“Mülteci yasasının kabul edilmesini talep ediyoruz”
17 örgüt, mültecilere uygulanan insan hakları ve mülteci hukuku standartlarına uygun muamele için, adil ve etkili süreçlere erişim içeren bir “Mülteci Yasası” çıkarılmasını istedi.
Örgütler 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle ortak basın açıklaması yaptı.
Mülteci Hakları Derneği’nde düzenlenen basın toplantısında, ortak açıklama Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç dilde okundu.
Türkçe metni dernek üyesi Nesli Güzey okudu.
Açıklamada, pandemi ile zorlaşan hayat koşullarının birçok insanı olumsuz şekillerde etkilediğine işaret edildi.
İnsanların, küresel salgından dolayı ekonomik, sosyal, sağlık ve eğitim haklarına erişimde olumsuz şekilde etkilendikleri ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu durum herkes için zor şartları beraberinde getirirken bazı kesimleri bu durum daha derinden etkilemiştir. Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle mülteciler savaşlardan ve zulümden korunma arayışı içerisinde zorunlu olarak evlerini terk etmek zorunda kaldıkları için bu engel ve zorluklarla daha yoğun bir şekilde karşılaştıklarını hatırlamak önemlidir.
Mülteciler için yeni bir yaşam kurma ve yeni bir çevrede yeşerme umudu genellikle güç bir süreç olduğundan; temel insan haklarına anlamlı ve sürdürülebilir şekilde erişimlerini sağlamak büyük önem taşımaktadır. Bu krizleri ancak kapsayıcılığın gücünü hatırlayarak ve toplumumuzun her kesiminden insanları dahil ederek aşabileceğimizi hatırlamak önemlidir. Bu zor zamanlarda dayanışma içinde olmanın bizi güçlendirdiğine ve fırsat tanınırsa ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanların daha kapsayıcı bir dünyanın inşasına katkıda bulunabileceğine tanık olduk. Böylelikle dayanışma ile dünya daha adil ve yaşanabilir bir yer haline gelebilir.”
Örgütler, Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle, mültecilerin yanında olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“RİSKLİ ÜLKELERE GÖNDERİLMEMELİ”
“Mülteciler, yaşamlarının ve özgürlüklerinin risk altında olduğu ülkelere geri gönderilmemeli ve uluslararası koruma ihtiyaçları, geri-göndermeme ilkesi doğrultusunda değerlendirilmelidir.
“SIĞINMA TALEBİ TEMEL HAKTIR”
Sığınma talebinde bulunma ve yararlanma temel haktır. Bu bağlamda, Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın bu haklara göre değiştirilmesini ve asgari olarak sınırda reddetme dahil geri göndermeme ve cezalandırılmama ilkelerine saygıyı, statü ve koruma ihtiyaçlarının belirlenmesi ve sığınmacı ve mültecilere uygulanan insan hakları ve mülteci hukuku standartlarına uygun muamele için adil ve etkili süreçlere erişim içeren bir Mülteci Yasası’nın kabul edilmesini talep ediyoruz.
Sığınma talebinde bulunmak bir suç değildir ve savaş ve zulümden kaçanlar söz konusu olduğunda, belgesiz ve düzensiz bir şekilde bir ülkeye girmek, evrensel bir insan hakkı olan sığınma talep etme hakkını hükümsüz kılmaz.
Kişinin özgürlük ve güvenlik hakları temel insan haklarıdır. Sığınma talebinde bulunmak hukuka aykırı bir eylem olmadığından, sığınmacıların temel insan haklarını ihlal ettiği için alıkonmasından kaçınılmalı ve gerektiğinde alternatif sığınma yerleri geliştirilmelidir. Çocukların alıkonması ise, hiçbir zaman çocuğun yüksek yararına olmadığı için gerçekleştirilmemelidir.
Covid-19 bağlamında, halk sağlığını güvence altına almak ile mültecileri koruma birbirinin karşıtı ve dışlayan eylemler değildir. Mülteciler sağlık alanında da alınan aşılama programları gibi güvenlik önlemlerine her yönden dahil edilmeli ve çok dilli bilgiye erişim garanti altına alınmalıdır.
“CESUR ADIMLAR ATILMALI”
Kıbrıs’ın kuzey kesimi de dahil olmak üzere, maalesef dünya genelinde artan ırkçı ve yabancı düşmanlığına karşı mücadelede politikalar, yasalar, yol haritası veya eylem planı gibi cesur adımlar atılmalı ve uygulanmalıdır.
Kıbrıs’ın kuzey kesiminde yaşayan mülteciler ve sığınmacıların daimi ikamet hakları, meslek alanları, dil ve mesleki eğitim programları da dahil olmak üzere, istihdama anlamlı erişimleri olması çok önemlidir. Yerel yetkilileri, mültecilerin topluma uyumları ve katkıda bulunmalarına yardımcı olma çabalarını hızlandırmaya çağırıyoruz.
Ayrıca mültecilerin ve sığınmacıların ihtiyaçları doğrultusunda, mevcut tüm sosyal yardım veya refah programlarına erişmelerinin sağlanmasını belirtmek önemlidir.”
Pandeminin yaşanan ortak deneyiminin, herkesin birbirini güvende tutmak için önemli bir rolü olduğunu açıkça ortaya çıkardığı belirtilen açıklamada, fırsat verildiğinde, mültecilerin de daha güçlü, güvenli ve çeşitliliğe sahip bir toplum oluşturmaya katkıda bulunabilecekleri kaydedildi.
“Kıbrıslı Türk sivil toplum üyeleri olarak mülteciler ile birlikte başarabilmek, iyileşebilmek, öğrenebilmek ve ışıldayabilmek için adım atmaya hazırız” denilen açıklamaya imza koyan örgütler şöyle:
“Avrupa Akdeniz Sanat Derneği (EMAA), Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ), Evrensel Çocuk Hakları Derneği (EÇHD), Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), Kıbrıs Türk Barolar Birliği (KTBB), Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTIHV), Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (KTMMOB), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kuir Kıbrıs Derneği, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB), Mülteci Hakları Derneği (MHD), Mesarya Kadınları İnisiyatifi, Sivil Toplum İnisiyatifi, SOS Çocukköyü Derneği, Üçüncü Toplum Forumu, VOIS (Uluslararası Öğrencilerin Sesleri) Kıbrıs.”