Hablemitoğlu suikasti: İddianamede cinayetin rotası Kıbrıs’ın kuzeyinden geçiyor

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin iddianameye göre tetikçi olduğu öne sürülen eski yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun, iz bırakmamak için o dönem görevli olduğu Kazakistan'dan KKTC'ye, oradan da gizlice Türkiye'ye giderek cinayeti işlediği iddia ediliyor.

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin aralarında Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Levent Göktaş’ın da bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına 14 Şubat 2023’te başlanmıştı.

İki hafta boyunca görülen sekiz duruşmada sanıklar ile sanık avukatları ilk savunmalarını yaparken savunmalar sonrasında taleplere ilişkin Cumhuriyet Savcısı mahkemeye sunduğu mütalaada önemli konulara dikkat çekti. Savcı mütalaasında, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenen iddianame temelde tanıklar ve müşteki beyanları ile örtüşen şekilde HTS analizlerine dayanmaktadır. Bir kısım sanıklar ve sanıklar müdafilerince soruşturma dosyamıza kazandırılan CDR verileri, baz bilgilerindeki bazı eksiklikler eleştirilerek dosyaya delil olarak kazandırılamayacağı ileri sürülse de, alınan CDR verileri ve bu verilerden çıkan HTS kayıtları herhangi bir manipülasyona tabi olmayıp müdahale edilen bir veri değildir. Bu hususta örnek vermek gerekirse sanık Levent Göktaş’ın olay tarihinde kullanımında olan GSM hattının 17-19 Aralık 2002 tarihleri arasındaki HTS kayıtlarına bakıldığında alınan bu kayıtların doğruluğu anlaşılabilmektedir. Sanık Levent Göktaş ifadesinden de anlaşılacağı üzere 17 Aralık 2002 tarihinde MİT Müsteşarlığı görevi için CV vermek için önce Konya’ya gittiğini buradan da Antalya’ya geçtiği, 19 Aralık 2002 tarihinde de Ankara’ya döndüğü bu durum HTS kayıtlarından görülebilmektedir.” ifadeleri yer aldı.

“ARAYAN KİŞİ MUSTAFA ÖZCAN İLE NE KONUŞTU”
İddianamede, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nden yapıldığı gözüken sabit hat aramaları nedeniyle sanık Tarkan Mumcuoğlu’nun KKTC’yi aktarma yeri olarak kullandığının ifade edildiğini hatırlatan Cumhuriyet savcısı mütalaasında şu hususlara değindi:

“Sanık Mumcuoğlu ve müdafilerince KKTC’ye hiç gidilmediği ifade edilmektedir. Uluslararası çağrı taşımacılığı yapan şirketlerce yapılan aramaların aslında KKTC’de mukim olmayan şahıslarca yapılan sır manipülasyonu şeklinde aramalar olduğu ifade edilmektedir. Velevki bu aramalar sanık müdafilerinin dediği şekilde sanık hiç KKTC’ye gitmemiş ise. FETÖ/PDY sözde Türkiye imamı Mustafa Özcan’ın olay tarihinde kullandığı GSM hattının alınan CDR verilerinden çıkarılan HTS kayıtları incelendiğinde 18 Aralık 2002 tarihinde cinayetten yaklaşık 2 saat sonra saat 22.18’de sanık Mustafa Özcan’ı kim aramış? Sanık Tarkan Mumcuoğlu’nun eşi ile sanık Fikret Emek’i arayan KKTC ülkesine ait uluslararası çağrı taşımacılığı yapan hat. Tarkan Mumcuoğlu’nun eşi ile Fikret Emek’i arayan ortak tek hat. Bu hat Mumcuoğlu’nun eşini 20 Aralık 2002’de, Fikret Emek’i ise 3 Ocak 2003’te aramıştı. Söz konusu hat ilk defa Mustafa Özcan ile irtibata geçmekte olup, cinayetten yaklaşık 2 saat sonra arayan kişi Mustafa Özcan ile ne konuşmuştur? Özcan’ın HTS kayıtlarının İstihbarat Başkanlığında tutulan CDR verilerinin bir kopyasından yeniden çıkarılması talep olunur.”

İDDİANAMEDE CİNAYETİN ROTASI KKTC’DEN GEÇİYOR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tetikçi olduğu öne sürülen eski yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’nun, iz bırakmamak için o dönem görevli olduğu Kazakistan’dan KKTC’ye, oradan da gizlice Türkiye’ye gelerek cinayeti işlediği iddia edilmişti. İddianameye göre, Özel Kuvvetler Komutanlığı İstihbarat Kısım Amiri Fikret Emek’in yardımcısı olarak görev yapan eski Yüzbaşı Mumcuoğlu’nun 4 Ekim 2002’de ikinci çocuğu dünyaya geldi. Mumcuoğlu, 6 ayda bir yapılan Kazakistan görevlendirmesine, bebeğin doğumundan hemen sonra, acil durum koşulu da olmamasına rağmen bilerek gönderildi. Cinayetten önce Kazakistan’ın Almatı şehrinden bilet alan Mumcuoğlu, İstanbul aktarmalı KKTC’ye ulaştı. Aktarma yerinde KKTC uçağını beklerken herhangi bir pasaport kontrolüne girmeyen Mumcuoğlu, KKTC uçağı ile askeri havalimanı olarak da kullanılan KKTC Ercan Havalimanı’na indi. Askeri kargo uçağıyla Ankara Etimesgut Askeri Havalimanı’na gelerek, herhangi bir pasaport kontrolüne girmeden Ankara’ya ulaşan Mumcuoğlu, dönüşte de aynı rotayı takip etti.

MUMCUOĞLU’NUN SAVUNMASI
Davada cinayetin tetikçisi olduğu iddia edilen Tarkan Mumcuoğlu geçtiğimiz günlerde mahkemede yaptığı savunmasında, olay tarihinde Kazakistan’dan Kıbrıs’a oradan da Ankara’ya geldiğine yönelik iddiaya değinmişti. Mumcuoğlu, “Benim Kazakistan’dan THY uçağı ile Kıbrıs’a geldiğim iddiası var. Kazakistan’dan pasaport kontrolüne tabii olmadan ayrılmam mümkün değil. Savcılığın Kıbrıs’tan yapıldığını ileri sürdüğü sabit hat görüşmem iddiası var. Ben 2008 yılına kadar Kıbrıs’a hiç gitmedim. İddianameye göre ben çok garip bir yol seçerek Kazakistan’dan Kıbrıs oradan da Ankara’ya geçiyorum. Hayatın olağan seyrine uygun şeyler değil bunlar.” şeklinde konuşmuştu.

SANIKLARA YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin hazırlanan iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Mustafa Özcan, Aydın Köstem ve Enver Altaylı, Hablemitoğlu’nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle, emekli Albay Levent Göktaş, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve emekli binbaşı Fikret Emek, Hablemitoğlu’nu tasarlayarak öldürmekle, eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ve firari durumda olan Serhat Ilıcak, tasarlayarak kasten öldürmeye yardımla, Mehmet Narin ise suç örgütüne üye olmakla suçlanmıştı.

Kaynak: Aydınlık

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi