ORF kamu televizyonu için yapılan ve kısmi sayıma dayanan projeksiyona göre Avusturya’daki aşırı sağcı Özgürlük Partisi’ne destek %29,1 ve Şansölye Karl Nehammer’in Avusturya Halk Partisi’ne destek %26,2 olarak hesaplandı. Merkez sol Sosyal Demokratlar ise %20,4 ile üçüncü sırada yer aldı.

Sandık çıkış anketinin hata payı %1,5 olarak belirlendi.

Parti, Avrupa’nın başka yerlerinde son dönemde aşırı sağın elde ettiği kazanımların ardından seçmenlerin göç, enflasyon, Ukrayna ve diğer kaygılarına başarılı bir şekilde dokunmuş görünüyor.

Eski bir içişleri bakanı olan ve 2021’den bu yana Özgürlük Partisi’ni yöneten tecrübeli kampanya stratejisti Herbert Kickl, Avusturya’nın yeni şansölyesi olmak istiyor. Kickl, 1930’larda Naziler tarafından Adolf Hitler’i tanımlamak için kullanılan “Volkskanzler” yani “halkın şansölyesi” terimini kullandığı için tepki çekmişti.

Ancak Avusturya’nın yeni lideri olabilmesi için parlamentonun alt kanadında çoğunluğu sağlayacak bir koalisyon ortağına ihtiyacı olacak.

Askeri tarafsızlık politikasına sahip bir Avrupa Birliği üyesi olan Avusturya’da gerçekleşen seçimlerde 16 yaşından büyük 6,3 milyondan fazla kişi yeni parlamento için oy kullanma hakkına sahipti.

Kickl, Avusturya’nın 2019’daki son parlamento seçimlerinden bu yana siyasi başarısını ve popülerliğini artırdı. Haziran ayında Özgürlük Partisi, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ilk kez ülke çapında bir seçimi kıl payı kazanmış ve bu durum diğer Avrupalı aşırı sağ partilere de fayda sağlamıştı.

2019’da, küçük koalisyon ortağı olduğu bir hükümetin bir skandalla düşmesinin ardından desteği %16,2’ye geriledi. Dönemin başbakan yardımcısı ve Özgürlük Partisi lideri Heinz-Christian Strache, sözde bir Rus yatırımcıya iltimas geçtiği iddia edilen gizlice kaydedilmiş bir videonun yayınlanmasının ardından istifa etti.

Aşırı sağ, yüksek enflasyon, Ukrayna’daki savaş ve Covid salgını nedeniyle seçmenlerin yaşadığı hayal kırıklığından yararlandı. Ayrıca göç konusundaki endişelerden de faydalanmayı başardı.

Özgürlük Partisi seçim programında “davetsiz yabancıların yeniden göç ettirilmesi” ve sınırların sıkı bir şekilde kontrol edilmesi ve iltica hakkının bir “acil durum yasası” ile askıya alınması yoluyla daha “homojen” bir ulus elde edilmesi çağrısında bulundu.

Kısa bir süre önce aşırı sağcı liderin araştırmacı biyografisini yayınlayan Avusturya dergisi Profil’den gazeteci Gernot Bauer, Kickl’in liderliği altında Özgürlük Partisi’nin “daha da sağa” kaydığını, çünkü Kickl’in partiyi pan-Avrupa milliyetçisi ve aşırı sağcı bir grup olan Kimlikçi Hareket’le arasına açıkça mesafe koymayı reddettiğini söyledi.

Bauer, Kickl’in söylemini “agresif” olarak tanımlıyor ve bazı söylemlerinin kasıtlı olarak kışkırtıcı olduğunu söylüyor.

Özgürlük Partisi ayrıca Rusya’ya yönelik yaptırımlara son verilmesi çağrısında bulunuyor, Batı’nın Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımları eleştiriyor ve Almanya tarafından başlatılan bir füze savunma projesi olan Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi’nden çekilmek istiyor.

Nihai sonuçlar, posta yoluyla gönderilen oyların da sayılmasının ardından Pazartesi günü açıklanacak.