Koruçam’da yıkılan okul binası bölgede fikir ayrılıklarına sebep oldu

Koruçam'da yıkılan eski okul binası, bölgede yaşayan Maronit topluluğu arasında fikir ayrılıklarına sebep oldu. Yıkımı destekleyenler, AB destekli yeni okulun ve kültürel merkezin bölge için daha yararlı olacağını savunurken, yıkımına karşı olanlar ise okulun geçmişle kültürel ve tarihi bağı olduğunu savunuyor.

ÇEVİRİ DOĞUKAN AKDENİZ

Koruçam’dan bahsedilince akla ilk gelen kuzeyde ayakta durmayı başaran, birbirlerine sıkı bağlar ile bağlı Maronit topluluğudur.

Maronit topluluğu arasında, 1960’tan itibaren ortaokul olarak kullanılan, tarihi ve kültürel öneme sahip olan binanın yıkımı ile birlikte fikir ayrılığı oluştu.

Bu ayrılık köylüler arasında sade bir gerginlikten daha da öte.

Okulun yıkımına karşı olanlar, bunun yasal olmadığını, okulun geçmişteki huzurlu dönemlere kültürel ve tarihi bağı olduğunu savunuyor. 1974’ten sonra bölgede kalan 6-12 yaş arası öğrencilere, eğitim olanağı sağlıyor.

Okulun yıkımını destekleyenler ise binanın kurtarılamayacak durumda olduğunu ve AB destekli yeni okulun ve kültürel merkezin bölge için daha yararlı olacağını savunuyor.

KASSAPİS: BU HİÇ HOŞ OLMAYAN BİR GELİŞME

Binayı koruma amacıyla kurulan grubun koordinatörü George Kassapis Sunday Mail’e, “Bu hiç hoş olmayan bir gelişme” dedi. Yıkımın yasal olmadığını, bunu mahkemeye taşıyacaklarını ve binanın tekrar inşasını talep edeceklerini belirtti.

Kasssapis, bölgede AB destekli yardımlaşma merkezinin kurulacağını bildiklerini ancak 7 Eylül’de gerçekleşen yıkım işlemine kadar bu merkezin nerede olacağını bilmediklerini söyledi.

Kassapis, “okul hiç var olmamış gibi davrandılar” dedi.

Bu yıkım işleminin kabine veya herhangi başka bir devlet kurumu tarafından izin olmadan gerçekleşmesinin, yıkımın yasal olmadığını kanıtlar nitelikte olduğunu söyledi.

Okul, Kıbrıs Başpiskoposluğuna ait alan üzerine inşa edilmişti.

MOUSA: HER ŞEY KİTABINA GÖRE YAPILDI

Parlamento’da Maronit Dini Grup Temsilcisi olan Yiannakis Mousa yıkımın yasal olmadığı iddialarını kabul etmeyerek okulun düzeltilemeyecek durumda olduğunu söyledi.

Mousa Sunday Mail’e, “her şey kitabına göre yapıldı’’ dedi. “AB, bu proje eğer Kıbrıs Türk yönetimi veya Maronit Başpiskoposluğu tarafından onaylanmamış olsa, projeye başlamazdı” dedi.

Mousa, yeni binanın barış içinde yaşamayı temsil etmesi amacıyla hem okul hem de Koruçam Yardımlaşma Merkezi olarak kullanılacağını söyledi. Mousa, planın tüm toplumlardan çocukların katılacağı kamp etkinlikleri düzenlemek olduğunu işaret etti. Sınıflar, yatakhaneler, yemekhane ve konferans salonu ile 72 çocuğu ağırlayabilecek bir bina olacak.
“Her şey hukuka göre ve görev alan kişilerin tam desteği ile gerçekleştirildi”. Eski binanın yenilenmesi ile devam etmek istedik ancak uzmanlar bunun tehlikeli olduğunu” söyledi.

Mousa, 1,2 milyon Avro değerinde olan bu projenin tamamının AB tarafından sağlanacağını ve işlemlerin başladığını söyledi.
Mousa, amacın okulun önümüzdeki Eylül ayından itibaren açılması hedeflendiğini ve ana okul ile ilkokul olarak başlangıç yapılacağını söyledi.

ŞU ANDA KÖYDE 25 ÇOCUK YAŞIYOR

Şu anda köyde genç ailelerin 25 çocuğu yaşamakta ve bu çocuklar 1 ile 20 yaşları arasındalar. Çocuklar güneydeki ana okul, ilkokul, ortaokul ve üniversitelere gidiyor. Köydeki ilkokullar işlevlerini 1987 yılında durdurmuşlardı.

Kassapis, okulun yıkımının gerekli olmadığını, 2007’de çıkan raporlara dayanarak okulun büyük bir kısmının tadilatının mümkün olduğunu iddia etti.

Mousa ise, raporun neredeyse 15 yıllık olduğunu ve AB’den gelen uzmanlar ile yerel mühendislerin okulun tadilatının mümkün olmadığını söylediklerinin altını çizdi. Maronitler temsilcisi olarak 2016 yılında parlamentoda görev aldığında “yıkık bir binanın” sorumluluğunu üstlendiğini söyledi.

Mousa, “tadilatı gerçekleştirebilmek için yollar aradık ancak bölgede öğrenci olmadığından dolayı eğitim bakanlığı yardımcı olamadı’’ dedi. AB’ye maddi yardım talebi için ulaştıklarında geri dönüş olarak AB’nin cevabının binanın gelecek nesiller için ortak varoluş merkezi ve okul olarak kullanılabileceği oldu” dedi. Bu fikri eğitim bakanlığına ilettiğinde ise, bakanlıktan destek aldığını belirtti.

Binanın yıkımına karşı olan grup, mahalle kurulunun elinde bulunan 80,000 Avronun hükümet tarafından onay alınmasına rağmen neden zamanında bu tadilatın yapılmadığını sorguladı. 2008 yılının Şubat ayında bu paranın bir kısmının mühendislere plan çizimi ödemesi ve izinler için kullanılma maksadıyla çekildiğini ancak geriye kalan 50,000 Avro miktarında paranın mahalle kurulunun elinde boşta durduğunu iddia etti.

Mousa çekilen miktarın 26,000 Avro olduğunu ve bu paranın ise binanın yıkımı için kullanıldığını iddia etti. Mousa “Görevi devraldığımda hiç para yoktu” dedi.

OKUL KÜLTÜREL VE TARİHİ ANLAMDA DUYGUSAL BİR YERE SAHİP

Yıkıma karşı olan grup ise, okulun tadilat ve tekrar açılım için beklediğini ancak “yıkımı” beklemediğini söyledi. Okulun kendileri için büyük bir duygusal önemi olduğunu da belirten grup, 1961 ve 1997 yılları arasında kullanılan bu okulun kültürel ve tarihi anlamda duygusal bir yere sahip olduğunu söyledi. Grup, bu okulun Koruçam’lı ailelerin güneye göç etmeleri yerine köyde kalıp hayatlarını orada devam ettirmelerine yardımcı olduğunu iddia etti. Bununla birlikte 1974’te yaşanan trajik olaylardan sonra köylülerin hayatlarını devam ettirmelerinde okulun çok önemli bir yeri olduğunu da iddia etti.

Mousa ise, ‘’bende o okuldan mezun oldum ancak yıkık bir bina ile ne yapabilirdik? Bu yeni bina köye yeni bir gelecek ve umut sunacak’’ dedi. Mousa, hükümetin girişimleri ile geçtiğimiz yıllarda 15 genç ailenin tekrardan köye yerleştiğini iddia etti. Mousa, salgın olmasaydı daha da fazla aile Koruçam’a tekrar yerleşecekti diye de iddia etti ve gelecekte bir lisenin de köyde açılacağını umduğunu söyledi.

Mousa ayrıca, Kermiya sınır kapısında Koruçamlı ailelerin çocuklarını sabah okula götürürken geçişlerde yaşanan gecikme sorunlarına da değindi. “Bu çok önemli bir sorun, bunu çözmek için elimizden geleni yapıyoruz” dedi ve insanların köylerine dönmek için önemli bir sebep olduğunu söyledi.

300 kişilik nüfusu olan bu köy en kalabalık Maronit köyü. Kuzeyde bulunan diğer Maronit köyleri 25 kişilik nüfusu olan Karpaşa ve askeri kontrol altında olan Gürpınar ve Özhan köyleridir.

Kaynak Cyprus Mail

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi