Türkiye’den manzaralar: Özkıraç’a bu yazı nedeniyle mi dava açıldı?

Kıbrıslı Türk muhaliflerden sırası gelen Türkiye’nin yaptırımlarına maruz kalmaya devam ediyor. El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç’a da dava açıldı.

HABER MERKEZİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016 yılında Afrika Gazetesinde yayımlanan “Türkiye’den manzaralar” başlıklı yazı nedeniyle soruşturma başlattığı Kubilay Özkıraç önceki gün Elçilikten gelen odacı aracılığıyla Başkonsolosluğa çağrıldı. Özkıraç’a dava tebliğ edileceği belirtildi. Özkıraç talebi reddederek avukatına başvurdu.

Bugün Kıbrıs’a konuşan Özkıraç, tebliğ edilmeye çalışılan davanın konusu ile ilgili bilgi sahibi olmadığını ancak 2016 yılında açılan soruşturma nedeniyle yıllar önce polise çağrıldığını ve gidip ifade verdiğini aktardı. Aradan geçen beş yılda herhangi bir dava tebliğ edilmeyen Özkıraç’a önceki gün gelen dava tebliğinin içeriği bilinmiyor. Özkıraç tebligatı gidip almazsa 30 gün sonunda hakkında gıyabi yargılama başlayacak. Türkiye mahkemelerinin vereceği karar doğrultusunda Özkıraç’ın da Türkiye’ye girişinin yasaklanması bekleniyor.

İŞTE O YAZI
Afrika yazarlarından Kubilay Özkıraç hakkında 2016 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açılmasına neden olan “Türkiye’den manzaralar” başlıklı yazı şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti son sürat ortaçağ karanlığına doğru sürükleniyor…

Son bir-iki yıl içerisinde yaşanan olaylara bakacak olursak TC’de doğru olan bir şey yok…

Sırayla bir bakalım…

Güneydoğu’da Kürtlere karşı kıyım ve şehirlerin, köylerin bombalanması…

İki yaşındaki çocukların “terör örgütüne üye” olmaktan dolayı hakkında tutanak tutulması…

Güvenlik güçleri tarafından öldürülen, yakılan Kürt gençlerin cenazelerinin yollarda teşhir edilmesi…

Gezi olaylarında katledilen gençlerin katil zanlılarının dışarıda dolaşmaları…

TC devletinin “reisi” Tayyip Erdoğan’ın bu katillere “Destan yazdınız” söylemi…

Kanlı katil IŞID örgütüne her türlü desteğin verilmesi… Ankara, İstanbul, Suruç, Diyarbakır’da patlatılan bombalar… Polis, asker kurşunuyla ölen yüzlerce insan…

Güneydoğu’da kirli, anlamsız yaşta ölen yüzlerce asker, polis… AKP’nin “vakıf” yurtlarında tecavüze uğrayan onlarca çocuk… Onlarca kadın cinayeti… Haber yaptı diye hapse atılan gazeteciler… Barış bildirisine imza attı diye hapsi boylayan, işten atılan yurtsever akademisyenler…

TC’nin “reisi” Tayyip Erdoğan’ı eleştirenlere binlerce dava… Yolsuzluklar, hırsızlıklar, işçi cinayetleri, Soma’da cinayete kurban giden maden işçileri…

“Laik devlet istemiyoruz” diye TC Büyük Millet Meclisi Başkanı yobaz şeriatçı İsmail Kahraman… Kanlı IŞID örgütüne “Bunlar isyancı Sünni gençler” diyen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu…

“Şeriat isteriz” diyen yobazların sokağa inişi… “7 yaşında çocukla nikah kıyılır” diyen sapık ilahiyatçı profesörler…

“Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir” diyen yobazlar…

Ülkenin yarısının yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir ülke…

Ve en önemlisi Tayyip Erdoğan’ın başkanlık arzusu uğruna hayatını kaybeden binlerce TC vatandaşı… Bu örnekleri çoğaltabiliriz… Fakat sayfalar yetmez…

Şu günlerde TC medyası, yani Tayyip Erdoğan’ın medyası, neyle uğraşıyor biliyor musunuz? Üç kişinin katil zanlısı bir vatandaşla… Suruç katliamını yazamayan TC medyası seri katile hemen atladı…

İşte TC’den son manzaralar…

Ve bu devlet benim anavatanım… Vay be… Gandır çocuğu da taksim istesin…

Ve bu ülkenin sözümona cumhurreisi TC’nin Binali’sine övgüler düzmekle meşgul…”