Gazetecilerden Filistin’deki olaylarda gerçeklerin yansıtılması talebi
Amerika'da 500'den fazla gazeteci, Filistin'de yaşanan olaylarda "İsrail işgalini ve Filistinlilere yönelik sistematik baskıyı gizlemeye" son verilmesi çağrısı yaptı.
ABD medyasında görev alan 500’den fazla gazeteci, ülkedeki haberlerde Filistin’deki İsrail işgali ve politikalarıyla ilgili gerçeklerin yansıtılmasını talep eden ortak bir mektup yayımladı.
“ABD medyasının Filistin’i ele almasına ilişkin açık mektup” başlığı ile kaleme alınan mektupta, ülkedeki haber üretiminde “İsrail işgalini ve Filistinlilere yönelik sistematik baskıyı gizlemeye” son verilmesi çağrısı yapıldı.
The Washington Post, Wall Street Journal ve Los Angeles Times gibi ileri gelen medya kuruluşlarından muhabirlerin de dahil olduğu, en son 514 gazetecinin imza koyduğu mektupta, şu ifadelere yer verildi:
“Gerçeği bulmak ve güçlüleri hesaba çekmek gazeteciliğin temel ilkeleridir. Ancak onlarca yıldır haber sektörümüz İsrail ve Filistin haberlerinde bu değerleri terk etti. Okuyucularımızı, haberin en temel yönlerini gizleyen bir anlatı ile yüzüstü bıraktık: İsrail’in askeri işgalini ve apartheid sistemini.”
“İSRAİL’İN FİLİSTİNLİLERE UYGULADIĞI SİSTEMATİK BASKI STERİLİZE EDİLMEMELİ”
Mektupta, onlarca yıldır devam eden gazetecilikteki bu yanlış uygulamaya okurlar ve gerçekler adına son vermenin ve habercilikte rotayı acilen değiştirmenin bir görev olduğu belirtilerek, “İsrail’in Filistinlilere uyguladığı sistematik baskının kanıtları çok fazla ve artık bu sterilize edilmemeli.” ifadesi paylaşıldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) 27 Nisan’da yayımladığı “Bir eşik asıldı: İsrailli yetkililer ile apartheid ve zulüm suçları” başlıklı 213 sayfalık raporuna atıfta bulunulan mektupta, söz konusu raporun İsrail makamlarının apartheid politikalarla insanlığa karşı suç işlediğini belgelediği vurgulandı.
Mektupta, “Gazeteciler olarak haberimizin bu gerçeği yansıtıp yansıtmadığını incelememiz gerekiyor.” denilerek, en son Doğu Kudüs Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki Filistinlilerin zorla evlerinden çıkarılması, İsrail güçlerinin ramazanda Mescidi Aksa baskını ve İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırısı olaylarında kullanılan haber dili buna örnek gösterildi.
“HİKAYEYİ DOĞRU YAZMAK GİBİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VE KUTSAL YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ VAR”
ABD medya kuruluşlarının haberlerinde İsrail askeri iddialarını sorgulamadan ve kanıt istemeden sıklıkla tekrarladığına dikkati çekilen mektupta, “Gazetecileri, korku veya kayırma olmadan tam bağlama dayalı gerçeği söylemeye ve İsrail’in Filistinlilere uyguladığı baskıyı gizlemenin bu sektörde objektiflik standartlarında başarısız olduğu anlamına geldiğini kabul etmeye çağırıyoruz.” İfadeleri kullanıldı.
Mektupta, gazetecilerin halkı doğru bilgilendirme gibi önemli bir misyonu olduğunun altı çizilerek, “Hikayeyi doğru yazmak gibi bir sorumluluğumuz ve de kutsal bir yükümlülüğümüz var. Gerçeği haberleştirmedeki her başarısızlığımızda, okuyucularımızı, amacımızı ve nihayetinde Filistin halkını başarısızlığa uğratıyoruz.” cümlelerine yer verildi.
İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne 10 Mayıs’ta başlattığı hava saldırıları Hamas ile varılan ateşkes doğrultusunda 21 Mayıs’ta sona ermişti.
İsrail ordusunun Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 66’sı çocuk, 39’u kadın olmak üzere 254 Filistinli hayatını kaybetmiş, 1948 kişi yaralanmış, binlerce bina tamamen yıkılmış ya da kullanılamaz hale gelmişti.