Doğuş Derya: Acımız üzerinden fırsatçılık yapmayın!

CTP Kadın Örgütü Başkanı ve milletvekili Doğuş Derya, Kıbrıslı Türklerin talebi olmayan bir külliyenin inşaatının durdurulup yerine deprem bölgelerine 23 bin adet prefabrik ev yapılabileceğini söyledi.

HABER MERKEZİ

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü Başkanı, milletvekili Doğuş Derya, UBP-DP-YDP hükümetinin tasarruf sağlayabilecekleri başka birçok kaynak varken asgari ücretlilerden de dahil maaş kesintisi yapılmasının fırsatçılık olduğunun altını çizdi. Derya, “fırsatçıların” beş ay önce İskele-Yeniboğaziçi- Mağusa Emirnamesini yürürlükten kaldırmak ve kaçak yapıları vizelendirmek isteyenler ve “Ne emirname ne imar planı, yürüyün de arkanızdayız” diyenler olduğunu da söyledi.

Derya, “Anadolu halkının parası ile yapılan ve talebimiz olmayan bu Külliye ile tanesi 200 bin TL’den 23 bin prefabrik yapılabilirken, zaten acılı olan bir halka zorla vergi yükü bindirip halkın sırtından popülizm yapmaya kalkan bu UBP-DP-YDP hükümeti ve Cumhurbaşkanı da kendine gelmelidir!” ifadelerini kullandığı açıklamasında, depremde yaşanan kayıplar için yurttaşların ellerinden geleni zaten yaptığını atanmışların yurttaşların sırtından fırsatçılık yapmalarına izin vermeyeceklerini söyledi.

“YAŞANAN FELKAETİN ARKASINDA SİYASİ TERCİHLER VAR”
Derya açıklamasında, yaşanan felaketin arka planında hükümet edenlerin siyasi tercihleri ve bu tercihler doğrultusunda aldığı kararlar olduğuna işaret ederek ” Yurttaşının can güvenliğini sağlamak yerine belirli bir ayrıcalıklı grubun ekonomik menfaatlerini makisimize etmek için tüm kurumsal yapıların içini boşaltan, yasaları ranttan beslenen yandaşların hizmetine sokan, ülkenin kaynaklarını iktidarı besleyecek çıkar çevrelerini semirtmek için kullananların hepsi yaşanan yıkımın sorumlusudur” ifadelerini kullandı.

“BUGÜNE KADAR TOPLAM 38 MİLYAR DOLAR CİVARINDA DEPREM VERGİSİ TOPLANDI”
Bugüne kadar toplanan 38 milyar dolar civarındaki deprem vergisinin, “itibardan tasarruf yapılmaz” denilerek çöken duble yollara, kumdan kaleler gibi yıkılan kamu binalarına, liyakatsiz atamalara, ihalesiz yapılan onca beton yığınlarına harcandığına dikkat çeken CTP’li vekil, bilimsel görüşlere ve uyarılara kulak asılmadan, rantçı bir düzenin oluşturulmasının siyasi bir tercih ve bunu yapanların dünya görüşü ile alakalı olduğunu kaydetti.

Derya, 1999 depremi sonrası yıkılması gereken binalara imar affı getirilmesinin de, fay hatları ve yapılaşma kriterleri için hazırlıkları başlatılan “Fay Yasası”nın, ‘rant ve kazanç hırsı uğruna’ tozlu raflara terk edilmesinin de siyasi bir tercih olduğunu söyledi.

“BU MESELE SADECE BİRKAÇ MÜTEAHHİT İLE SINIRLI DEĞİLDİR”
Derya, “Şimdi çocuklarımızın ve Türkiye’deki binlerce kardeşimizin ölümüne yol açan binaları yapan müteahhitlerin elini kolunu sallaya sallaya dolaşmasına izin vermemek için elbette elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Sorumluların yargılanması ve cezasını çekmesi için hep birlikte uğraşacağız” dediği açıklamasının devamında, bu meselenin birkaç müteahhit ile sınırlı olmadığına vurgu yaptı.

Müteahhitlerin hiçbir bilgiye sahip olmadan katlarca bina çıkmasını sağlayanların, uygun olmayan projelere izin verenlerin, binaları denetlemek ve toplanan vergileri depremden korunmak yerine rant çarklarının içinde eritme tercihini yapanların da sorumluluğu olduğunu anımsatan Doğuş Derya, “Bu büyük felaketin doğrudan ve dolaylı müsebbiplerini işaret etmeden, yaşanan acıyı bir hamasete malzeme etmek, sadece ciddi bir vicdansızlık değil aynı zamanda suç işleyenleri gizleyerek suça ortak olmaktır” dedi.

“NEREYE HARCANACAĞI BELLİ OLMAYAN BİR PARAYI ZORLA TOPLAMAK ACI ÜSTÜNDEN FIRSATÇILIK YAPMAKTIR”
CTP’li vekil Derya, beş ay önce İskele-Yeniboğaziçi- Mağusa Emirnamesini yürürlükten kaldırmak ve kaçak yapıları vizelendirmek isteyenlerin, herkesin acısının taze olduğu bir dönemde asgari ücretliler dahil bütün çalışanlara bir yıl süreyle nereye harcanacağı belli olmayan bir kaynak yaratmak için ek vergi yükü getirmesi kararının “fırsatçılık” olduğunun altını çizdi.

Derya açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bu fırsatçılığı yapanlar “Ne emirname ne imar planı, yürüyün de arkanızdayız” diyenlerdir. Bu fırsatçılığı yapanlar, KTMMOB Kuruluş Yasasını değiştirerek vizelendirme yetkisini rantiye-şantiye çarklarının kontörlüne vermek isteyenlerdir. Biz acılarımızı sarmaya çalışırken Lefkoşa’nın ortasına yapılan Külliye inşaatı hızla devam ediyor. 2022 ortasında maliyeti 2.3 milyar TL olan bu inşaatın bugünkü maliyeti hayat pahalılığını %100 bile koyduğumuzda minimum 4.6 milyar TL olmuştur. Anadolu halkının parası ile yapılan ve talebimiz olmayan bu Külliye ile tanesi 200 bin TL’den 23 bin prefabrik yapılabilirken, zaten acılı olan bir halka zorla vergi yükü bindirip halkın sırtından popülizm yapmaya kalkan bu UBP-DP-YDP hükümeti ve Cumhurbaşkanı da kendine gelmelidir! Külliye inşaatı durmalı ve buraya ayrılan para Türkiye’deki depremzedeler için kullanılmalıdır. Biz hem çocuklarımızın anısını yaşatmak için hem de Türkiye’deki depremzedeler için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam etmeye hazırız. Ancak bunun yolu sırtımızdan ahkam kesen atanmışların felaketi kullanarak fırsatçılık yapmalarına izin vermek anlamına gelmiyor. Acımız gibi öfkemiz de birikiyor. Bırakın da her türlü kutuplaştırma siyasetinize rağmen hala birbirine tutunarak dayanışma gösteren Kıbrıs ve Türkiye halkları sizin siyasi hesaplarınıza bulaşmadan yürüyebilsin! Bu vesileyle günlerce deprem bölgesinde çaba gösteren tüm kurumlara ve gönüllülere teşekkür etmek isterim, hepimizin tekrardan başı sağolsun. Onlara rağmen yaşıyoruz, onlara rağmen birbirimize sarılıyoruz.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

****
****