“Bir Kıbrıslı Türkün neden Komutan Yardımcılığına atanmadığı kamuoyuna açıkça duyurulmalıdır”

CTP milletvekili Asım Akansoy, GKK'nın medyaya yönelik “bölücülük” suçlamasını eleştirerek bir Kıbrıslı Türkün neden Komutan Yardımcılığına atanmadığının kamuoyuna açıklanmasını istedi.

HABER MERKEZİ

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Mağusa milletvekili Asım Akansoy, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nda (GKK) yapılan Yüksek Değerlendirme Kurulu toplantısında terfi ve emeklilik durumları ile ilgili nasıl bir değerlendirme yapıldığını sordu, bir Kıbrıslı Türkün neden Komutan Yardımcılığına atanmadığı kamuoyuna açıklanmasını istedi.

Asım Akansoy, GKK’nın bugün yaptığı yaptığı açıklamada topluma ayar vermeye çalıştığını söyleyerek, “bölücülük kokan ifadeler” kullanılarak provakasyon yapma hakkının olmadığını söyledi.

Birlik ve bütünlüğün Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetecekleri düzenin kurulması ile sağlanacağını söyleyen CTP milletvekili Akansoy, “Bu noktada ben yaparım olur değil, ortak akılın toplumda hakim kılınması, demokrasi, Kıbrıslı Türk kimliği ve hukukun üstünlüğü esastır.” ifadelerini kullandı.

“KIBRISLI TÜRK MEDYASINI ELEŞTİRMEK, SUÇLAMAK VE HEDEF GÖSTERMEK GKK’NIN YETKİ, GÖREV VE SORUMLULUĞU ARASINDA DEĞİLDİR”
GKK’nın insanların güvenli ve huzurlu yaşamasını sağlayacak önlemleri almakla sorumlu bir kurum olduğunu belirten Akansoy, kurumla ilgili mevcut yapısal sorunları ele almanın, iyileştirmek için eleştirmenin ve yorumlamanın, gerek Kıbrıslı Türk medyasının gerekse her bir KKTC vatandaşının sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Akansoy, GKK’nin medya ile ilgili yaptığı açıklamanın ciddi sorunlar içerdiğini söyleyerek, “Kıbrıslı Türk medyasını eleştirmek, suçlamak ve hedef göstermek GKK’nın yetki, görev ve sorumluluğu arasında değildir.” uyarısında bulundu.

CTP milletvekili Asım Akansoy’un açıklaması şöyle:

“Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının bugün yaptığı açıklama ciddi sorunlar içermektedir. Kıbrıslı Türk medyasını eleştirmek, suçlamak ve hedef göstermek GKK’nın yetki, görev ve sorumluluğu arasında değildir.

GKK, insanlarımızın güvenli ve huzurlu yaşamasını sağlayacak önlemleri almakla sorumlu bir kurumdur. Kurumla ilgili mevcut yapısal sorunları ele almak, iyileştirmek için eleştirmek ve yorumlamak, gerek Kıbrıslı Türk medyasının gerekse her bir KKTC vatandaşının sorumluluğudur.

Hem atanmışların hem de seçilmişlerin, bu tür yorum ve eleştirilere tahammül etmesi ve sağduyu ile değerlendirmesi ise demokratik toplum olmanın gereğidir.

Buna karşın, GKK’nın topluma ayar çekme, “bölücülük kokan gibi” ifadelerle toplumu provoke etme hakkı yoktur. Kurumu yönetenler bunu çok iyi bilmek, yine GKK’nın Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilmesi ile ilgili yüksek hassasiyeti görmek ve anlamak durumundadırlar.

Birlik ve bütünlük, Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetecekleri düzenin kurulması ile sağlanır. Bu noktada ben yaparım olur değil, ortak akılın toplumda hakim kılınması, demokrasi, Kıbrıslı Türk kimliği ve hukukun üstünlüğü esastır.

Çeşitli uygulamalar ve yönetim hatalarının eleştirilmesi bölücülük değildir. Tam tersi, toplumsal gelişme, halkın kendi kendini yönetmesi adına gerekli sorgulamalardır. Ve bu tür sorgulamalar yapılmak durumundadır, yapılacaktır.

Bu çerçevede, Yüksek Değerlendirme Kurulu toplantısında terfi ve emeklilik durumları ile ilgili nasıl bir değerlendirme yapıldığı ve bir Kıbrıslı Türkün neden Komutan Yardımcılığına atanmadığı kamuoyuna açıkça duyurulmalıdır.
Bu konuda Sn Tatar ve Sn Saner’den cevap bekliyoruz !

İlgili açıklamanın bir kısmı şöyle:
“Bugün bir kısım yazılı medyada manşetten Kıbrıs Türk halkını ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı hedef alan bölücülük kokan satırlara yer verildiği görülmüştür.
Birlik ve beraberliğin sağlanması; adadaki Türk halkının varlığı için vazgeçilmez bir gereklilik olan bugünlerde, Türk toplumunu ayrıştırmaya çalışanların atalarının 1 Ağustos 1571’den sonra Anadolu’dan buraya gelmiş oldukları unutulmamalıdır….”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi