Kardeş vatan olmuyor: Yavru vatana devam

Türkiye'den gelen KKTC İletim Hattının devamı olan sulama tünelinin açılışına bağlanan ve "kaderimiz bir" diyen TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ile KKTC arasındaki tarihi, kültürel, coğrafik bağlara bir yenisini ekledik. Bugün de anavatan Türkiye’nin suyunu yavruvatan KKTC’nin bereketli topraklarıyla buluşturacak sulama iletim tünelinin açılışını yaptık" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca konuşmasının bir yerinde "Lefkoşa" yerine "Lefkoşe" dedi.

Türkiye’den gelen KKTC İletim Hattının devamı olan sulama tünelinin açılışı için bugün yapılan törene internet aracılığıya TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyio Erdoğan da katıldı. Tünel açma makinesinin açtığı, su akacak olan kanalın canlı yayında izlendiği törende konuşan Erdoğan, KKTC’nin bir ada ülkesi olamasın ve kısıtlı doğal kaynaklardan dolayı son 30 yıldır giderek artan bir susuzluk yaşadığını, aşırı çekim neticesinde yeraltı suyuna deniz suyu karıştığını ve suyun böylece tuzlandığını belirtti.

Bunun çözümü için Türkiye’den içme ve sulama amaçlı su getirilmesinin her dönem gündeme geldiğini ama uzunca bir süre bunun gerçekleştirilemediğini kaydeden Erdoğan, kendilerinin projeyi gerçekleştirmesiyle 80 km uzunluğunda denizin altından askıda deniz geçiş sistemi ile yıllık 75 milyon metre küp suyu Anavatan’dan Yavruvatan’a ulaştırdıklarını hatırlattı.

Dünyada eşi benzeri olmayan projeyle KKTC’nin tamamına memba suyu kalitesinde içme ve kullanma suyu sağladıklarını anlatan Erdoğan, geçtiğimiz yıl meydana gelen arızayı da en kısa sürede çözüme kavuşturduklarını, böylece Türkiye ile KKTC arasındaki tarihi, kültürel, coğrafik bağlara bir yenisini eklediklerini kaydetti.

“BUGÜN IŞIĞI GÖRECEĞİZ”

Bugün de Anavatan Türkiye’nin suyunu KKTC’nin bereketli topraklarıyla buluşturacak sulama iletim tünelinin açılışını yaptıklarını söyleyen Erdoğan, 5,7 km uzunluğundaki iletim tünelinde bugün ışığı göreceklerini söyledi.

Güzelyurt Ovası Sulaması İletim Yapıları Projesi ile daha önce yeraltı kaynaklarıyla sulanan 18 bin 730 dekarlık araziye suiletileceğini dile getiren Erdoğan, Mesarya Ovası Sulama Projesi kapsamında ise 97 bin 200 dekar arazinin ilk kez sulama suyuyla buluşacağını söyledi.

Tarım yapılacak alanın sulamaya açılmasıyla yıllık 156 milyon liralık gelir artışı ve yaklaşık 10 bin kişilik ilave istihdam sağlanacağını kaydeden TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin tamamlanmasıyla tarım sektörünün çağ atlayacağını, KKTC’nin kalkınma hamlesinin farklı bir ivme kazanacağını dile getirdi.

“GAYEMİZ KKTC’NİN GELİŞİP GÜÇLENMESİ VE DAHA MÜREFFEH BİR GELECEĞE SAHİP OLMASIDIR”

“Gayemiz KKTC’nin gelişip güçlenmesi ve Kıbrıs Türk halkının daha müreffeh bir geleceğe sahip olmasındır. Son yıllarda hayata geçirdiğimiz altyapı projeleriyle milletimiz ile Kıbrıs Türk halkı arasındaki beraberliği her alanda pekiştirdik. KKTC’deki kardeşlerimizin geleceklerine çok daha umutla ve güvenle bakmasını sağladık” diye konuşan Erdoğan, özellikle su sıkıntısını giderecek projelerle Kıbrıs Türkü’nü kimseye muhtaç etmeme kararlılıklarını ortaya koyduklarını ifade etti.

Kıbrıs Türkü’nün adaletsizliğin ve çifte standardın ne demek olduğunu bildiğini, yarım asırdır süren müzakere sürecinde Kıbrıs Türkeri’nin çözümsüzlüğün en büyük mağduru olduğunu belirten Erdoğan, kapalı kapılar ardından Kıbrıslı Türkler’in hakkını teslim edenlerin iş icraata geldiğinde hep 3 maymunu oynadıklarını söyledi.

“RUMLARIN ŞIMARIKLIĞI NEDENİYLE KIBRIS SORUNU ÇÖZÜMSÜZ KALDI”

“Adaletli bir çözüm yerine Kıbrıslı Türkler ’i öz yurtlarında azınlık statüsüne mahkum etmek istediler, Adada Türk toplumunu eşit görmeyen zihniyet hatta yok sayan zihniyet Kıbrıs sorununu kangrene dönüştürmüştür. Kıbrıs müzakereleri Rum tarafının uzlaşmaz, adadaki gerçeklerden kopuk tutumu, ve şımarıklıkları nedeniyle sonuçsuz kalmıştır” diye konuşan Erdoğan, 1963-1974 yılları arasında Kıbrıs Türk halkını katledenlerin müzakere süreçlerinde çözüme yaklaşıldığı anda olmadık bahanelerle masadan kaçtığını kaydetti.

Annan Planı reddeden Rumlar’ın AB üyeliğiyle ödüllendirilirken, evet diyen Kıbrıslı Türkler’in cezalandırıldığını söyleyen Erdoğan, “Kıbrıs Türkü ile bırakın siyasi gücü, refahı hastane bile paylaşmam diyen zihniyetle ortak bir gelecek kurmak mümkün değildir” dedi.

Cenevre’de düzenlenen gayriresmi 5+1 toplantısının istiklal ve istikbal mücadelelerinde önemli bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Erdoğan, Kıbrıs Türkleri’nin bu toplantıda kalıcı çözüm yolunda yeni, makul önerilerde bulunduklarını söyledi.

“MARAŞLA İLGİLİ ADIMLAR KIBRIS TÜRK HALKININ ADADAKİ HUKUKSUZLUĞA DAHA FAZLA TAHAMMÜL ETMEYECEĞİNİ GÖSTERMİŞTİR”

Erdoğan şöyle konuştu:

“Raf ömrünü tamamlamış modeller üzerinde vakit harcamak yerine artık adada farklı kültür, din, dil ve geleneklere sahip iki ayrı halkın iki ayrı devletin kabul edilmesi gerektiğini ifade ettiler. Biz de Tatar liderliğinde Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’de yaptığı önerilere tam destek verdik . Bu vesileyle Tatar’ı Cenevre’de gösterdiği liderlik ve kararlı tutum nedeniyle tebrik etmek istiyorum. Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün bedelini artık kimse Kıbrıs Türk tarafına ödetemez. Maraşla ilgili attığı adımlar Kıbrıs Türk halkının adadaki hukuksuzluğa daha fazla tahammül etmeyeceğini göstermiştir.”

Kıbrıs’ta bir çözümün hayaller değil gerçekler üzerinde inşa edilmesinin şart olduğunu belirten Erdoğan, yeni bir müzakere süreci olacaksa, bunun artık 2 toplum değil 2 devlet arasında yürütülmesi, 2 devletin nasıl iş birliği yapabileceğinin belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

Öncelikle Kıbrıslı Türkler’in egemen eşitliğiyle eşit statüsünün teyit edilmesi ve müzakerelerin bundan sonra başlaması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“2 devletli çözümü reddetmek Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, eşitliğini, bağımsızlığını, devletini reddetmek demektir. Ne bizim ne de KKTC’nin böyle bir adaletsizliğe rızası yoktur. Kıbrıslı Türkler ‘in Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerinde var olan haklarının yenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Karadeniz’dekine benzer güzel haberleri Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizden de alacağımıza inanıyoruz”.

Gerek karada gerekse Doğu Akdeniz’de barış, güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınması için Kıbrıs Türk halkının yanında olmayı sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan, Türkiye olarak akdi ve tarihi sorumlulukları çerçevesinde milli davaları olan Kıbrıs’a sahip çıkmakta kararlı olduklarını vurguladı.

“KENDİ KADERİMİZDEN AYRI GÖRMEDİK”

“KKTC’nin kaderini kendi kaderimizden asla ayrı görmedik, görmüyoruz, KKTC halkının refahı, kendi ayakları üzerinde güvenle durabilmeleri, kalkınması ve gelişmesi öncelikli hedefimizdir” diyen Erdoğan, salgın döneminde de Kıbrıs Türkleri’ni asla kaderine terk etmediklerini kaydetti.

Açılışını gerçekleştirdikleri Pandemi Hastahanesi’yle sıkıntılı döneminde Kıbrıs Türk halkının yanında olduklarını ifade eden Erdoğan, temin ettikleri aşıları da Kıbrıs Türk halkıyla paylaştıklarını vurguladı.

Erdoğan şöyle konuştu:

“Sanayiden eğitime, savunmadan bilişime, tarımdan turizme kadar çok geniş bir yelpazede birbirinden önemli projeleri hayata geçirdik. Kıbrıs Türk halkını teslim almaya yönelik insanlık dışı tecridin üstesinden ancak bugün açılışını yaptığımız somut altyapı projeleriyle gelebilir. Bizler, tek yürek, tek bilek hareket edersek, Allah’ın izniyle önünüzde durabilecek hiçbir engel, hiçbir zorluk yoktur. Anavatan ve garantör Türkiye bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır”.

Haber: TAK – Afet İlban-Özlem Güran Akkorlu Fotoğraf: TAK – Hüseyin Sayıl

Video için:

https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/kktc-sulama-iletim-tuneli-acilis-toreni-cumhurbaskani-erdogan-omru-dolmus-formullerle-zaman-kaybedilmemeli-41816002

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi