Medya Etik Kurulu’ndan Kıbrıs Gazetesi’ne kınama: “Cinayet haberleri, magazin haberi değildir”

Medya Etik Kurulu, Kıbrıs Gazetesi'nin 26 Ocak 2023 Perşembe "Aşk Cinayeti" başlıklı haberiyle ilgili yapılan haber ve yayımlanan fotoğraflarla ilgili tarihinde aldığı en yoğun şikâyetleri değerlendirerek Kıbrıs gazetesini kınama kararı aldı.

HABER MERKEZİ

Medya Etik Kurulu 16 yaşındaki kızın cinayet haberini “Aşk Cinayeti” başlığıyla ayrıntılarıyla ve etik değerlere aykırı fotoğraflarıyla manşetten yayımlayan Kıbrıs gazetesini kınadı. Kadına yönelik şiddetin ve işlenen cinayetin kullanılan ifadelerle meşrulaştırılmasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Medya Etik Kurulu, cinayet, şiddet, intihar haberlerinde gazetecilerden beklenenin, etik değerlere uygun hareket etmek olduğuna dikkat çekti.

Gazetecilerin, kamunun bilme hakkıyla insanların sansasyon merakını karıştırmamaları gerektiğini, kamu yararı ile toplum merakının farklı şeyler olduğunu belirten MEK açıklamasında, “Cinayet ve intihar haberlerinde detay vermekten ve eylemin nasıl gerçekleştiğini dramatize ederek hikâyeleştirmekten kaçınmak gerekir. Bunu yapmayı başaranların haberleri daha az ilgi görebilir ama doğru olan budur. Gazetecilerin asli görevi gerçeğin peşine düşüp, toplumu en doğru biçimde aydınlatmaktır, ancak bunu yaparken zarar vermekten de kaçınmak zorundadırlar” ifadelerine yer verildi.
Gazetecilere “İnsanların sansasyon merakını tatmin etmeye çalışmaktan uzak durmak gerekir” uyarısında bulunuldu.

Medya Etik Kurulu Kıbrıs Gazetesi’nin 26 Ocak 2023 Perşembe “Aşk Cinayeti” başlıklı haberiyle ilgili yapılan haber ve yayımlanan fotoğraflarla ilgili tarihinde aldığı en yoğun şikâyetleri değerlendirerek Kıbrıs gazetesini kınama kararı aldı.

Aşk cinayeti gibi nitelemelerin cinayeti meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramayacağını, cinayet sonucu öldürülen insanların yakınlarının da olduğunun unutulmamasını, onların acılarını artıracak bir habercilikten kaçınılması gerektiğini vurgulayan MEK, özellikle kadın cinayetleri haberlerinde uygulanması gereken evrensel kuralları anımsattı:

“Şiddeti haklı gösteren, özendiren ve kışkırtan, nefret ve düşmanlığı körükleyen nitelikte yayın yapılmamalıdır.

Üzüntü, sıkıntı, tehlike, yıkım, felaket ya da şok halindeki insanlar söz konusu olduğunda gazetecinin olaya yaklaşımı ve araştırması insani olmalı ve gizliliklere uyularak duygu sömürüsünden kaçınılmalıdır.
Her ne gerekçeyle işlenirse işlensin, cinayetler trajikleştirilmemelidir. Romantik bir olguya dayandırılarak yapılan cinayet haberleri, konunun sorunun özünden çıkarılmasına sebep olmaktadır. Cinayet haberleri, magazin haberi değildir.
Haber verilirken söylentilerden, yakıştırmalardan, kalıplaşmış söylemlerden salınılmalı, önyargılardan uzak durulmalıdır.
Cinayetin sorumlusu olarak cinnet, kıskançlık, öfke, namus, iflas, psikolojik sorun vb. gibi cinayeti ‘haklı’ gibi gösterecek, cinayeti meşrulaştırmaya müsait ifadeler kesinlikle kullanılmamalıdır”.
Melodramdan ve sansasyondan kaçınılmalı. Cinayetin ayrıntılarını pornografik olarak resmederek şiddetin pornografisi üretilmemelidir.
Haber metni, cinayeti dramatize eden unsurlar içermemelidir.
Şiddeti sıradanlaştıran olay mahalli fotoğrafları kullanılmamalıdır.
Fotoğraf ve görsel malzeme seçiminde ve kullanımında dikkatli olunmalı, maktulun fotoğrafı ya hiç kullanılmamalı veya olay sonrası değil öncesinde çekilmiş fotoğrafı, eğer gerek varsa kullanılmalıdır.
Meslek, davranış ya da yaşam tarzı kadınların erkekler tarafından öldürülmesinin bahanesi gibi sunulmamalıdır.
İşsizlik, ekonomik yoksulluk, kültürel yoksunluk kadınlara yönelik şiddette, suçun hafifletici nedeni olarak sunulmamalı.
Şiddet haberlerinin başlıklarına çok dikkat edilmeli; haber metni mağdurdan yana olsa da, düşünmeden atılan bir başlığın muhabirin niyetini belli ettiği unutulmamalıdır.
Bu tür haberlere konu olan kadınların kıyafetleri, davranışları, alışkanlıkları, zevkleri vb. suça zemin oluşturan sebepler gibi gösterilmemeli ve önyargı oluşturabilecek ifadelerden kaçınılmalı.
Haberlerde, şiddet mağdurlarına yol gösterecek somut bilgilere yer verilmelidir. Şiddete maruz kalındığında neler yapılabileceği, nereye başvurulabileceği, hangi telefon numaralarının aranabileceği şeklinde bilgiler kamuoyunun bilgisine getirilmelidir.
Görsel medyada cinsel saldırı olayı izleyiciye canlandırma yaparak anlatılmamalı, bu tür yayıncılığın kadının mağduriyetini artırması ihtimalinin yanı sıra aynı suçu işleme potansiyeline sahip olası kişileri özendirici, bu kişilere yol gösterici bir rehbere dönüşebileceği dikkate alınmalı ve bu yayınların şiddetin pornografisini ürettiği unutulmamalıdır.
Cinsel saldırı ve/veya cinayeti haberleri reyting/tiraj yarışından muaf tutulmalıdır.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi