Bugün Kıbrıs

Muhalefetten Savaşan’ın açıklamalarına tepki: “Bu hükümete kimse güven duymuyor”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, partisinin yaptığı 7 maddelik önerinin sivil toplum, meslek örgütleri ve ekonomik örgütlerle yapılan toplantılarda hemfikir olunan noktalar olduğunu vurguladı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, BRT ekranlarında yayınlanan ‘17. Saat’ adlı programa canlı bağlantı ile katılarak, Doğal Afet ve Depremle İlgili Mevzuatın Düzenlenmesine İlişkin Oluşturulan Ad-Hoc Komite’nin hazırlamış olduğu yasa önerisine ilişkin konuştu.

CTP Genel Başkanı Erhürman, Ad-Hoc Komite üyeleri Fikri Toros ve Devrim Barçın’ın yasa önerisine ilişkin verdikleri bilgilere işaret ederek, “Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Ahmet Savaşan’ın verdiği bilgiler ile Toros ve Barçın’ın bana verdiği bilgiler çok fazla örtüşmüyor” dedi.

“Aktarılan bilgi ve bugün çalışılan metnin içerisinde devletin herhangi bir tasarrufuna ilişkin hiçbir kalem yok” diyen Erhürman, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yine devletin gelirlerinden bu fona aktarılacak herhangi bir şey yok. Ahmet Savaşan siyasi partilerden kesintiden bahsetti. Evet doğrudur ama o devletin gelirleri ile ilgili bir kalem değil. O siyasi partilerin gelirleri ile ilgili kalemdir. Biz devletin gelirlerinden deprem amacıyla fona aktarılacakları öğrenmek istiyorduk. Hangi kalemlerde tasarruf yapılacağını öğrenmek istiyorduk. Kaldı ki bu metnin içerisinde aslında gider kalemleri de yer almadı.”

Erhürman, “Yine metnin içerisinde “bu fonun” yönetiminde kimlerin olacağı yazmıyor. Bakanlar Kurulu tarafından kimlerin olacağı belirlenir deniyor. Bu hiç kabul edilebilir bir şey değil. Hukuken de doğru değil” ifadelerini kullandı.

“BU HÜKÜMETE KİMSE GÜVEN DUYMUYOR”

CTP olarak Ad-Hoc Komite’de bütün örgütleri ve sendikaları iki defa dinlediklerini bir kez de partiye davet ederek görüştüklerini belirten Erhürman, şöyle devam etti:

“Bütün örgütlerin üzerinde hemfikir olduğu noktalardır aslında bizim açıkladığımız 7 madde. Bütün örgütler size diyor ki ‘bir kere devlette nereden tasarruf edeceğinizi görmek istiyoruz, hangi gelirleri bu 7 kaleme aktaracağınızı görmek istiyoruz, lüks tüketim, harcamalardan vergi kesintisini burada görmek istiyoruz’ evet bu hükümete maalesef kimse güven duymuyor. Dolayısıyla bu fonun yönetiminin kimlerden oluşacağını orada görmek istiyoruz. Ekonomiyi daraltacak birtakım şeyler görmek istemiyoruz bu yöndeki yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Bunu sadece değil bütün örgütler, sendikalar ve ekonomik örgütler söylüyor.”

“ŞU ANA KADAR SERGİLENEN YAKLAŞIM ‘BEN YAPTIM OLUR’ ANLAYIŞIDIR”
Pazartesi gününden önce parti yetkili organlarında hazırlanan ilgili öneri taslağını değerlendireceklerini ve ayrıntılı bir açıklama yapacaklarını kaydeden Tufan Erhürman, “Şu ana kadar sergilenen yaklaşım hiçbir şekilde sendikaların, ekonomik örgütlerin ve CTP’nin defalarca dillendirdiği temel gerekliliklerle örtüşen bir yaklaşım değildir. Yani hâlâ zorlama, metazori bir yaklaşımı görüyoruz. Ortak akıl aramak yerine ben yaptım olur anlayışı var. Bunu kabul etmek mümkün değil” açıklamasını yaptı.

Erhürman, “Ortaya konulan yasa gücünde kararname diye başlayan düzenleme girişimi konusunda da bütün örgütler, toplum tam bir fikir birliği içerisinde davrandı. Bütün bunları görmezden gelmek ve tuhaf bir yaklaşımla ‘ben kendi bildiğimi okuyacağım’ diye ısrar etmek gerçekten bu dönemde bu kadar acının üstüne kabul edilebilir bir şey değil” dedi.

CTP’nin sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve ekonomik örgütlerle yaptığı görüşmeler sonucunda hazırlanan önerileri şöyle:

1- Her şeyden önce ihtiyaçların gerçekçi ve ayrıntılı bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir. Deprem felaketi nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaçlarla ülkemizin olası bir depreme karşı hazırlanması noktasında duyulan ihtiyaçlar birbirinden ayrıştırılmalıdır.
2- Oluşturulacak mali kaynağın genel bütçe içerisinde yer alarak başka ihtiyaçlar için kullanılması engellenmelidir.
3- Bu amaçla bir doğal afet fonu oluşturulması ve fon yönetiminde yalnızca iktidarın değil, her dönem için muhalefet partilerinin, sendikaların ve ekonomik örgüt temsilcilerinin de yer alması sağlanmalı, fonda toplanan para ve yapılan harcamalar şeffaf bir biçimde düzenli olarak kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
4- Fonun takvimlenmiş bir ihtiyaç süresince devam etmesi ve bu çerçevede sınırlandırılması son derece önemlidir.
5- Mali kaynak için öncelikle genel bütçe içerisinde tasarruf edilebilecek kalemler (izaz ikram, yurt-dışı geziler, harcırahlar v.b.) belirlenmeli, maliyenin gelirlerinden buraya aktarılabilecek kalemler (öngörülenden fazla elde edilen gelir, KKTC Merkez Bankası kâr payı v.b.) tespit edilmeli ve bu kalemlerin belirtilen giderleri ne ölçüde karşılayabileceği ortaya konulmalıdır.
6- İhtiyaç halinde lüks tüketimin vergilendirilmesi gündeme alınmalıdır.
7- Maaşlardan yapılacak kesintilerin gönüllülük ilkesi çerçevesinde ele alınması son derece önemlidir. Gönüllülük haricinde yapacağı katkıyı maaş kesintisi olarak yapmak istemeyen yurttaşlara zorla kesinti yapılması doğru bir uygulama olmadığı gibi toplumsal dayanışma bilincine de zarar vermektedir.

Öte yandan CTP milletvekili ve “Doğal Afet ve Depremle İlgili Mevzuatın Düzenlenmesine İlişkin Oluşturulan Ad-Hoc Komite” üyesi Devrim Barçın da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, asgari ücret ile altında emekli maaşı alandan kesinti yapılmayacak söyleminin gerçeklikten uzak olduğunu belirtti.
Barçın’ın paylaşımı şöyle: