı kullanmakta zorlanıyoruz. İkisi arasında sıkışıp kaldık” dedi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Cyprus Mail’den Esra Aygın’a verdiği röportajda, Nikos Christodoulides’in Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından, Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarının Kıbrıslı Türk vatandaşlara yönelik olarak geliştirmesini bekledikleri politikaları değerlendirdi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs Türk toplumunun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortakları ve vatandaşları olduğunu, Nikos Christodoulides’in Kıbrıslı Rumların haklarını savunduğu kadar Kıbrıslı Türklerin de haklarını savunmasını istediklerini belirtti. Maviş, ayrıca Kıbrıslı Türklerin, adadaki çözüm sürecinden bağımsız olarak, AB vatandaşı olduklarını söyledi.

Maviş, Kıbrıslı Türklerin hak ve özgürlüklerinin, giderek otoriterleşen Ankara ve onun Kıbrıslı Türk işbirlikçileri tarafından tehdit edildiğinin altını çizerek, “Kuzeyde var olma mücadelesi veriyoruz, güneyde ise haklarımızı kullanmakta zorlanıyoruz. İkisi arasında sıkışıp kaldık” dedi.

Maviş: “iki devletli bir çözümü destekleyen ve çözümsüzlük konusunda katı bir politika izleyen mevcut Kıbrıs Türk liderliği, Christodoulides’in adada iki eşit egemen devletin varlığını tanımasını bekliyor olabilir, ancak toplumdaki insanların beklentileri, Türkiye’ye olan ekonomik bağımlılığı azaltacak, yerel ekonomiyi yeniden canlandıracak ve toplumlararası güveni inşa edecek adımların atılması yönündedir” dedi.

Maviş, bunun yolunun Kıbrıslı Türklerin AB’ye sosyal, eğitsel ve kültürel açıdan daha fazla ulaşmasına yardımcı olmaktan geçtiğini ifade etti. Maviş ayrıca, Bu adımları, karma evliliklerden doğan Kıbrıslı Türk çocukların Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı almalarının önündeki engellerin kaldırılması; geçişlerin kolaylaştırılması; Yeşil Hat Tüzüğünün geliştirilmesi; Kıbrıslı Türklerin Erasmus+ gibi AB eğitim programlarına dahil edilmesine izin verilmesi; Türkçe’nin resmi AB dillerine eklenmesi; ve Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nde banka hesabı ve şirket açmasının mümkün kılınması olarak özetledi.

Maviş, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tutumunun Kıbrıslı Türkleri, Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarının ‘işgalci’ olarak tanımladığı Türkiye’de çözüm aramaya zorladığını belirtti. Kıbrıslı Türkleri, seyahat edebilmek için Türkiye pasaportu almaya, iş yapabilmek için Türkiye bankalarında hesap açmaya veya Türkiye’ye okumaya, spor yapmaya, yarışmalara katılmaya zorladıklarını ifade eden Maviş, bunun ırkçı ve ayrımcı bir tutum olduğunun altını çizdi. Maviş, çözüm yanlısı olan ve olası bir referandumda çözüme evet diyecek insanların en temel haklarının çiğnendiğini belirtti.

Maviş, bu önerileri seçim kampanyası sırasında KTÖS’ü ziyaret ettiğinde Cumhurbaşkanı Christodoulides ile de paylaştığını söyledi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, bu adımların atılması halinde çözüm umutlarının canlanacağını, ‘Rumlar bizi istemiyor’ üzerinden propaganda yapan milliyetçilerin açıkta kalacağını, iki toplum arasında güven tesis edileceğini ve kuzeyin Türkiye’ye olan ekonomik bağımlılığının azalacağını ifade etti.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi