Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), 2026 bütçesi görüşmeleri sürerken sağlık alanındaki eksikliklerin halk sağlığını tehdit boyutuna ulaştığını açıkladı. Sendika, yerine getirilmeyen sözlerin, tamamlanmayan projelerin ve unutulan vaatlerin sadece başarısızlık değil, kamusal sağlık açısından ciddi risk oluşturduğunu belirterek hükümeti sorumluluk almaya çağırdı.

YETERSİZ PLANLAMA VE BİTMEYEN HASTANE PROJELERİ
Açıklamada, 2025 yılı bütçesinde en yüksek artışın yurt içi sevk kaleminde yapılmasının tesadüf olmadığı dile getirilerek, bunun kamusal sağlık altyapısını güçlendirmek yerine kaynakları özel sektöre aktarma tercihini gösterdiği ifade edildi. Tıp-İş, “Yerine getirmediğiniz sözler, gerçekleştiremediğiniz projeler ve seçim dönemlerinde verilen ama unutulan vaatler artık sadece başarısızlık değil kamu sağlığı açısından bir tehdit boyutuna ulaşmıştır” dedi.

Sendika, yıllardır tamamlanamayan hastane projelerini hatırlatarak, “2024 Ocak’ta açılacağı duyurulan Girne Devlet Hastanesi hâlâ tamamlanmamıştır. Güzelyurt Hastanesi ise yılan hikayesine dönmüş durumda. 15 Kasım 2025’te açılacağı ilan edilen kısmı dahi hizmete girememiştir” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, bir binanın açılmasının hizmete geçmek anlamına gelmediği vurgulanarak, “Planı yapılmamış, personeli yetiştirilmemiş, donanımı sağlanmamış, cihazı olmayan bir bina sağlık hizmeti sunamaz” denildi.

PERSONEL SORUNU VE YANITSIZ SORULAR
Tıp-İş, hastanelerin açılması için personel planlamasının yapılmadığını belirterek şu soruları yöneltti:
“Kaç hekim, hemşire, teknisyen, laborant, sekreter, işçi planlandı? Kaç kişi oryantasyon aldı? Kaç kişi kadroya geçirildi? Bu kadrolar hangi bütçeyle ve ne zaman oluşturulacak?”

Sendika, bakanlığın bu soruların hiçbirine yanıt vermediğini belirterek belirsizliğin sürdüğünü ifade etti.

MR CİHAZLARI: 10 YILLIK TEKNOLOJİYLE HİZMET OLMAZ
Açıklamada, Mağusa Devlet Hastanesi ve Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ndeki MR cihazlarının 10 yılı aşkın süredir kullanıldığının altı çizildi. Bu cihazların birçok spesifik çekimde artık tercih edilmediği ifade edilirken, bazı vakalarda yetersiz kaldığı ve kalite sorunları nedeniyle ikinci kez çekim yapılmasının gerektiği vurgulandı. Tıp-İş, “Bu hem hasta güvenliğini hem de sağlık sisteminin verimliliğini olumsuz etkilemektedir” diyerek cihazların yenilenmesine dair hiçbir bütçe planlaması yapılmamasını kabul edilemez olarak niteledi.

“MAĞUSA’YA ALINACAĞI SÖYLENEN ANJİYO CİHAZI NEREDE?”
Sendika, Mağusa’ya anjiyo cihazı alındığı yönündeki açıklamalara da değindi. “Mağusa’ya anjiyo cihazı alındığı söylendi, fakat ortada ne bir cihaz var ne de kurulumu planlanan bir anjiyografi merkezi bütçesi var” denilen açıklamada, şu sorular gündeme getirildi:
“Bu cihaz ve merkezi için ayrılan bütçe ile ilgili ne planlandı? Hangi tarihlerde, hangi firmalardan alım yapıldı? Kurulum ve personel planlaması ne durumdadır?”

Tıp-İş, bu konular hakkında şeffaf bir açıklama yapılana kadar takipçi olacaklarını duyurdu.

“MAKAMLAR YANDAŞA KAYNAK DAĞITMAK İÇİN DEĞİL, HALKA HİZMET İÇİN VARDIR”
Açıklamanın sonunda hükümete yönelik sert ifadeler yer aldı. Tıp-İş, “İşgal etmekte olduğunuz makamlar yandaşlara kaynak dağıtmak için değil halka hizmet etmek içindir” diyerek sağlık hizmetlerinin reklam kampanyası gibi sunulamayacağını vurguladı.

“Toplumsal sağlık bir reklam kampanyası değil; planlama, bütçe, şeffaflık ve liyakat gerektiren bilimsel bir iştir” denilen açıklamada, sendikanın süreci takip etmeyi sürdüreceği belirtildi.

Tıp-İş, “Sağlık şaka kaldırmaz. Halkın sağlığı sizin siyasi geleceğinizden daha değerlidir” sözleriyle açıklamasını tamamladı.