Tarihçiler diziyi yorumluyor-4: Görevimiz Tehlike serisinin Türk versiyonu
Kıbrıs’ta 1950’lerde yaşananların anlatıldığı, önceki gün ilk bölümü gösterilen TRT’nin tartışmalı “Bir Zamanlar Kıbrıs” isimli dizisini Kıbrıslı Türk tarihçilere sorduk.
Tarih öğretmeni Koral Özkoraltay, Bugün Kıbrıs’a yaptığı değerlendirmede dizide tarihi yanlışlıklar olduğunu, karakterlerin senaryoda yanlış dönemlerde sahneye çıktıklarını söyledi. Tam bir teslimiyet ve mağdur edebiyatı olduğunu ifade eden Özkoraltay, “siparişi verilmiş ve gerçeklerin değil kurgulanmış tarihin işleneceği bir diziyi izlemeye başladık.” dedi.
Özkoraltay’ın değerlendirmesi şu şekilde:
“Görevimiz Tehlike serisinin Türk versiyonunu gördüm. Tarihi yanlışlıkları ve karakterlerin senaryoda yanlış dönemlerde sahneye çıkmalarını bir kenara bırakacak olursak, tam teslimiyet ve mağdur edebiyatının çok güzel işlendiği bir diziye başlamış bulunuyoruz. Bir kahramanın gelip vatanı kurtaracağı mantığı üzerinden işlenen bir senaryo. Tek kişinin başarabileceğini ada Türklerinin yapamıyor olması çok acınası. Zayıf ve kurtarılmayı bekleyen Kıbrıs Türk toplumunu yansıtan bir Türkiye dizisi.”
TÜRKİYE’DEKİLER İNANIP ŞAHLANACAK
“Siparişi verilmiş ve gerçeklerin değil kurgulanmış tarihin işleneceği bir diziyi izlemeye başlıyoruz. Ne kadar eleştirsek de boş görünüyor. Tüm yasaklara rağmen çekilen sahneler, yapılan gala… Zaten sıkıntılı olan şey bizim izleyip rahatsız olmamız değil ki, yaşayanlar doğruları biliyor zaten. Kötü olan şey Türkiye’de izleyenlerin inanıp şahlanması. Kıbrıs konusu uluslararası platformda nereye gidiyor, kamuoyu konuyu nereye sürükleyecek?….”
DİPLOMASİ OYUNU
“6-7 Eylül olayları da kışkırtılmış halkın eseriydi. Diplomaside bazen taraflar kendilerinin yapamayacağı hamleleri, kitlelere yaptırırlar. Buradaki konu, algı ve devamındaki sonuçları bakımından sıkıntılı bir dizi bu. Yoksa bir senarist grubunun fantezisindeki Kıbrıs hikayesi deyip geçerdik… Kıbrıslıların hikayesi olmayan, sadece konusu Kıbrıs’ta geçen bir dizi aslında bu. Kendimize çok pay çıkarmamamız lazım.”