CTP: BM Güvenlik Konseyinin tarihi çağrısına kulak verilmeli
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, "Adada bir çözüm BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde mümkündür. Bunun dışında olası tüm öneriler, adada statükonun devamına yarar ve burada cezalandırılan taraf Kıbrıslı Türkler olur" dedi.
CTP: BM Güvenlik Konseyinin tarihi çağrısına kulak verilmeli
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, "Adada bir çözüm BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde mümkündür. Bunun dışında olası tüm öneriler, adada statükonun devamına yarar ve burada cezalandırılan taraf Kıbrıslı Türkler olur" dedi.
HABER MERKEZİ
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, Birleşmiş Milletler (BM) barış gücünün görev süresinin bir yıllığına uzatılması kararını içeren Güvenlik Konseyinin raporu hakkında basın açıklaması yaptı. BM’nin, siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki bölgeli federasyon çözümü için müzakerelere dönme çağrısının önemine değinen Akansoy, “Ortak zeminin bozulduğu, tarafların çatışmacı ve maksimalist söylemlerle, müzakere aklını ve duyarlılığını bozmaya çalıştığı bir dönemde, BM Güvenlik Konseyinin iradesini adada yaşayan toplumlardan yana kullanması, toplumlara kulak vermesi oldukça önemlidir ve bu tarihi bir vurgudur” ifadelerini kullandı.
Açıklama şöyle:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 30 Ocak 2023 tarihli toplantısında oy birliği ile “siyasi eşitliğe sahip iki toplumlu, iki bölgeli federasyona dayalı” çözüm için müzakerelere dönme çağrısında bulunmuştur. Ortak zeminin bozulduğu, tarafların çatışmacı ve maksimalist söylemlerle, müzakere aklını ve duyarlılığını bozmaya çalıştığı bir dönemde, BM Güvenlik Konseyinin iradesini adada yaşayan toplumlardan yana kullanması, toplumlara kulak vermesi oldukça önemlidir ve bu tarihi bir vurgudur.
Sürekli olarak ifade ettiğimiz gibi adada bir çözüm, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde mümkündür. Bunun dışında olası tüm öneriler, adada statükonun devamına yarar ve burada cezalandırılan taraf Kıbrıslı Türkler olur. Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarının korunacağı, siyasi eşitliğe dayalı adil bir çözümün yolu, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde müzakere masasının kurulmasıdır. Sonuç odaklı ve zaman düzenlemesi olan bir çözüm metodolojisi ile sonuca varılabilir. Bahse konu raporda “Çözüm bulma sorumluluğu her şeyden önce Kıbrıslıların kendisine aittir” ifadesi de tarihsel bağlamda değerlidir.
Bu ifade toplumların kültürel bağlarla bağlı olduğu ve uluslararası hukuk bakımından 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, anayasal düzeni, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını korumak ve yeniden kurmakla yükümlü garantör ülkelerin sorumluluklarını da hatırlatmaktadır. Kıbrıs adasında özne, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum halklarıdır. CTP olarak, siyasi eşitliğe dayalı kapsamlı bir çözüm için verdiğimiz haklı mücadeleye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğimizi belirtir, bu yönde çok yönlü temaslarımızı her düzeyde artıracağımızı halkımızla paylaşmak isterim.”
NE OLMUŞTU?
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) oy birliği ile kabul ettiği kararla birlikte Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin 31 Ocak 2024’e kadar uzatılmasına karar verdi. Güvenlik Konseyi’nin 30 Ocak 2023 tarihli 9252. toplantıda oy birliğiyle kabul edilen kararda, “siyasi eşitliğe sahip iki toplumlu, iki bölgeli federasyona dayalı” çözüm için müzakerelere dönme çağrısı yinelendi. “Çözüm bulma sorumluluğu her şeyden önce Kıbrıslıların kendisine aittir” denilen raporda, mevcut statükonun sürdürülemez olduğu vurgulandı. BMGK’de dün (30 Ocak) kabul edilen karar, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün 31 Ocak 2023’ten sonra 1 yıl süreyle daha tutulmasını öngörüyor.
Kararda, Kıbrıs’ta “anlaşma olmamasının siyasi gerilimi artırdığı ve iki toplum arasındaki yabancılaşmayı derinleştirdiği, sahada geri dönüşü olmayan değişiklik riski doğurduğu ve çözüm ihtimalini azalttığı” belirtildi.
15 üyeli Güvenlik Konseyi, ayrıca BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’ten Kıbrıs konusunda “anlamlı ve sonuç odaklı müzakereler için bir uzlaşmaya ulaşma yolunda kaydedilen ilerleme hakkında” Temmuz 2023 ve Ocak 2024 tarihlerinde iki rapor sunmasını da istedi.
Bugün Kıbrıs