İngiltere’de grevleri sınırlayan yasa tasarısına sendikalar tepki gösterdi: ‘Antidemokratik’

İngiltere'de hükümet, grevler sırasında kamu hizmetlerinin belirli bir seviyede tutulmasını öngören ve bazı işçilere çalışma zorunluluğu getiren yasa tasarısını Parlamento'ya sundu.

Sendikalar, bazı sendika üyelerinin grev sırasında çalışmaya devam etmelerini gerektirecek tasarıyı “antidemokratik, uygulanamaz ve yasadışı” olarak niteledi.

Tasarıyı Avam Kamarası’nda milletvekillerine sunan İş Dünyası Bakanı Grant Shapps, yasa tasarısının yaşamı koruma amaçlı olduğunu söyledi.

Sendikalar ise tasarının yasalaşması halinde mahkemeye başvuracaklarını söyledi.

Ana muhalefet İşçi Partisi ise seçimleri kazandıklarında bu yasayı iptal edeceklerini kaydetti.

‘Antidemokratik’
Sendikalar Kongresi TUC Genel Sekreteri Paul Nowak, kamu çalışanlarının bir kısmına grevde oldukları halde çalışma zorunluluğu getiren bir yasanın “uyuşmazlıkları uzatacağını, endüstri ilişkilerini zehirleyeceğini ve daha sık grevlere yol açacağını” söyledi.

Nowak, “Bu yasa, işçilerin demokratik olarak oy kullanıp grev kararı aldıkları halde çalışmaya zorlanmaları ve bunu yapmadıklarında da kovulmaları anlamına gelecek” dedi ve ekledi:

“Bu antidemokratik, uygulanamaz ve hemen hemen kesinlikle yasadışıdır.”

Bakan Shapps, hükümetin “grev hakkına kesinlikle inandığını” ama halkın yaşamını ve geçimini korumakla görevli olduğunu söyledi.

Artan hayat pahalılığı karşısında kamuda birçok sektörde çalışanlar ücret artışı talebiyle bir süredir belirli günlerde greve çıkıyor.

Hükümet ve sağlık hizmetleri sendikaları arasındaki görüşmelerde ilerleme sağlanamaması üzerine GMB sendikasına üye ambulans çalışanları Çarşamba günü greve gitmeye hazırlanıyor.

Muhafazakâr Parti hükümeti, toplu taşımada grevler sırasında asgari düzeyde hizmet verilmesi zorunluluğu getiren bir yasa tasarısını Ekim ayında Parlamento’ya sundu.

Şimdi de bu zorunluluğu sağlık, eğitim, itfaiye, sınır güvenliği ve nükleer sektörde çalışanları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyor.

İtfaiyeciler Sendikası FBU lideri Matt Wrack tasarıyı kilit sektörlerde çalışan işçilerin demokratik haklarına “utanmazca saldırı” olarak yorumladı.

Demiryolu İşçileri Sendikası RMT’nin Genel Sekreteri Mick Lynch de bu “acımasız yasa” ile ücret artışı ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep eden işçilerin cezalandırılmasının amaçlandığını söyledi.

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Angela Rayner ise Bakan Shapps’ın hemşirelere önce teşekkür ederken greve çıktıklarında kovulmalarını önermeye geçmesinin “tamamen aptalca” ve “aşağılayıcı” olduğunu savundu.

Grevler sırasında asgari hizmeti sağlayacak asgari personel seviyeleri henüz açıklanmadı; ancak işverenler ihtiyaç duydukları iş gücünü belirten bir “çalışma bildirimi” ilan edebilecekler.

Bildirimde adı geçen çalışanlar daha sonra greve gitmeleri halinde haksız işten çıkarılmaya karşı korunma haklarını kaybedecekler.

Her sektör için asgari seviyelerin ne olacağına ilişkin istişarelerin yakın zamanda başlaması bekleniyor.

Tasarıyı Avam Kamarası’nda sunan İş Dünyası Bakanı Grant Shapps , “Özellikle sağlık hizmetleri gibi alanlarda halkın grev günlerinde bile bekleyebilecekleri asgari bir güvenli seviye olmalı” dedi.

Hükümet, önerilen tasarının diğer Avrupa ülkelerindeki mevcut yasalara benzer olduğunu savundu.

Milletvekilleri tasarıyı önümüzdeki hafta yapılacak ikinci oturumda tartışacak.

Yasa tasarısı, Muhafazakarların çoğunluğa sahip olduğu Avam Kamarası’nda onaylanırsa Lordlar Kamarası’nda görüşülecek.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi