El-Sen: Ankara hükümetine karşı topyekün direnişe hazırız

El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç, TC-KKTC arasında imzalanan 'ilhak ve ihanet protokolünü' tanımadıklarını ve kabul etmediklerini kaydetti.

HABER MERKEZİ

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları (El-Sen) Başkanı Kubilay Özkıraç yaptığı açıklamada, TC ve KKTC arasında imzalanan tüm iş birliği protokollerinin hedefinin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun özelleştirilmesi ve ilhak olduğunu belirtti. Özkıraç, “1980’lerden günümüze kadar KKTC ile TC arasında imzalanan tüm sözde işbirliği protokollerinde ana hedef KIB-TEK’in, Türkiye sermayesine peşkeş çekilmesi olmuş fakat EL-SEN’in onurlu duruşuyla dayatan ile işbirlikçiler bugüne kadar hedeflerine ulaşamamıştır. Bugün yine iştahı kabaran bu zihniyete EL-SEN olarak yine geçit vermeyeceğiz!” dedi.

El-Sen Başkanı Özkıraç, ‘sözde iş birliği protokolünde’, KIB-TEK’in peşkeş çekilmek istenmesinin yanı sıra Kıbrıslı Türklere gericiliğin dayatılmasının, limanların özelleştirilmesinin, toplu iş sözleşmesi düzeninin ortadan kaldırılmasının, kamu emekçilerinin haklarının budanmasının, düşünceye pranga vurulmasının ve sendikal mücadelenin sonlandırılmasının da hedeflendiğinin altını çizdi.

“Toplumsal mücadelenin ateşini yakacağız!” diyen Özkıraç, paydaş sendika ve sivil toplum örgütleri ile bir araya gelip ortak eylem planı yapacaklarını, “Ankara Hükümeti”ne karşı topyekün direneceklerini vurguladı.

El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç’ın açıklaması şöyle:

“Yine sözde bir işbirliği protokolü yine hedef Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun özelleştirilmesi ve İlhak!

1980’lerden günümüze kadar KKTC ile TC arasında imzalanan tüm sözde işbirliği protokollerinde ana hedef KIB-TEK’in, Türkiye sermayesine peşkeş çekilmesi olmuş fakat EL-SEN’in onurlu duruşuyla dayatan ile işbirlikçiler bugüne kadar hedeflerine ulaşamamıştır. Bugün yine iştahı kabaran bu zihniyete EL-SEN olarak yine geçit vermeyeceğiz!

Bahse konu sözde işbirliği protokolünde, KIB-TEK’in peşkeş çekilmek istenmesinin yanı sıra Kıbrıslı Türklere gericiliğin dayatılmasını, limanlarımızın özelleştirilmesini, toplu iş sözleşmesi düzeninin ortadan kaldırılmasını, kamu emekçilerinin haklarının budanmasını, düşünceye pranga vurulmasını ve sendikal mücadelenin sonlandırılmasını hedefliyor. Bu ilhak ve ihanet protokolünü tanımıyor, kabul da etmiyoruz.

Sendika olarak kısa süre içerisinde halkını satmaya çalışan buradaki işbirlikçilere ve bu paketi dayatan Ankara hükümetine karşı topyekün direnişe hazırız. Ayrıca paydaş örgütlerimizle de kısa süre içerisinde toplanıp toplumsal mücadelenin ateşini yakacağız!

Kavgamız dayatana ve boyun eğip dayatılanı kabul edene karşıdır. Tüm halkımızı bu varoluş kavgasında direnişe çağıyoruz…”