“Tutukluluk koşulları insanlık dışı muameleye yol açıyor”

Barolar Birliği, çocuk ve yetişkin mahkumların standartların çok altında muamele gördüklerini söyleyerek, bu insanlık dışı ve alçaltıcı davranışların son bulması için çağrı yaptı.

HABER MERKEZİ

Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi tarafından yapılan açıklamada, uslararası kabul gören insan hakları standartlarının çok altında olan Merkezi Cezaevi’ndeki tutukluluk koşullarının, ortaya çıkan covid vakalarından sonra daha da vahim hale geldiğini belirtti. Mahkumların avukatları ile dahi görüşemediği dile getirilen açıklamada, yargılanması başlayıncaya kadar mahkeme tarafından cezaevine gönderilen kişilerin ise cezaevi yerine polis karakollarındaki hücrelerde kaldığı ifade edildi.

Komite, karakollardaki hücrelerin kısa süreli tutuklamalar için tasarlanmış yapılar olduğunu dolayısıyla uzun süreli tutulmalarda insanlık dışı muamele oluşabileceğinin altını çizdi.

İnsanlık dışı ve/veya alçaltıcı muamelenin Anayasa’nın 14.3 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi ile yasaklanmış olduğu söyleyen Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi, yetkilileri de insanlık dışı ve/veya alçaltıcı muameleye son vermeye çağırdı.

Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi’nin açıklamasının tam metni şöyle:

“Hali hazırda uluslararası kabul gören insan hakları standartlarının çok altında olan Merkezi Cezaevi’ndeki tutukluluk koşulları, Merkezi Cezaevi’nde ortaya çıkan covid vakalarından sonra daha da vahim hale gelmiştir.
Son zamanlarda, cezaevinde özgürlüğünden mahrum olan kişiler avukatları ile dahi görüşmemektedir.
Bundan daha vahim olan durum ise, yargılanması başlayıncaya kadar mahkeme tarafından cezaevine gönderilen kişilerin, cezaevi yerine polis karakollarındaki hücrelerde tutuklu kalmasıdır. Bu durum mahkeme emrine saygısızlıkla beraber, özgürlüğünden mahrum olan kişiler için insanlık dışı muamele oluşturabilecek düzeydedir. Polis Karakollarındaki hücreler kısa süreli tutuklamalar için tasarlanmış yapılardır. Söz konusu hücrelerde tutkular:
a. Kırık dökük betonun üzerinde yatmakta;
b. Çok temel ve aynı gıdalarla beslenmekte;
c. Çocuklar ve yetişkinler bir arada kalmakta;
d. Dışarısı ve avukatlarıyla sınırlı görüştürülmekte veya hiç görüştürülmemekte;
e. Kişisel temizlik için gerekli olan duşlar yeterli hijyene sahip değildir;
f. Eğitim hakkı olan çocukların bu hakkı yerine getirilmemektedir.
g. Hücreler gün ışığı almayan ve yeterli havalandırmaya sahip olmayan, dar alanlardır;
h. Hücrelerde zaman zaman kapasitesinin üzerinde insan kalabilme ihtimali vardır;
i. Tutuklu olan kişiler açık havaya çıkartılmamaktadır;
j. Cezaevinde olan psikolog hizmeti hücrelerde sağlanmamaktadır.

Bu listeyi uzatmak çok rahatlıkla mümkündür. Tüm bu yaşananlar için covid salgını da bahane olarak gösterilmemesi gerekmektedir. Söz konusu salgın uzun bir süreden beri var olup yetkililerin gerekli önlemleri almak için yeterli zamanları vardı.

İnsanlık dışı ve/veya alçaltıcı muamele Anayasa’nın 14.3 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi ile yasaklanmıştır. Bu tür muameleler kayıtsız koşulsuz bir yasak olup hukuki olarak meşru kılınması da mümkün değildir.

Tüm bunlar ışığında yetkililerin insanlık dışı ve/veya alçaltıcı muameleye son vermeye çağrı yaparız.”
 

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi