Afgan kadın bisikletçiler, Olimpiyat hayalleri için İtalya’ya kaçtı
Taliban'dan kaçan Afgan kadın bisikletçiler İtalya'da hayallerini gerçekleştiriyor. Hedefleri olimpiyatlarda birinci olmak.
Afganistanlı 19 ve 22 yaşındaki Fariba ve Yıldız Haşimi kardeşler bisiklete binmeyi beş yıl önce öğrendi. Milli takımda kariyerleri yükselirken Taliban yeniden iktidara geldi.
Bir tercih yapmaları gerekiyordu; ya Afganistan’da kalıp hayallerinden vazgeçecekler ya da kaçıp yollarına devam edeceklerdi.
Kız kardeşlerin bisiklet sürmesi Taliban öncesinde de kolay değildi. Fariba ve Yıldız ülkenin kuzeyinde küçük, muhafazakar bir bölgede yaşıyordu.
Kadınların bisiklet sürmesi olağan bir şey değildi; sürekli taciz ediliyorlardı.
“Çok tehdit alıyorduk. Bazen dayanılmaz oluyordu” diye anlatıyor Fariba:
“Araçlarıyla bisikletimize vuruyor, taş atıyorlardı.”
BİSİKLET TABUSU
Okul arkadaşları da onlara pek sıcak bakmıyordu. “Bana isim takıyor, bisiklete binerek topluma utanç getirdiğimi söylüyorlardı” diyor Yıldız.
Başlangıçta bisiklete bindiklerini ailelerinden de saklamış, yarışlarda güneş gözlükleriyle kendilerini mümkün olduğunca gizlemiş, hatta isimlerini bile değiştirmişlerdi.
Katıldıkları her yarışta ilk üçe girmeyi başarmışlar, aileleri kısa süre sonra yerel medyanın çektiği fotoğraflardan olayı öğrenmişti.
“Ailem ilk başta çok üzüldü. Bisikleti bırakmamı istediler; Ama ben pes etmedim. Gizlice devam ettim” diyor Fariba.
AFGANİSTAN’DAN KAÇIŞ
Taliban geçen yıl Ağustos ayında yeniden iktidarı aldığında Fariba ve Yıldız gibi kadın sporcular tehlike altındaydı. Kadınların herhangi bir spor yapmasını yasakladılar.
Haşimi kardeşler, tutkularını sürdürmek için ülkeyi terk etmeleri gerektiğini düşünüyordu.
Daha önce birlikte çalıştıkları eski bir dünya şampiyonu bisikletçi Alessandra Cappellotto ile temasa geçtiler.
Cappellotto’nun yardım kuruluşu Road to Equality (Eşitlik Yolu), gelişmekte olan ülkelerdeki genç kadın bisikletçilere yardım ediyordu.
Cappellotto, “Yardım istediler. Hayatları tehlikedeydi. Bu yüzden yapılacak en doğal şey onlara yardım etmekti” diyor.
Cappellotto bu amaçla İtalyan Dışişleri Bakanı’ndan Birleşmiş Milletler’e kadar birçok kişi ve kurum ile temasa geçti.
Fariba ve Yıldız’ın yanı sıra üç takım arkadaşlarını İtalya’ya giden bir uçağa bindirmeyi başardı.
İTALYA’DA YENI HAYAT
Cappellotto onları İtalya’nın kuzeyinde, yaşadığı yere yakın, küçük, tepelik bir kasabaya getirdi. Burası aynı zamanda bisiklet sporu için son derece popüler bir yer.
Genç sporcuların İtalya’ya yerleşmelerine yardımcı oldu ve onlara yeni bisikletler, profesyonel bir antrenör ve bir antrenman programı ayarladı.
“Alessandra bir bisiklet kahramanı. Bize çok yardımcı oldu. Bizim için bir anne gibi” diyor Fariba.
ANTRENMAN PROGRAMI
Grup ayrıca koçları Maurizio ile de yakın bir bağ kurdu.
Fariba Afganistan’dan kaçırabildiği tek bisiklet formasını ona hediye etti.
Koçun gözetimi altında ekip çok çalışmak zorunda kaldı.
“Afganistan’da hiç koçumuz olmadı. Geldiğimde öğrenecek çok şey olduğunu hissettim. Temel teknikleri öğrenmem gerekiyordu. Bu bir şoktu. Sanki bisiklet hakkında hiçbir şey bilmiyordum” diyor Yıldız.
Cappellotto ve antrenörler, genellikle çocukların yolda bisiklet sürmeyi ilk öğrendiklerinde aldıkları bir bisiklet yeterlilik kursu düzenledi.
Bu bir güvenlik meselesiydi. Kızlar yoğun trafik olan yollara alışkın değildi.
Olimpiyat birinciliği hedefleniyor
Kızlar yaptıkları fedakarlığa değmesi için mümkün olan en yüksek spor müsabakasında Afganistan’ı temsil etmek istiyorlar.
“Tek bir hedefim var” diyor Fariba:
“Olimpiyatlar’a gitmek. Kazanmak istiyorum. Afgan kadınlarının neler başarabileceğini tüm dünyaya göstermek istiyorum. Fark edilmek istiyoruz.”
Daha önce hiçbir bisikletçi – kadın ya da erkek – Afganistan’ı Olimpiyatlarda temsil etmemişti.
Yıldız’ın ismi Afgan Ulusal Bisiklet Federasyonu tarafından Olimpiyat bursu için önerildi.
“Olimpiyatlar’da Afganistan milli marşını duymak istiyorum. Bayrağımızı göndere çekmek istiyorum,” diyor:
“Babamın ve annemin beni görmesini ve gurur duymasını istiyorum.”
Ancak Olimpiyatlar’a giden yol son derece çekişmeli olacak.
Cappellotto, “Hepsi şampiyon olamaz ama bazıları bunu başarabilir” diyor:
“Bisiklet iradenin, çok çalışma arzusunun ve tutkunun çok önemli olduğu bir spor. Bu kızlar kesinlikle üçüne de sahip.”
İTALYA’DA HAYATA ALIŞMAK
Kızlar bisiklet sürmenin ötesinde, yeni hayatlarına adapte olmaya çalışıyor. Dilin ve kültürün inceliklerini öğreniyorlar. En sevdikleri pizza türü ‘pizza kebap’: Üzerinde kebap ve patates kızartması olan bir pizza.
“Afganistan’daki gibi burada da basit bir hayatım var” diyor Yıldız:
“İnsanlar çok nazik, bu da bana evimi hatırlatıyor.”
Ama geride bıraktıkları da akıllarından çıkmıyor:
“Annenizden ve ailenizden uzakta olmak çok zor. Onları düşünmediğim bir gün bile geçmedi.”
Kadın arkadaşları ve aileleri için Afganistan’da hayatın şu anda nasıl olduğunu duymak zor geliyor:
“Arkadaşlarımla konuşuyorum. ‘Evden çıkamıyoruz. Okula gidemiyoruz’ diyorlar. Sonra kendimi görüyorum. Okula gidebiliyorum. Bisiklete binmekte özgürüm. Onların acısını hissediyorum.”
Ancak yeni hayatlarından ve İtalya’nın sunabileceği fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmaya kararlılar:
“Afganistan’da sadece basit Fariba’ydım. İtalya’ya geldiğimden beri kendimi yeniden keşfettim. İtalya beni değiştirdi.”
Kaynak: BBC Türkçe