Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, siyasi krizin derinleştiği ve yeni protestoların beklendiği bir dönemde, yakın müttefiki olan Savunma Bakanı Sébastien Lecornu’yu yeni başbakan olarak atadı.

Cumhurbaşkanlığı, Macron’un Lecornu’ya parlamentodaki siyasi güçlerle istişare ederek ülkenin bütçesini kabul ettirmek ve önümüzdeki aylardaki kararlar için gerekli uzlaşıları sağlama talimatı verdiğini açıkladı.

39 yaşındaki Lecornu, Macron’a teşekkür ederek selefi Bayrou’yu “inançlarını sonuna kadar savunma cesareti” için övdü. “Cumhurbaşkanı bana ülkemizin bağımsızlığını ve gücünü savunacak, Fransız halkına hizmet edecek ve ulusal birliği sağlayacak siyasi bir yön belirleme görevi verdi” dedi.

Bayrou ise yalnızca 9 ay görevde kaldıktan sonra dün istifa etmek zorunda kaldı. Ulusal Meclis’teki güven oylamasında hükümeti 364 milletvekili reddederken, sadece 194 milletvekili güvenoyu verdi. Böylece Macron’un 2017’den bu yana 6’ncı, 2022’den beri ise 5’inci başbakanı düşmüş oldu. Bayrou’nun selefi Michel Barnier de Aralık ayında güven oylamasıyla koltuğunu kaybetmişti.

DERİNLEŞEN KRİZ VE EKONOMİK BASKILAR
Bayrou, Fransa’nın borçlarını azaltmak için 44 milyar avroluk kesinti öngören kemer sıkma bütçesi nedeniyle haftalardır süren çıkmazı sonlandırmak için beklenmedik şekilde güvenoyu istemişti. Ancak bu hamle hükümetin düşmesiyle sonuçlandı.

Bu kez Macron’un yeni başbakanı belirlemesi yalnızca bir gün sürdü. Daha önce aylarca beklediği bilinen cumhurbaşkanı, bu kez ekonomik ve siyasi istikrarsızlık riskini göz önüne alarak hızlı davrandı. Fransa’nın borçlanma maliyetleri Salı günü İtalya’nın üzerine çıkarak yatırımcıların endişesini yansıttı.

Liberation gazetesi, “Emmanuel Macron şimdi siyasi krize çözüm bulmak için ön safta” yorumunu yaptı. Le Monde ise cumhurbaşkanını “kırılgan” olarak niteledi.

MACRON’UN TERCİHİ: SADIK MÜTTEFİK
Lecornu, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin büyük bölümünde savunma bakanlığı görevini yürüttü ve Kiev’e desteğiyle tanınıyor. Aslında Lecornu’nun adı Aralık ayında da başbakanlık için geçmiş, ancak o dönemde göreve Bayrou getirilmişti.

Macron’un, siyasi yelpazeyi genişletecek bir isim yerine sadık bir müttefik seçmesi dikkat çekti. Elysée, Lecornu’nun farklı siyasi güçlerle uzlaşma sağlayabileceğine inandığını duyurdu.

SOKAKTA HUZURSUZLUK BÜYÜYOR
Fransa, siyasi krizle birlikte sosyal gerginliklerle de karşı karşıya. Solcu “Block Everything” kolektifi Çarşamba günü için protesto çağrısı yaptı. Sendikalar da 18 Eylül’de grev çağrısında bulundu.

İçişleri Bakanı ve Cumhuriyetçiler Partisi lideri Bruno Retailleau, “Umarım uzlaşı bulabiliriz. Ulusal çoğunluk dediğim bir projeyi inşa etme ihtimali olduğuna inanıyorum” dedi.

Macron, anayasa gereği 2027’de üçüncü kez aday olamayacak. Bu nedenle gelecek seçimler şimdiden en açık yarışlardan biri olarak görülüyor. Analistler, aşırı sağın tarihinin en güçlü şansına sahip olduğunu belirtiyor.

Ulusal Birlik lideri Marine Le Pen, Lecornu’nun atanmasını “Macronizmin son kurşunu” olarak niteledi. Ancak Le Pen’in adaylığı, Avrupa Parlamentosu’ndaki “sahte işler” davasında temyiz sürecinin sonucuna bağlı.

Sosyalist Parti ise Macron’un kendilerine hükümette yer vermemesini eleştirdi ve bu kararın “meşru toplumsal öfke ve kurumsal kilitlenmeye” yol açabileceğini savundu.

Öte yandan eski başbakan Edouard Philippe daha iyimser bir mesaj verdi. TF1 televizyonuna konuşan Philippe, Lecornu’nun “diğer partilerle tartışma ve anlaşma yapma kapasitesine sahip olduğunu” söyledi.