Bugün Kıbrıs

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye ile imzalanan Gazimağusa İlahiyat Koleji Yapım Projesi Protokolü’nü sert sözlerle eleştirdi. Konuşmasına, protokolü Meclis’e getiren Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun salonda bulunmamasını eleştirerek başlayan Baybars, konuşmasına başlamadan önce bakanın salona dönmesini bekledi.

Baybars, protokolde yer alan ifadelerin açıkça eğitimdeki egemenliği devrettiğini savundu. Protokolle birlikte “ilahiyat müfredatlı” bir okul kurulmasının amaçlandığını, ancak bu müfredatın yasal zemininin olmadığını vurguladı.

“MÜFREDATI BELİRLEME YETKİSİ BAŞKA BİR DEVLETLE PAYLAŞILAMAZ”
Baybars, ilahiyat müfredatı gibi anayasa ve Milli Eğitim Yasası’nda tanımı bulunmayan bir kavramın protokole girmesini, ciddi bir anayasa ihlali olarak değerlendirdi. “Eğitim müfredatını belirleme yetkisi yalnızca Talim ve Terbiye Dairesi’ndedir. Bu yetki başka bir devletle paylaşılırsa, bu eğitimdeki egemenliği devretmek anlamına gelir” dedi.

Protokolde “ilahiyat müfredatına uygun eğitim verilmediği takdirde okulun vakfa geri devredileceği” yönündeki hükme de değinen Baybars, bu durumun müfredat belirleme yetkisinin bir vakfa devredilmesi anlamına geldiğini söyledi. “Bir vakfın, kamu eğitim kurumunun müfredatını belirleyip beğenmediğinde okulun yönetimini geri alabileceği bir düzenleme anayasanın ve kamusal eğitimin mantığına aykırıdır” ifadelerini kullandı.

“ANAYASAYI BİLEREK DELİYORSUNUZ”
Baybars, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun anayasayı ve Milli Eğitim Yasası’nı gayet iyi bildiğini ancak bunları bilinçli şekilde çiğnediğini savundu. “Nazım Bey çok uzun yıllardır bakanlık yapıyor, yasaları da anayasayı da çok iyi biliyor. Zaten bu yüzden böyle bir protokolle yasa değişikliği yapmadan, anayasal engelleri aşarak dini eğitimi sistemin içine sokmaya çalışıyor” dedi.

Protokolün Anayasa Mahkemesi denetiminden kaçmak için “onay yasası” formatında Meclis’e getirildiğini belirten Baybars, “Eğer bu niyet eğitim yasasında değişiklik yaparak ortaya konsaydı, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecekti. Çünkü anayasaya göre devletin dini eğitim vermesi yasaktır. Laik eğitim esastır” dedi.

“LAİK EĞİTİMİ AŞINDIRIYORSUNUZ”
Baybars, bu tür protokollerle kamusal eğitimin laik temellerinin aşındırıldığını söyledi. Devletin eğitimde tarafsızlık ilkesine uyması gerektiğini hatırlatarak, “Anayasa’nın 24. maddesi devletin din konusunda yönlendirici olamayacağını söyler. Bu protokol, devletin bir inanç yönelimini teşvik ettiği ve tarafsızlığını kaybettiği bir zemini meşrulaştırıyor” dedi.

“Egemenlik yalnızca toprak değil, müfredat meselesidir. Siz bunu bile bile devrediyorsunuz. Gücünüz anayasa değiştirmeye yetmediği için arka kapıdan yasa geçiriyorsunuz” diyen Baybars, halkın laik eğitimden vazgeçmeyeceğini vurguladı.

“HESAP VERMEKTEN KAÇMAK İÇİN MAHKEME YOLUNU KAPATIYORSUNUZ”
Baybars, protokolün onay yasası formatında geçirilmek istenmesinin, sadece anayasal engelleri aşmak değil, aynı zamanda yargı denetimini de bertaraf etmeye yönelik bir adım olduğunu belirtti. “Siz bu protokolü böyle geçirmeye çalışarak aslında mahkeme yolunu kapatıyorsunuz. Bu bir hesap verme mekanizmasından kaçma stratejisidir” dedi.

Konuşmasının sonunda hükümete seslenen Baybars, “Bu protokol anayasal değildir. Eğitimi araçsallaştırarak, bu topluma dayatmalarla yön veremezsiniz. Halk bu oyunları görüyor ve bu dayatmalara boyun eğmeyecektir” diyerek sözlerini tamamladı.