Güneyde müzakerecilerin entegrasyon endişesi artıyor
Güneyin eski ve şimdiki müzakerecileri, Kıbrıs'ın kuzeyinin Türkiye'ye entegrasyonu konusundaki endişelerini paylaştı.
Haravgi gazetesinde, “İşgal altındaki bölgenin Türkiye’ye entegrasyonunu haber veren davul sesleri havai fişek sesi değildir – Hem eski hem de şimdiki müzakereci entegrasyon riskinin hakikat olduğunu kaydetti” başlıkları altında verilen haberden bazı alıntılar şöyle:
Hem eski hem de şimdiki Kıbrıs sorunu müzakerecisi Kıbrıs sorununun ve ülkenin şu anda içinde bulunduğu dönemin kritik olduğunu ve hiçbir tarafın, üzerinde anlaşmaya varılan noktalardan sapmaması gerektiğinden söz etti.
Pervolya’da Leondios Yerasimu ve Apostolos Kuris’i anma töreninde konuşan Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı ve eski Kıbrıs sorunu müzakerecisi Andreas Mavroyannis Kıbrıs sorununun yeniden müzakere döngüsüne oturtulması gerektiğini ve uluslararası toplum karşısında yitirilmiş güvenirliğimizi geri kazanmamız gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin Kıbrıs’tan kolay kolay çıkmayacağının ve yeni oldubittiler yaratmaktan çekinmeyeceğinin” altını çizen Mavroyanis “Mağusa kapalı bölgesindeki ve deniz bölgelerimizdeki faaliyetleri, deniz ve hava üssü kurma niyetiyle ilgili açıklamaları, işgal altındaki bölgenin Türkiye’ye entegre edilmesine dair söylemleri ve tüm Doğu Akdeniz’deki yayılmacı niyetleri bunu açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Kıbrıs sorunu müzakerecisi Menelaos Menelau ise Kathimerini gazetesine verdiği röportajda işgal altındaki bölgenin Türkiye’ye entegre edilmesi tehlikesinin günümüzde bir hakikat olduğunu ifade etti. Menelau işgal altındaki bölgenin Türkiye’ye entegrasyonunun Türkiye’nin uyguladığı İslamlaştırma politikasının, Kıbrıs Türk toplumundaki ilerici seslere Ankara’nın uyguladığı baskıların ve sözde devletin Türkiye’ye olan ekonomik bağımlılığının bir sonucu olabileceğini belirtti. Kritik noktada bulunan Kıbrıs sorunu karşısında tek seçeneğin, üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveye sarsılmaz bir biçimde bağlı kalmak olduğunu kaydetti.