Baybora: Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece ambargo masalları ile avutulacağız
KTÖS Başkanı Mustafa Baybora, Kıbrıslı Türk sporcuların 5. İslami Dayanışma Oyunları’na katılamamasının toplumu yönetenler açısından utanç kaynağı olduğunun altını çizdi, "En çok yüzü kızarması gereken Sn. Tatar’dır" dedi.
HABER MERKEZİ
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Mustafa Baybora, Kıbrıslı Türklerin 5. İslami Dayanışma Oyunları’na katılamaması ile ilgili yönetenleri eleştirdi. Baybora, “Ülkemizin geleceği olan genç nesillerin yıllardır izolasyon ve ambargo masallarıyla avutulmaya çalışılmasının sonu gelmiştir” dediği açıklamasında, Kıbrıs Türk toplumunun alt yönetim olmaktan kurtulmadığı ve Kıbrıs sorununun çözülmediği koşullarda, toplumun izolasyon ve ambargo masallarıyla avutulmaya devam edeceğini vurguladı.
KTÖS Başkanı Mustafa Baybora’nın açıklaması şöyle:
“Kıbrıs Türk toplumu Kıbrıs’ın kuzeyinde yaratılan alt yönetim olmanın ekonomik ve siyasi koşulları ile çaresizliğini her geçen gün daha ağır bir şekilde hissetmektedir.
Kıbrıs Türk toplumu, bugünlere gelebilmek için büyük mücadeleler vermiştir. Kıbrıs Türk toplumu her türlü olumsuz koşullar altında mücadele ederken bile spor, kültür ve sanat alanlarında önemli değerler yetiştirmiştir.
Ülkemizin geleceği olan genç nesillerin yıllardır izolasyon ve ambargo masallarıyla avutulmaya çalışılmasının sonu gelmiştir.
Bugün Konya’da başlayacak olan 5. İslami Dayanışma Oyunları’nda herhangi bir Kıbrıslı Türk sporcunun yer almayacak olması toplumu yöneten ve liderlik edenler açısından utanç kaynağıdır. En çok yüzü kızarması gereken Sn. Tatar’dır.
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu başkanının dediğinden öte Ersin Tatar Kıbrıs Türk toplumunu temsil etmemektedir.
Kıbrıs Türk toplumu alt yönetim olmaktan kurtulmadığı ve Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece izolasyon ve ambargo masallarıyla avutulmaya devam edecektir.
Kıbrıslı Türklerin yeri Avrupa Birliği’dir. Avrupa Birliği çatısı altında sportif, sosyal ve eğitim faaliyetlerine katılmamız için görüşmelerin başlaması, Kıbrıs Rum Liderliği ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun üzerine düşeni yapması için çağrımızı yeniliyoruz.”