Meclis Başkanı Zorlu Töre’den ‘Ahmet Ünsal’ eylemi yapan 40 örgüte: “İki yüzlüsünüz!”

Töre, "Bu çevreler İsveç’te Kuran-ı Kerim yakıldı tepki göstermedi. Ben diyorum ki iki yüzlüsünüz” dedi. Ayrıca Helin’in katledilmesiyle ilgili kadınların evi içi şiddet yasası talebine karşılık, “cinayet evde işlenmedi, başka bir ortamda meydana geldi” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

Meclis Başkanı Zorlu Töre, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın vatandaşlığının iptal edilmesi ve görevden alınması yönündeki 40’tan fazla örgütün katıldığı protestoları aşırı bulduğunu belirterek, “Bu çevreler Ünsal’a karşı gösterdiği duyarlılığı İsveç’te Kuranı Kerim yakıldı göstermedi. Hollanda’da, Danimarka’da eylemler yapıldı, bu çevrelerden herhangi bir cümle duymadınız. Ben diyorum ki iki yüzlüsünüz” dedi. Meclis Başkanı Zorlu Töre dün gazeteci Gizem Özgeç’in Gündem Kıbrıs’taki programına konuk oldu. Töre, 16 yaşındaki Helin’in katledilmesiyle ilgili ise kadınların evi içi şiddet yasası talebine karşılık, “cinayet evde işlenmedi, başka bir ortamda meydana geldi” yorumunu yaptı.

Töre’nin konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“YUNANİSTAN’DA BİLE BÖYLE MİLLETVEKİLİ YOKTUR”
“Türkiye’nin her şeyine karşı çıkan tipler vardır. Anlaşılır gibi değil. Adları soyadları Türkçe, Türk ana babadan doğdular ama Türkiye dedin mi yerlerde tepiniyorlar. Böyle örgütler, gazeteciler, siyasisiler var Meclis’in içinde. KKTC’yi kurmakla ayağımıza kurşun sıktık diyen, İstiklal Marşı bizim değil diyen siyasetçi var Meclis’te, ben bunları gördüm. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamasak da olur diyen gördüm. 1974’te o kadar tecavüz oldu ki kilise kürtajı serbest bıraktı diyen milletvekili var hatta ileri gidip Bizans’ın avukatlığını yapan tipler var. Yunanistan’da bile böyle milletvekili yoktur. Bu şekilde Türkiye düşmanlığı, Türk düşmanlığı yapan yoktur. Maalesef bizde vardır. Saygı duyarım seçilip gelmiştir ama benim yorumum da budur.”

AHMET ÜNSAL EYLEMLERİ: “İKİ YÜZLÜSÜNÜZ”
“O açıklamanın içeriğini doğru olmadığına inanan birisiyim böyle bir konuşma yapmaması gerekirdi Ahmet Ünsal Beyin, ama vatandaşlığı iptal edilsin, görevden alınsın çıkışlarını da aşırı davranışlar olarak görüyorum. Bu çevreler Ünsal’a karşı gösterdiği duyarlılığı İsveç’te Kuranı Kerim yakıldı, Hollanda’da, Danimarka’da eylemler yapıldı, bu çevrelerden herhangi bir cümle duymadınız. Ben diyorum ki iki yüzlüsünüz. Avrupa’da İslam düşmanlığı yapılıyor onlara karşı hiçbir açıklamanız yok ama burada işi Türkiye düşmanlığına çevirerek devam ettiriyorsunuz. Buradaki Türkiye vatandaşlarınınki de iptal edilsin isteyenler var bunların içerisinde. Hatta ne diyorlar bir pankarta, “Ahmet’ini al da defol”. Kim defolsun? Türkiye! Bu kadar demokrasinin ifade şekline bakın ya, bu şekilde ifade konuşma mı olur.

Meclis’te lobide seyirci olan bir grup Ünsal’ı protesto etti. Ben buradan soruyorum o pankartı içeri kim soktu? Bir milletvekili soktu ve onlara verdi ve o milletvekili döndü o pankartı aldı polis el koymasın diye. Bunlar Ahmet Ünsal düşmanıdır ama Avrupa’nın içerisinde İslam düşmanlığı yapanlara karşı da hoşgörü ve sempati ile bakıyorlar demek ki bir noktada buluşuyorlar.”

ÖNDERLERİN BÜSTLERİ KONUSU: “TALİMATI VERDİM DÜZELTİYOR”
“Beni suçlayanlar Denktaş için, Küçük için, Atatürk için bu ülkede ne yaptı. 24 saat üzüldüm sonra değmez dedim. Cevap da vermedim. Meclis adına bir açıklama yaptık ve telafisinin mümkün olduğunu belirttik. Benzemiyor demek aşırı bir suçlamaydı. Yüzlerindeki boya yüz hatlarını iyi göstermedi, bronz olsa daha iyi olabilirdi. Denktaş’ı andırıyor, benziyor ama Serdar Bey beğenmedi Londra’da yaşayan bir kardeşimiz de bize veryansın etti. Herkes ezbere vuryansın dedi. 10 binlerce Denktaş, Küçük, Atatürk, TMT yeminini çerçeveletip yayan bir kişiyim. Bizim heykeltıraş arkadaş da açıklama yaptı ve düzeltiriz dedi. ben de talimat verdim büstleri gözden geçir, gerekirse yenisini yap, bronz yap dedim, tamam dedi. Bu kadar basit bir olay. Denktaş düşmanı olanlar bana zarar vermek için açıklama yaptılar. Keşke Serdar Bey benimle konuşsaydı bu konuyu. Gereken neyse yapıyoruz. Benzemiyor suçlamasını kabul etmiyorum.”

HELİN’İN KATLEDİLMESİ: “CİNAYET EV İÇİNDE MEYDANA GELMEDİ”
“Ev İçi Şiddet Yasası ötelendi, engellendi diyorlar bu yasa etraflıca görüşülmesi gereken bir yasadır, bir iki vekilin çalışacağı konular değildir. Şov yaparak ben bu yasayı yatım da sundum demek… yani bu meydana gelen cinayet ev içinde meydana gelmedi başka bir ortamda meydana geldi. Kadına yönelik bir şiddet hareketidir, duygusal bir hareket de olsa. Kadına yönelik bir şiddettir bu. Hoşgörü ile karşılanması mümkün değil. Bir insanın kadın veya erkek öldürülmesi bir cinayettir, bir vahşettir. Yapılması gereken çok şeyler vardır. içki içiyor, uyuşturucu alıyor kaza yapıyor. Arkadaşını götürüp tecavüz ediyor, öldürüyor. Bu yönde eğitim de lazımdır, cezaları artırmak gerekir diye düşünüyorum. Belki de ayık değildi bu cinayeti işlerken. Bir insan bir insana yoksa nasıl yapar bunu. Sevgi her şeyi aşar, cinayetler de aile kavgaları da sonunda sevginin yok olduğu anlardır. Sevgimizi, hoşgörümüzü, nezaketi ön planda tutalım.”

Bugün Kıbrıs