Papadopulos’un 2004’teki ‘hayır’ ağlaması kurguymuş

Kıbrıslı Rum eski lideri Tasos Papadopulos’un, 2004 yılındaki Annan Planı referandumu öncesinde, planın reddedilmesi için yaptığı halka sesleniş konuşmasının perde gerisinde yaşananlarla ilgili arşiv kayıtları yayınlandı.

Fileleftheros gazetesinin haberine göre, yakın zamanda yayınlanan arşiv kayıtlarında, Papadopulos’un bu çağrıyı kendiliğinden veya duygusal hislerle yapmadığı; aksine bu eylemin tarihi, iyi hesaplanmış ve tartılmış siyasi eylem olduğu ifade edildi.

Arşivde, binlerce kişinin Papadopulos’a mektuplar gönderdiği, telefon açtığı ve mesajlar gönderdiğine de işaret edildi.

Papadopulos’un bu niyetiyle ilgili önce hükümet ortaklarına bilgilendirme yaptığının ve 5 Nisan 2004’teki toplantıda, siyasi parti liderlerini bu çağrıyı yapacağına dair bilgilendirdiğinin kaydedildiği arşivde, kimsenin buna itiraz etmediği ve tüm katılımcıların, Başkan’ın halkı bilgilendirme ve Annan Planı üzerinde görüş belirtme hakkı bulunduğu konusunda hemfikir oldukları belirtildi.

Haberde, Papadopulos’un 6 ve 7 Nisan 2004’teki programında eski Başkanlar Glafkos Kliridis ve Yorgo Vasiliu ile görüşmelerinin de yer aldığı kaydedildi.

PAPADOPULOS O TARİHİ KONUŞMADA NELER SÖYLEMİŞTİ?
Kıbrıslı Rum lider Tasos Papadopulos, televizyonda yayımlanan konuşmasında, Annan planına “evet” demenin getirdiği tehlikelerin “hayır” demekten daha fazla olduğunu ağlamaklı bir sesle Rum halkını referandumda “hayır” demeye çağırmıştı. Papadopulos, şöyle konuşmuştu:
“Bugün ve Kıbrıs’ın yarını için karar vereceksiniz, neslimiz için karar vereceksiniz. Gelecek nesiller için karar vereceksiniz. Yargınıza itimatım var. Sahte ikilemlere girmeyeceğinizi, tehditlerden korkmadığınıza inanıyorum. (Son şans) diyenlere inanmadığınızı biliyorum. Rum halkı seni 24 Nisan’da güçlü bir (hayır) demeye davet ediyorum. Adaleti savunmanı, onurunu savunmanı istiyorum.
Ben Annan planının kabul edemem, bu şekilde imzalayamam. Ben bir devlet teslim aldım, bir toplum teslim etmeyeceğim. Halkın emri ile iktidara geldim. Bana Annan planı temeline bir çözüm bulma görevi verildi. Ama bana halkım herhangi bir çözümü imzalamak yetkisi vermedi. Adil olmayan bir çözüme, çözüm olsun diye (evet) dememiz isteniyor. Annan planında tatmin olmadığımız birçok unsur bulunuyor. Nihai Annan planından bir uzlaşma sonucu ortaya çıkmadı.”