Erdoğan Meclis’i feshedip, üçüncü kez aday olabilir mi?
Erdoğan aday olabilecek mi tartışmaları sürüyor...
18 Haziran’da yapılması beklenen 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öne çekileceğine artık kesin gözüyle bakılıyor.
Ankara kulislerine göre erken seçim için dile getirilen tarihler 9 Nisan, 30 Nisan ve 14 Mayıs. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantıında yaptığı açıklamada, “Rahmetli Menderes 14 Mayıs 1950’de ‘Yeter söz milletin’ demiş ve sandıktan büyük bir zaferle çıkmıştı. Şimdi de ‘Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir’ diyerek 2023’te milletimizin desteğine talibiz.” diyerek seçim tarihiyle ilgili ’14 Mayıs’ı işaret etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de erken seçim iddialarına ilişkin “Bu işi mayısta bitirelim” dedi.
Altılı Masa ise 6 Nisan’dan önceki bir tarihte seçim kararı alınması durumunda destek vereceğini, fakat sonraki tarihler için bir desteğinin söz konusu olmayacağını açıkladı.
Olası bir durumda seçim tarihinin erkene alınmasının Anayasa ve seçim mevzuatındaki olabilirliği de merak konusu.
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’i fesh etme yetkisi var mı? Ya da muhalefet erken seçim desteği vermezse, hükümet nasıl bir yol izleyecek?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili tartışmalara ilişkin “Cumhurbaşkanımızın yeni sistemdeki ilk dönemidir” dedi. AKP’li vekiller ve hukukçular da bu görüşü dile getiriyor.
Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Anayasa Hukuku Profesörü Ece Göztepe Çelebi, konuyla ilgili yapılan açıklamaların “gerçeğin yarısını” ifade ettiği görüşünde.
Çelebi’ye göre, Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alabilir ve bu anayasal bir haktır fakat ikinci döneminde olan Cumhurbaşkanı üçüncü kez yeniden aday olamaz.
Meclis’te 360 yeter oyu sağlanması ve bu yolla erken seçim kararının alınması halinde ise Cumhurbaşkanının üçüncü kez aday olmasının önünde bir engel yok.
“Anayasa’nın 116’ncı maddesinin ilk fıkrası TBMM’nin seçimlerin yenilenmesini düzenliyor. Ama bunun için 2017 değişikliğiyle nitelikli bir karar yeter sayısı aranıyor.” diyen Anayasa Hukuku Profesörü Çelebi, euronews Türkçe’ye şu açıklamalarda bulundu:
“Bu da Anayasa değişikliği için gerekli olan minimum üye tam sayısının beşte üçü yani 360 oy. Eğer Meclis erken seçim kararı verirse Cumhurbaşkanlığı seçimi de beraber yapılıyor. İkinci fıkrası Cumhurbaşkanın da seçimlerin yenilenmesine karar verebileceğini söylüyor. Bunun için herhangi bir gerekçe bildirmesi gerekmiyor. Bu durumda da TBMM Genel Seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi beraber yapılıyor. Bu ikisi birbirine eşmiş gibi görünen yetki. Fakat sonuçları farklı. Eğer Cumhurbaşkanı ikinci dönemindeyse ki bizde 2014-2018 dönemlerinde seçilen kişi aynı kişi, Meclis’in erken seçim kararı vermesi halinde Cumhurbaşkanı üçüncü kez aday olabiliyor. Ama eğer seçimlerin yenilenmesine kendi karar verirse ve ikinci dönemindeyse, bu sefer üçüncü defa aday olma şansı yok. Herkes gerçeğin yarısını söylüyor. Elbette Cumhurbaşkanı’nın ülkeyi seçime götürmesi anayasal haktır ama bu bir yarım gerçektir. Bu durumda Cumhurbaşkanı aday olamaz.”
GELECEK Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Serap Yazıcı da muhalefet destek vermedikçe Meclis’in seçimleri yenileme kararını alamayacağını şu sözlerle anlatıyor:
“Çünkü Cumhur Blokunun (AKP+MHP+BBP) Meclisteki toplam sandalye sayısı 336 olup yenileme kararını verebilmek için bu blokun 24 milletvekilinden gelecek desteğe ihtiyaçları var. Bu sağlanamadığı takdirde seçimlerin yenilenmesinin yegâne yolu, Cumhurbaşkanının 116. maddenin 3. fıkrasına dayanarak karar vermesidir. Ancak Cumhurbaşkanı bu yetkiyi kullandığında üçüncü bir kez daha aday olması mümkün değildir. Böylece Cumhurbaşkanı, vereceği yenileme kararıyla görev süresini kısaltmış olacak; bir daha aday da olamayacaktır.”
Anayasa Hukuku Profesörü Ece Göztepe Çelebi, muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olmanın koşullarını taşımadığını gündeme getirmesi durumunda ise gidebileceği tek yerin Yüksek Seçim Kurulu olduğunu söylüyor. Ve Yüksek Seçim Kurulu’nun iki seçeneği olduğundan bahsediyor:
“Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi’nin 2022 yılının nisan ayında yayımlanan 50. sayısında kırk sayfalık bir makale kaleme aldı. Şentop’un makalesine göre 2017’de hükümet sistemi değiştiği için cumhurbaşkanı ilk defa 2014’te değil, 2018’de seçildi. Dolayısıyla 2023 seçimlerindeki adaylığı da üçüncü değil ikinci adaylığı. Yani diyor ki 2018 ilk görev süresi. Şimdi Cumhurbaşkanı erken seçim kararı verdi, aynı zamanda da aday benim dediğinde muhalefet bu anayasaya aykırı derse gidebileceği yer Yüksek Seçim Kurulu olacak. Ve muhalefet diyecek ki bu kişi aday olmanın koşullarını taşımıyor. YSK’nın da iki seçeneği var; ‘Evet Anayasa’ya aykırı, sen aday olamazsın Erdoğan’ diyecek ya da ben de Şentop’un makalesini okudum, ‘aday olabilir’ diyebilir. O zaman YSK kararına karşı ne yapılabilir? YSK kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne gidilemiyor. O zaman elimizde AİHM kalıyor gibi görünse de o da yok. Çünkü AİHM’nin birinci protokolünün üçüncü maddesi genel seçimler ve parlamentoya ilişkin seçimleri kapsıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri bu kapsamda değil. Dolayısıyla Cumhurbaşkanının adaylığı konusunda gidilebilecek iç hukuktaki tek merci YSK, ama onun kararına karşı gidilebiecek bir dış makam yok.”
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Serap Yazıcı, Anayasanın 116. maddesindeki “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.” cümlesine dikkat çekiyor.
Anayasa koyucunun Cumhurbaşkanının sadece iki kez seçilebileceğini öngören 101. maddenin 2. fıkrasına bir istisna getirdiğini ifade eden Yazıcı, “Anayasamızın 116. maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve Cumhurbaşkanına seçimleri yenileme yetkisini tanımıştır. Maddenin ilk fıkrası, bu yetkiyi Türkiye Büyük Millet Meclisi yönünden; 2. fıkrası ise Cumhurbaşkanı yönünden düzenlemiştir.” diyor.
Prof. Dr. Yazıcı şu görüşleri dile getiriyor:
“Bu organlar, seçimleri yenileme yetkisini kullandıkları takdirde Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri birlikte yapılacaktır. Ancak anayasa koyucu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu yetkiyi kullanmasını nitelikli çoğunluk şartına bağlamıştır. Meclis, seçimleri yenileme kararını üye tamsayısının beşte üçü olan 360 milletvekiliyle alabilecektir. Dahası Anayasanın 116. maddesinin 3. fıkrasına göre Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu yetkiyi Cumhurbaşkanının ikinci döneminde kullanırsa Cumhurbaşkanı için üçüncü bir kez daha aday olma imkânı doğacaktır. Bu hüküm şöyledir: “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.” Böylece anayasa koyucu, Cumhurbaşkanının sadece iki kez seçilebileceğini öngören 101. maddenin 2. fıkrasına bir istisna getirmiştir. Bu istisnanın amacı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin seçimleri yenileme kararı vererek ikinci dönemindeki bir Cumhurbaşkanının görev süresini kısaltmasını önlemektir. Bu, 2017 Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı ekseninde hazırlandığını gösteren önemli bir husustur. Burada üzerinde durulması gereken en önemli konu, Cumhurbaşkanının 116. maddenin 2. fıkrasına dayanarak Meclis seçimlerini yenilemesi halinde kendisi için üçüncü bir kez daha aday olma yolunun açılmayacağıdır.”
Kaynak: Euronews Türkçe