Meclis Başkanı Zorlu Töre, Meclis’te yaşananlara ilişkin BRT’de Pembe Paşaoğulları’nın sunduğu ’18. Saat’ adlı programda açıklamalarda bulundu.

Meclis tutanağı üzerinde herhangi bir karalama yapmadığını belirten Zorlu Töre, “Sadece kendi görüşümü ilgili maddenin doğrultusunu yazdım… Dolayısıyla ben birçok hukukçu ile görüştüm. Anavatan Türkiye’den Anayasa profesörleri ile de görüştüm. Bu seçim 23 oy ile kazanılmış diye ifade ediyorlar. Tabii Başsavcılığın, Hukuk Dairesi’nin yapacağı değerlendirmenin çok da önemli olduğunu ifade edenler de var” diye konuştu.

Töre, “Ben birleşimi kapatmadım, oturumu kapattım. Dolayısıyla oturumu yeniden açmak için Başsavcılığın mutlaka görüşü gelmelidir. Ve ona göre seçimler devam etmelidir. Demokratik süreç bu şekilde çalışacaktır. Biz Başsavcılığın hukuki görüşünü bekliyoruz” dedi.

Zorlu Töre, açıklamasının devamında da şunları kaydetti:

“Pazartesi ben saat 10.30’a kadar Meclis Başkanıyım. Dolayısıyla Pazartesi gündemimiz yok esasında. Dolayısıyla milletvekillerinin Pazartesi günü Meclis’e gelmesi de söz konusu değil. Çünkü öyle bir çağrı da yapmadık. Oturumu kapattık, neticede gündem yok. Mecburuz Cumhuriyet Meclisi olarak Başsavcılıktan görüş isteyelim ve görüş gelsin. Ona göre durumun devam etmesi. Yani Hukuk Dairesi tarafından Meclis Başkanlığı’nın sonucunun mutlaka bize iletilmesi gerekir. Tutanakları biz kendilerine ilettik. Yine seçim pusulasını ilettik. Meclis İç Tüzüğünün 10. Maddesi yapılırken ne gibi münazara yapıldığına da herhalde bakılacak diye düşünüyorum. Bir çalışma, zaman isteyen bir durumdur. Ama haftalarca sürmez. Önümüzdeki hafta baş günlerinde neticelenir diye düşünüyorum.”

Töre, başsavcılığın olumsuz bir görüş vermesi halinde ise Meclis Başkanlık seçiminin yeniden yapılacağını belirterek, “UBP yeni Meclis Başkan adayını tespit edecek ve seçimler oradan başlayacak, tekrar devam edecek. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak herkes sabırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Meclis Başkanlığı beşinci tur seçimine ilişkin Divan Kurulu tarafından hazırlanıp imzalanan tutanak şöyle: