Güneyde Sağlık Bakanlığı maymun çiçeği virüsü ile ilgili açıklama yaptı
Sağlık Bakanlığı İletişim Danışmanı Konstantinos Athanasiou, görülen 3 vaka ve hastalıkla ilgili süreci basınla paylaştı.
Sağlık Bakanlığı İletişim Danışmanı Konstantinos Athanasiou, Kıbrıs Haber Ajansına (KHA) yaptığı açıklamada, üç maymun çiçeği hastalığı vakasının durumunun çok iyi olduğunu belirterek, ilk vakanın sağlık durumunun iyiye gittiğini, diğer iki vakanın ise hastaneye yatırılmaları gerekmediği için devletin birlikte çalıştığı Eden adlı bir sağlık merkezinde tecride alındığını kaydetti.
Athanasiou pazar günü üç kişinin aşılandığını belirterek “İlk vakanın temaslısı olan yedi kişi aşıya ilgi gösterdi ancak sadece üç kişi aşı için gönüllü oldu” dedi.
İletişim Danışmanı, bugünden itibaren, şüpheli veya teyit edilmiş vakaları yönetecek sağlık çalışanlarının aşılamaya olan ilgilerini ifade edebilmeleri için huzurevlerinde bilgilendirme yapılmaya başlandığını da sözlerine ekledi.
Ayrıca, onaylanan Tecovirimat ilâcının Kıbrıs’a ulaşmasını hızlandırmak için Avrupa mekanizması aracılığıyla harekete geçildiğini belirtti.
Sağlık Bakanı İletişim Danışmanı virüsün yayılmasını engellemek ve önlemek için, maymun çiçeği ile uyumlu bir belirti ortaya çıktığında, gerekli talimatların verilebilmesi için derhal kişisel doktorlarıyla temasa geçmelerinin önemli olduğunu söyledi.
MAYMUN ÇİÇEĞİ NEDİR?
Maymun çiçeği, insan çiçek virüsüyle ilişkili bir virüsün neden olduğu nadir bir viral enfeksiyondur ve çoğunlukla Orta ve Batı Afrika’nın tropikal bölgelerinde görülür.
Hastalık ilk olarak 1950’lerin sonunda bir maymunda keşfedildiği görüldüğü için bu şekilde adlandırılmıştır. Hastalık insanda ilk defa 1970 yılında görüldü.
Birincil bulaşma esas olarak Orta ve Batı Afrika bölgelerindeki enfekte yabanî hayvanlarla (primatlar veya kemirgenler) veya enfekte evcil hayvanlarla temas yoluyla tanımlanmaktadır.
İnsandan insana ikincil bulaşma vakaları, büyük damlacıkların solunmasının ardından solunum yoluyla ve etkilenen kişinin cilt lezyonlarıyla veya bulaşmış/kontamine nesnelerle (örneğin, bir hasta tarafından kullanılan yatak çarşafları veya havlular) temas yoluyla tanımlanmıştır.
Her durumda, hastalığın insandan insana bulaşma olasılığının düşük olduğu düşünülmektedir.
Hastalığın, yeterince pişirilmemiş enfekte bir hayvanın etinin tüketilmesi ya da hayvanın derisi veya kıllarıyla temas sonucu bulaştığı nadir vakalar söz konusudur.
Virüsün bulaştığı kişilerin çoğunluğu belirti göstermez. Semptom geliştiren kişilerde bu semptomlar enfeksiyondan 5-21 gün sonra ortaya çıkar (en yaygın olarak 12. gün civarında). Bunlar ateş, baş ağrısı, miyalji, sırt ağrısı, şişmiş lenf düğümleri, titreme ve halsizlik olabilir.
Ateşten bir ilâ üç gün sonra, başlangıçta lekeler ve papüller şeklinde karakteristik bir döküntü ortaya çıkar, bunlar kabarcıklara ve püstüllere ve daha sonra sonunda azalan veziküllere dönüşür.
Başlangıçta belirtiler baş ve yüz kısımlarında bulunur ve daha sonra ayaklar ve bacaklar da dâhil olmak üzere gövde ve uzuvlara yayılır.
Avrupa’daki son vakaların bazılarında döküntünün başlangıçta prenatal bölgede görüldüğü ve daha sonra vücudun diğer bölgelerine yayıldığı unutulmamalıdır.