Üstel’den CTP’ye: Amacınız ülkeyi kaosa sokmak mı yoksa ‘milli davaya’ zarar vermek mi?
“Bizim Avrupa’mız anavatan Türkiye Cumhuriyeti” diyen atanmış başbakan Ünal Üstel, belediyelerin birleştirilmesine karşı çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne (CTP) yüklendi. "Önerilerini neden yazmadın, sorarım o kahramanlara... Şov yaparlardı, demagoji yaparlardı. Buyurun gidin Anayasa Mahkemesi’ne" dedi.
HABER MERKEZİ
Kıbrıs Postası’ndan Gökhan Altıner’in konuğu olan Ünal Üstel, belediyeler reformu yasasını savunarak CTP’nin halkı provoke ettiğini, kaos yarattığını ileri sürdü. Üstel, maaşların gününde ödeneceğini, hakların geriye gitmeyeceğini ve halkın daha kaliteli hizmet alacağını savundu.
Üstel şunları söyledi:
“Diyoruz ki bazı gidişatlardan mutlu değiliz, insanımız mutlu değil, her gün sıkıntılı. İki de bir başka yerleri Avrupa Birliği’ni (AB) örnek verirler. Biz niye yapamıyoruz, ne eksiğimiz var. Her şeyimiz var üstelik yanı başımızda anavatanımız Türkiye var. Avrupa, Dünya nereye giderse biz de aynı yolu takip etmeliyiz. Çoğu insanımız işinize geldiğinde konuşur; ‘Avrupa uyum yasaları yapalım’ der. Bizim Avrupa’mız yok, bizim Avrupa’mız anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Avrupa ülkeleri kredi talep ederler, fikir sorarlar. Biz bir tek Türkiye ile protokollerle ülkemizi şekillendirmeye çalışıyoruz. Biz de ülkemizi yeniden dizayn etmek zorundayız.
KKTC’NİN BAYRAĞINI GÖKLERDE DALGALANDIRMAK İÇİN…
Bazı belediyelerin hakikaten sıkıntıları büyük ama her nedense bir inat için ülkeyi germek, insanları birbirine vurdurmak ve buradan bir pay çıkarmak istiyorlar… Bizim gailemiz KKTC’dir, bu ülkenin bayrağını göklerde dalgalandırmak için ekip arkadaşlarımızla ne pahasına olursa olsun canla başla çalışacağız.
Bunu yargıya taşıyan arkadaşlara sorarım ülkeyi kaosa sokmaya mı milli davaya mı zarar vermek istiyorsunuz? İnsanları birbirine düşürünce ne menfaat sağlayacaksınız? Çıkın tartışalım bunları. Hükümet kurulurken kendilerine de teklif oldu. Sorumluluk altına girmek istemediler. Şimdi de yerel idareler yasası ve seçim tarihi için elimizi uzattık, hala da uzatıyoruz ama karşılığını görmedik. Amaçları ulusal davaya zarar vermekse UBP bu davanın savunucusudur. Ülke insanımızı daha rahat yaşatmak istiyoruz. Avrupa’daki, anavatanımızdaki insanlar gibi daha iyi hizmet almaları için uğraşıyoruz. Dünya Bankası’nın raporu var, ‘belediye sayısını azaltın, 6 yapın’ diyor. Avrupa Birliği’nin de bu yönde çalışmaları var.
Gelin yavaş yavaş azaltalım dedik. Kabul etmediler. Bu samimiyet, değil seçimleri provoke etmektir. Ülkemizi kaosa sürüklemeden insanımızı daha güzel günlerde yaşatmak için arkadaşlarımla kararlıyız, azimliyiz. Yaptıkları gerginlikleri gördünüz, önerilerini neden yazmadın, sorarım o kahramanlara… Şov yaparlardı, demagoji yaparlardı. Buyurun gidin Anayasa Mahkemesi’ne. Varsa bir eksiklik hata düzeltiriz, tekrar yaparız. Önerinizi niye vermediniz Meclis’te. Niye masaya koymadınız da sonra çıktınız kahramanlık edebiyatıyla, partinin sempatizanlarını kapının önüne topladınız. Biz arkadaşlarımızla birlikte gayet rahat şekilde bunları gözlüyoruz. Hükümet aldığı reform kararlarını harfiyen uygulayacak.
Çalışanların hakkını verdik sendikalar neden provoke ediyor? ‘İşsiz kalacaksınız, maaşınız ödenmeyecek’ diyorlar, ben tam aksini söylüyorum.”
Bugün Kıbrıs