Şehit Aileleri Derneği Başkanı Gürsel Benan’ın ‘tarihi’ konuşması

Yaşananlar nedeniyle üzgün olduğunu belirten Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan, Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar'ın rahatsız olduğu konuşmasını Bugün Kıbrıs ile paylaştı.

HABER MERKEZİ

21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezinde şehitleri anma programında Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar’ın rahatsız olduğu konuşmayı Bugün Kıbrıs ile paylaştı. Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan çok üzgün olduğunu söyleyerek takdiri kamuoyuna bıraktığını belirtti.

Tartışmaya konu olan konuşma şöyle:

“SANA ŞEHİT KABRİNİ YAPAMAYACAK KADAR KKTC’Nİ FAKİR DÜŞÜREN ZİHNİYETLERDEN UTANIYORUM.

Ey siyasiler; biliniz ki vatan, millet, bayrak edebiyatınız bu ülkede artık prim yapmıyor. Şehit aileleri adına ve derneğim adına şunu belirtmek isterim ki bu söylemleriniz bizi bıktırmış, tamamen siyasi rant ve gösterişten başka bir şey olmayan bu sözleriniz, kabul edilemezdir…

Helede devletin tepesindekiler!

Bulundukları makamları da kullanarak sürekli iki günde bir şehitlerimizin üstünden nutuk patlatanlar. Hepsi altı boş sözler bunların. Eminiz ki birçoğu söylediklerine kendileri bile inanmıyorlar. İşte dostlar alış verişte görsün hesabı. Bir de birilerine yaranma derdine düşmüşler…. Aslında kimse alkışlamıyor onları, sırtlarını filan da sıvazlamıyorlar! Bu onlar için sanal bir mutluluktan ve koltuk sevdasından başka bir şey değildir. Sözde vatana millete hizmet ettiklerini böyle göstermeye çalışıyorlar. Tamamen kandırmaca bunlar. Aslında bizi değil kendilerini kandırıyorlar, ama farkında bile değiller. Buradan devletin tüm organlarına haykırıyorum; geçmişte hiç yaşanmayan olumsuz olaylar maalesef yaşanmaya başladı.

Dillerinden düşürmedikleri şehitlerimiz, bir kenara itilmiş durumda. Karşımızda muhatap olabilecek kimse yok. Bir buçuk yıl önce yaptırmış olduğumuz şehit kabirlerinin devleti. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarında yapılan ücretlerini bile ödeyemeyecek kadar fakirleştirdiniz bu kazılar sonrası kimliklendirip Ortaköy şehitliğine defnettiğimiz üç tane kayıp şehidimiz için 9 aydır hiçbirşey yapılmıyor. Kabirleri bu devlette para yok diye yaptırılmıyor. Ortaköy şehitliğinde açılması gereken ve iki mezarda ismi yazılı olan şehidimizin kabri halen daha açılmıyor.Tekke bahçesi şehitliğinde toplu mezardan çıkan şehitlerimizin DNA’ları üzerinden üç yıl geçmesine rağmen halen ses seda çıkmıyor beş şehidimizin kemiklerinin akıbeti bilinmiyor.

Yıllardır Cumhurbaşkanlığı ödeneğinden ödenen bu şehit kabirlerinin ücretleri ne yazık ki şimdiki Cumhurbaşkanı tarafından ödenmeyeceği bizzat kendisi tarafından bizlere söylenmiştir. Vatan, millet ve şehit sözlerini dilinden düşürmeyen Cumhurbaşkanı’ndan bunu duyunca hayretler içinde kaldık. Bunu şehitlerimize ne Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ne Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ne de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yaptı. Bu tür ödenekler geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanlığı tarafından makbuz karşılığı olarak ödenirken Sn. Tatar şimdi onuda kestirmiş, ödemeleri durdurmuş şehitlerimizin kabirlerini ne Sn. Tatar ne de Sn. Üstel yaptırmıyor. Yazık çok yazık. Sayın Tatar, Sn Üstel bu işler lafla değil yürekle olur, vicdanla olur. Yahu sizler nasıl milliyetçi ve KKTC’ni savunan kişilersiniz sizleri anlamak mümkün değildir gerçekten. Özellikle KKTC’nin tanınması vatan, bayrak şehit vurgusunu yapanlar ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması için, “KKTC için, şehitlerimiz için ne yaptım sorusunu yüksek sesle sorsunlar. Yani yüz kilometrelik laf, bir santimetre işten daha değerli değildir.

Bakanlık bakanlık gezdik boş yere, karşımızda bizlerle ilgilenen bir merci bulamadık. Bütçeniz yoksa her şeye yarattığınız gibi bir bütçe yaratınız. Her sene bütçeye belli bir miktar para koyunuz. Kayıp şehitlerimizden bulunan olursa onların kabirlerini yaptırmak için bu bütçeyi kullanınız. Bulunmazsada paranız yine size kalır. İstediğiniz gibi kullanırsınız. Yada ne yapın biliyormusunuz şu milliyetçi söylemlerinizden artık vazgeçin ve şehitlerimizi ağızlarınıza almayın.

Şehitlerimiz için nutuklar sallamayın. Özellikle milli günlerde ve şehitleri anma törenlerinde şehit ismini onlara ne kadar değer verdiğinizi artık söylemeyin, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayın, yani daha fazla yalan söylemeyin, insanların gözlerinin içine baka baka. Şunu da hatırlatmakta fayda var bizler dernek olarak bu işleri tamamen bizim görevimiz olmadığı halde gönüllü olarak yapıyoruz, vicdanımız olduğu için yapıyoruz. Sizlerin yapması gerekenleri dernek olarak bizler yapıyoruz ama sizler bize destek olacağınız yerde köstek oluyorsunuz. Size kalan bir tek yapılan şehit kabirlerinin ücretini ödemek bunu bile yaptıramayacak kadar, ödeyemeyecek kadar fakir bir cumhuriyet yarattınız. Yazık sizlere gerçekten yazık. Çok net anlıyoruz ki şehitlerimize saygı, özelliklede siyasi sorumluluk taşıyanlarda törenler ve nutuklarla sınırlıdır. Pratikte şehitlere, şehit ailelerine, Malül Gazilere zerre kadar samimi saygınız yokmuş.

Lütfen dikkat buyurun.

Bir şehidin kabrini yapmak için şehit kanlarıyla sulanmış KKTC’nin hiçbir kurumunda olanak yok, para yok, bu işlerle uğraşacak yetkili nitelikli kişi yok. Şehitler üzerinden siyaset yapanlar, şehidin mezarının kabrini yapmaya gelince ortadan kayboluyorlar bu ülkede. Bizlerde bu şehit kabirlerinin yapılması için TC Büyükelçiliğine başvurduk hiçbir sorumluluğu olmayan Büyükelçi KKTC devletinin göstermediği duyarlılığı ve vicdanı göstererek bizim ricamız üzerine bu kabirlerin yapılmasını üstlenmiş ise bizlerin bugün bu salonda tören yapmamızın hiçbir anlamı yoktur. Şehitlere saygısı törenlerle ve nutuklarla sınırlı olanlara karşı içinizden ne gelirse söyleyin, çünkü ne söylersek hepsini hakediyorlar.

Zamanı çok israf ettik ve 1984’te ne isek, bugün 2022’nin son günlerinde de o olmaya devam etmenin vahim sonuçlarını yaşıyoruz. Geçen her gün bu ülkede Yasal düzenlemelerin torpille delik deşik olabildiği bu yöntemle kişilerin bir günde servet sahibi olduğu, bir mirasyedilik ekonomisinin yaygın bir refah yaratabilmesine imkan yoktur. Bolluk içinde yokluk yaşayan ve sınıflar arası uçurumun pahalılıkla da derinleştiği bir toplumda eğer ricayla yaşama düzeni de halka kendini dayatmışsa, sağlıklı bir demokratik gelişmeye ve onun doğuracağı siyasal istikrara imkan yoktur. Bu ülkede her şey bitirildi, bürokraside liyakat bitirildi ve partizanlaştırıldı.

Ekonomi çökerttirildi, gariban halk dilenciliğe alıştırıldı. Sağlık sistemi çöktü. Eğitim arapsaçına döndürüldü, Milli Eğitimin milliliği kalmadı. Bu ülkede halk kamplara bölündü. Yalancılık, ahlaksızlık, hırsızlık ve yolsuzluklar olağanlaştırıldı.

Kısaca, ülke 9.9’luk bir depreme uğramışçasına enkaza dönüştürüldü. Ülkemizin Arap, Afgan, Pakistanlı, Afrikalı sığınmacı ve kaçak göçmen cenneti haline dönüştürülerek demografik yapının bozulması KKTC’nin sonu olabilir. Bizler ne sizlere, ne de bu devlete, şehit olan babalarımızın haklarını nede biz kendi hakkımızı helal etmiyoruz. Üzgünüz beyler çok üzgünüz, bizler gerçekleri söylerken sizler şehitlerin üzerine basa basa burada vatan, bayarak şehit politikası yapmaya devam edeceksiniz.

YARATTIĞINIZ CUMHURİYETİNİZLE ÖVÜNMEYE DEVAM EDİNİZ.

KENDİ VATANIMIZDA BİZLERİ VATANSIZLIĞA MAHKUM EDİLMEK İSTENEN, DÜNYADAKİ ENDER HALKLARDAN BİRİ DURUMUNA GETİRDİNİZ.
BU MİLLİ UTANÇLARIMIZIN MİMARI SİZLERSİNİZ.

TARİH SİZLERİ ASLA AFFETMEYECEKTİR….

Bizlere mücadele ve bağımsızlık ruhunu miras bırakan başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı’mız Rauf Raif Denktaş, bayrağımıza kanlarıyla al rengini, canlarıyla ak rengini veren tüm şehitlerimizin manevi hatıraları önünde, saygı ile eğiliriz. Ruhları Şad olsun.”

Bugün Kıbrıs

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi