Kıbrıs’ın güneyi iki ayaklı Cenevre stratejisini belirledi

Rum basınına göre Kıbrıs Rum tarafı Cenevre’de iki ayaklı strateji izleyecek. Birinci ayakta, Türk tarafının argümanlarına ve İngilizlerin tezlerine verilecek cevaplar, ikinci ayakta Rum tarafının tezleri bulunuyor.

Cenevre’de 27-28-29 Nisan’da gerçekleşecek gayriresmî 5+BM konferansında Rum tarafının iki ayaklı bir strateji izleyeceği belirtildi. AB’nin konferansa resmen katılmasına Türk ve Kıbrıs Türk tarafları dışında İngiltere’nin de itiraz ettiği bilgisi de var.

Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastaidis dünkü Ulusal Konsey toplantısında siyasi parti başkanlarına Cenevre’de izlemeyi hedeflediği stratejinin eksenlerini anlattı ancak Rum tezlerine dair belgeleri dağıtmadı. Yazılı belge ve detayları, sadece ELAM’ın gitmeyeceği Cenevre’de, Salı günü vermeyi vaat etti.

DESANTRALİZSE FEDERASYON ARGÜMANLARI CENEVRE’DE VERECEK

Fileleftheros’un haberine göre Rum siyasi parti başkanlarının toplantı çıkışında basına açıklama yapmadığı dünkü toplantıda Anastasiadis’ten desantralize federasyon hakkında daha fazla detay istediklerini hatta bazılarının, desantralize federasyonun uygulanabilirliği konusunda yoğun kuşku belirttiğine işaret etti; Anastasiadis’in, Rum tarafının bu konuda hazırladığı hukuki argümanları gönderme sözü verdiğini kaydetti.

Gazete Rum tarafının Cenevre’de iki ayaklı bir strateji izleyeceğini, birinci ayakta, Türk tarafının argümanlarına ve İngilizlerin tezlerine verilecek cevaplar, ikinci ayakta Rum tarafının tezleri bulunduğunu yazdı.

Habere göre Rum tarafı, Türk ve Kıbrıslı Türk siyasetçilerin kamuoyu önündeki açıklamalarına dayanarak şöyle bir analiz yaptı:

“1-(Türk ve Kıbrıs Türk tarafı) Ada’da iki halk varlığının, muhtemelen egemen eşitliğin tanınmasını isteyecek, diyaloğa bundan sonra girecek. 2-Federasyon modeli çözümün mümkün olmadığına atıf yapacaklar ve tezlerini Annan planının reddedilmesine ve Crans Montana’daki görüşmelere dayandıracak. 3-‘yeni fikirlerin’ görüşülmesini istiyor ve müzakerelerin kaldığı yerden devam edemeyeceğini savunuyor.

Türk tezlerine ve Rum tarafında dolaşan diğer fikirlere verilecek cevaplar hazırlandı. Başkan Anastasiadis Konsey toplantısı sırasında hukukçular grubunun Türklerin söylediklerine verilecek cevapları hazırladığını söyledi ve bazı örnekler verdi. Cevapları hazır olan konular arasında egemen eşitlik, gevşek federasyon ve siyasi eşitlik var. İngilizlerin, egemenliği toplumlara taşımayı öngören köprü kurucu önerisi için de çalışıldı. Rum tarafının ‘iki devlet’ konusunda not ettiği bazı olumsuz emsaller var ve bunları ve bunları BM Genel Sekreteri’ne sunacak.

Anastasiadis’in siyasi liderlere aktardığı üzere Rum tarafı Cenevre’ye, bir karşılıklı suçlama oyununa girmeden, ilerleme olması hedefiyle gidiyor. Defalarca kamuoyu önünde söylendiği ve Anastasiadis’in dünkü Ulusal Konsey toplantısında da tekrar ettiği üzere Rum tarafı, çözümün şunlara dayanması gerektiği tezine sahip: BM kararları, Ulusal Konsey’in oybirliğiyle aldığı kararlar, Talat-Hristofyas yakınlaşmaları, Akıncı-Anastasiadis Ortak Açıklaması.”

AB’NİN KATILMASINA İNGİLTERE DE İTİRAZ ETTİ

Anastasaiadis’in dünkü Konsey toplantısında, AB’nin gayriresmî 5+BM konferansına katılmasına Türk ve Kıbrıs Türk tarafının dışında İngiltere’nin de itiraz ettiği bilgisini verdiği kaydedilen haberde, İngiliz yetkililerin Rum tarafında yaptığı temaslar sırasında AB’nin katılımına karşı olmayıp, bütün tarafların oluru olması halinde kendilerinin de itiraz etmeyecek göründüklerine dikkat çekildi.

Cenevre görüşmesinin, Genel Sekreter Antonio Guterres’in Kıbrıs prosedürünün ilerlemesi için “ortak zemin olup olmadığını” saptaması için yapılacağını belirten gazete, şu ana kadarki bulgulardan, ortak zemin bulunması zor olsa da bunun bir çıkmaz gündeme getirmeyecek göründüğünü yazdı.

Gazete gerek dünkü Konsey toplantısında konuşulanları gerek diğer kaynaklarından öğrendiklerini temel alarak, prosedürün çöküşe sürüklenmeyeceği çıkarımında bulundu, özetle şunları ekledi:

“Çeşitli çevreler, (Cenevre’deki) görüşmelerin sonunda, muhtemelen 29 Nisan Perşembe akşamüzeri Genel Sekreter bir ortak açıklama okuyacak. Edindiğimiz bilgiler ortak açıklamanın Cenevre görüşmeleri sırasında özlü müzakere edilmeyecek. Bu da BM’nin, Cenevre’de masaya her ne konulursa konulsun prosedürü canlı tutmaya devam etmek niyetinde olduğunu ve masaya bütün konuların konulacağını gösteren bir şeydir.”