Güvenlik Konseyi müzakerelere geri dönmek amacıyla iki tarafı ortak bir zemin bulmaya çağırıyor
Güvenlik Konseyi, ΒΜ Barış gücünün Kıbrıs'taki görev süresinin yenilenmesi kararında, Kıbrıs sorununa çözüm için müzakerelere geri dönmek amacıyla iki tarafı ortak bir zemin bulmaya çağırdı.
Kıbrıs sorununa sürdürülebilir ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüme, Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarına dayalı olarak siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona ulaşmak için çabaların yenilenmesi çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler’in Maraş’a ilişkin 5-50 ve 7-89 sayılı kararlarına atıf yaparak, Kapalı Maraş’ın statüsünün eski statüsüne döndürülmesi gerektiği vurguladı.
Genel Sekreterin 3 Ocak 2023 tarihli bir sonraki raporunda Kıbrıs sorununun kapsamlı bir şekilde çözülmesine yol açacak önemli müzakerelerin yeniden başlatılması için ortak bir zemin bulma konusunda kaydedilen ilerlemenin raporlanması talep edildi.
İki toplumun liderleri bu çabayı desteklemek için eylemlerini yazılı olarak ortaya koymaları teşvik edildi.
Karar dünkü Kıbrıslı Rum gazetelerinde şu başlıklarla yer aldı:
Haravgi gazetesi:
“Güvenlik Konseyi BM Genel Sekreterine 03.01. 2023 tarihine dek Kıbrıs sorunu hakkında rapor hazırlama talimatı verdi – UNFICYP görev süresinin yenilenmesi hakkında oy birliğiyle karar alındı – Yeşil hatta gözetim teknolojisine dair atıflar ve diyalog teşviki”
Alithia gazetesi:
“Güvenlik konseyinden her iki tarafa da yönelik sert telkinler – İki taraf da özlü müzakerelere isteksiz”
Filelefteros:
“2646 sayılı karar Kıbrıs Rum tarafında memnuniyet gülümsemelerine neden oldu – Maraş’a yönelik atıflar yapılması ve tartışmalı noktalara atıftan kaçınılması raporun pozitifleri arasında yer aldı”
Politis:
“Kıbrıs sorunu – Karar – Güvenlik Konseyi lafı yine geçirdi – Güvenlik Konseyi her iki tarafı da sert eleştirdi – Kıbrıs’ta statüko yaşayabilir değil – Karar metninde Kıbrıs’taki mevcut olumsuz ortama değiniliyor, ilerleme kaydedilmemesiyle ilgili her iki taraf da sert bir dille eleştiriliyor ve başta Nikos Nuris’in tel örgüleri olmak üzere çeşitli müdahaleler ve Türk tarafının bunlara askeri çalışmalarla karşılık vermesi yoluyla Yeşil Hattın ihlaline atıfta bulunuluyor”